Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/417 E. 2022/471 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/417 Esas
KARAR NO : 2022/471
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05.07.2019
KARAR TARİHİ : 31.05.2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-isimli şahısın davacı şirket’in sağlık sigortası güvencesi kapsamında bulunduğunu, — tarihinde trafik kazası sebebi ile yaralandığını, ve tedavi gördüğünü, söz konusu tedavi giderleri davacı şirket tarafından karşılandığını, bu esnada —- yaralanmasