Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/429 E. 2021/1209 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/429 Esas
KARAR NO : 2021/1209

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10.07.2019
KARAR TARİHİ : 14.12.2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/09/2018 tarihinde dava dışı —- sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı araç ile — karayoluna takiben — ili istikametine seyir halindeyken —–geldiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkıp savrulduğu, takla atması neticesinde tek araçlı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacının kazanın ardından hemen —- hastanesine kaldırıldığı, buradan da —hastanesine nakledilen davacının tedavi altına alındığı, davacı .— kazadan dolayı muhtelif yerlerinde kırıkların meydana geldiği, ve bu nedenle çeşitli operasyonlar geçirdiği, ancak geçirilen operasyonlara rağmen eski sağlığına kavuşamayarak daimi maluliyete uğradığını, davacının maluliyeti ve oranı maluliyet ve kaza arasındaki illiyet bağı yargılama sırasında alınacak —-plakalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacıya atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, — plaka sayılı araç sürücüsü —2918 sayılı kara yolları trafik kanunun ilgili maddelerini ihlal ettiği sabit olup kazanın meydana gelmesinin asli ve tek müsebbibi olduğu, kazaya karışan —- sayılı aracın karayolu motorlu — poliçe numarası ile davalı … şirketince tanzim edildiği, söz konusu poliçe ile ortaya çıkan maddi zararın tamamından sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu, araç sürücüsü —hakkın taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma sonucundan dolayı —-soruşturma numaralı dosyası üzerinden soruşturmaya başlanmışsa da şikayet yokluğu nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davayı aydınlatması adına —–karar numaralı dosyasının celbinin gerektiği, 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 97,98,99 maddeleri gereğince davalı … şirketine davacının kaza sebebiyle uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tazmini için 04/02/2019 tanzim tarihli dilekçe ile yazılı başvuruda bulundukları, başvuru dilekçesinin 06/02/2019 tarihinde sigorta şirketi genel müdürülüğüne teslim edildiği fakat aradan yasal süre geçmesine rağmen davalı … tarafından taraflarına olumlu yahut olumsuz herhangi bir cevap verilmediği, dava açmadan evvel—– müracaat edildiği, davalı … ile yapılan görüşme neticesinde anlaşma sağlanamadığı, ve 14.06.2019 tarihinde arabuluculuk son tutanağı tanzim edildiği, davacı kaza sonrasında eski sağlığına kavuşamadığını, günlük olağan işlerini dahi başkasının yardımı olmadan yerine getiremediğini, ekonomik geleceğinin sarsıldığını, manevi olarak da yıkıma uğradığını, bu nedenlerden dolayı iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, ek dava açma ve fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 26/09/2018 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin içeriği ve talep kısmı çelişkili olmakla, öncelikle dava konusu taleplerin net olarak açıklanması için davacı taraftan ek beyan alınmasını talep ettikleri, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verilmesini talep edeceklerini, davacı tarafça sunulan dava dilekçesinin konu başlıklı bölümünde talep türü yalnızca “sürekli iş göremezlik tazminatı” olarak belirtilmiş olmakla, sonuç ve istem başlıklı bölümde geçici iş göremezlik tazminatı da talep edilmiş olduğu, davacının işbu dava dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talep edip etmediği ve geçici iş göremezlik talebi de mevcutsa, talep edilen 1.000,00 TL tutarın ne kadarının sürekli ne kadarının geçici iş göremezlik talebine ilişkin olduğu anlaşılamadığı, talepleri doğrultusunda davacı taraftan talebine ilişkin ek beyan alınması ve söz konusu beyanların taraflarına tebliğini, aksi takdirde davanın reddine karar verilmesini talep edeceklerini, davacı tarafından dava konusu kazaya ilişkin davalı şirkete başvurulmuş olmakla birlikte; başvuru ekinde yalnızca Kaza Tespit Tutanağı iletildiğini, genel şartlarda belirlenen yönetmeliğe göre düzenlenmiş sağlık kurulu raporu sunulmamış olduğu, davacının kalıcı maluliyetine ilişkin tespit yapılabilmesi için gerekli olan tedavi evraklarınında ibraz edilmediği, işbu nedenle Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmamakla, davanın usulen reddi gerekmekte olduğu, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının ve davacının maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp 3. ihtisas kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, trafik sigortası kaynaklı sürekli sakatlık dava dosyalarında gönderilen engelli raporlarının, trafik poliçesi genel şartları gereği “özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik” çerçevesinde hazırlanması öngörüldüğü, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı ve diğer tüm giderler tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında ——tarafından karşılanması gerektiği, işbu giderlerden davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının, tedavi giderleri açısından —– sorumluluğu sona ermiş olduğu,——-olup olmadığına bakılmaksızın bu masrafların ———- tarafından karşılanması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi ve faizin yasal faiz olması gerektiğini, açıklanan nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı …——– tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan —- aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı … şirketinden maddi tazminatın (daimi ve geçici iş göremezlik) tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı … nezdinde düzenlenen hasar dosyası, —- kazaya karışan araca — soruşturma dosyası,—– düzenlenen —- ekonomik araştırma raporu getirtilerek dosya içine alınmış, davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadığı —- gelen cevap ile anlaşılmıştır.
Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle —– aracın —- poliçesinin davalı … tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı … tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının dava dışı —– aracın niteliğinin hususi otomobil olduğu, kaza anındaki sürücünün dava dışı—– soruşturma dosyasının incelenmesinde; ” gerçekleşen trafik kazası sonucunda müştekilerin—- belirtildiği şekilde yaralandıkları, yapılan testlere göre şüphelinin alkolsüz olduğunun saptandığı, şüphelinin böylece müştekilere yönelik taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği, yüklenen suçun TCK’nın 89/4. maddesinde düzenlendiği ve şüphelinin eyleminde bilinçli taksir halinin olduğuna ilişkin yeterli kanıt olmaması nedeniyle kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu, müştekilerin alınan beyanlarında şikayetçi olmadıklarını beyan ettikleri, şüphelinin üzerine atılı Taksirle Birden Fazla Kişinin Yaralamasına Neden Olma suçunun takibinin şikayete bağlı olduğu, müştekilerin alınan beyanlarında şikayetçi olmadıklarını beyan etmeleri üzerine takibat şartının ortadan kalktığı, bu nedenle TCK madde 73 uyarınca kovuşturma yapılamayacağı” gerekçesi ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin — karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce— toplanmasından sonra davacının maluliyetinin değerlendirilmesi bakımından—- kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmelik uyarınca davacının sürekli maluliyet oranının %2 olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. Her ne kadar mahkememizin — tarihli celsesinde yargılamanın gelinen aşamasında,—- karar sayılı iptal kararı sonrası ve bir kısım —- Mahkemeleri tarafından verilen kararlar da göz önüne alınarak Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği maluliyetin niteliği itibariyle mümkün olmadığı taktirde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliğine uygun rapor düzenlenmesi için dosya yeniden — tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliğine uygun düzenlenen — tarihli raporlarda davacının daimi iş göremezliğinin bulunmadığı, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği belirlenmiş ise de mahkememizce aşağıdaki açıklanacak gerekçeler ile — tarihli rapor hükme esas alınmamıştır.
Mahkememizin 27.04.2021 tarihli celsesinde yargılamanın gelinen aşamasında, her iki yönetmelik yönünden ayrı ayrı ve —- esas alınarak ve ——- yöntemi kullanılarak bilinmeyen devredeki gelirlerin her yıl için % 10 arttırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle hesaplama yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 21.07.2021 tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen—— özetle,” Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılan belirlemeler doğrultusunda, davacının (4) aylık geçici işgöremezlik tazminatının ve %2 sürekli işgöremezlik oranı üzerinden; geçici işgöremezlik tazminatının —- işgöremezlik tazminatının 20.632,03-TL olduğu, toplam —- talep edilebileceği; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak yapılan belirlemeler doğrultusunda, sürekli maluliyet oranı belirlenmeyen davacının, yalnızca (4) iyileşme süresi yönünden geçici işgöremezlik zararının —– yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekili tarafından 22.10.2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde toplam 1.000,00-TL talep edilen maddi tazminat talebini 26.406,57-TL artırarak 27.406,57-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş, tamamlama harcı yatırılmış, talep arttırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından talep arttırım dilekçesine karşı yazılı olarak beyan ve itiraz dilekçesi sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kazanın——– sıralarında dava dışı sürücü ——sevk ve idaresinde olan—– araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve aracının kontrolden çıkması sonucu meydana gelen tek taraflı kaza olduğu, davacının araç içerisinde yolcu konumunda olduğu, olayın oluş şekli göz önüne alındığında davacının yolcu konumunda olmasından dolayı kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurundan söz edilemeyeceği, her ne kadar kusur hususunda rapor alınmamış ise de kusur taktirinin esasen teknik değil hukuki bir konu olması göz önüne alındığında ve dosyada toplanan deliller itibariyle dava dışı sürücü—– meydana gelen trafik kazasında % 100 oranında ve asli olarak kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Tazminat yönünden yapılan incelemede ise her ne kadar Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve sonrasında bir kısım Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen kararlar göz önüne alınarak——- —- tarihli celsede Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliği esas alınarak rapor tanzim edilmesi için yeniden maluliyet raporu aldırılmış ise de — Mahkemesinin iptal kararı sonrasında hukuk birliğinin sağlanmasına yönelik verilen güncel kararlarında —-haksız fiile dayalı tazminat taleplerinde uygulanması gereken yönetmeliğin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik olması gerektiği ve kararlarında raporun kaza tarihi —- arasında ise Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesini; tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından da ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi göz önüne alınarak —- belirlenmesinde —— esas alınmasının ve —– tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanmasının belirtildiği görülmüştür. Mahkememizce de aldırılan—- tarihli, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenen raporda davacının daimi maluliyetinin % 2 olduğu ve iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği belirlenmiş, 21.07.2021 tarihli hesap raporunda da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikle belirlenen maluliyet oranları esas alınarak ve —— kullanılmak suretiyle davacının % 2 işgöremezlik oranına göre sürekli iş göremezlik tazminatının 20.632,03-TL; geçici iş göremezlik tazminatının 4 ay için 6.774,54-TL olarak hesaplanmış olup, mahkememizce hukuk birliğinin sağlanmasına yönelik ve güncel verilen Yargıtay kararlarında ki hususlar benimsenmiş, aksi yönde bir kısım Bölge Adliye Mahkemesi Kararlarında ki görüşlere iştirak edilmemiştir. Davacının kazaya karışan ——-plakalı araçta yolcu konumunda olmasından dolayı az yukarıda açıklandığı üzere kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmamaktadır. Ancak zararın artmasına etki edip etmediği yönünden diğer bir deyişle müterafık kusuru bulunmadığı yönünden de inceleme yapılmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda da toplanan delillerden davacının zararın artmasına etki edebilecek nitelikte bir kusurunun olduğu hususunda bir bilgi ve belge bulunmamakta olup bu yönüyle taktiri bir indirim yapılmamıştır. Davalı vekili tarafından dilekçelerinde hatır taşıması yönünden indirim yapılması gerektiği yönünde itirazda bulunulmuş olup, bu hususta yapılan incelemede ise davacının araç sürücüsü —– olduğu dolayısıyla —–belirtildiği üzere davacı ve araç sürücüsü arasında yakın akrabalık ilişkisi olduğu ve hatır taşıması indirimi yapılamayacağı,— sayılı kararı doğrultusunda da şehirler arası taşımacılık olsa dahi yakın akrabalar arasında hatır taşıması söz konusu olmayacağından davalının hatır taşıması savunması yerinde görülmemiş ve tazminattan indirim yapılmamıştır. Açıklanan gerekçeler ile davanın kabulü ile 6.774,54-TL geçici iş göremezlik, 20.632,03-TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 27.406,57-TL maddi tazminatın 19.02.2019 tarihinden (Davanın niteliği gereği sigorta şirketine başvurunun tebliğinden 8 iş günü sonrası temerrütün oluştuğu, davacı tarafça dava öncesinde 04.02.2019 tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığı, 06.02.2019 tarihinde tebliğ olunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla temerrütün 8 iş günü sonrası 19.02.2019’da oluştuğunun kabulü ile) itibaren işleyecek yasal faizi (Sigortalı aracın hususi otomobil olduğu göz önüne alınarak) ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
6.774,54-TL geçici iş göremezlik, 20.632,03-TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 27.406,57-TL maddi tazminatın 19/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.872,15-TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 91,00-TL toplamı 135,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.736,75‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 91,00-TL toplamı 135,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 254,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.099,1‬0-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde——göre belirlenen 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda davacı tarafın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.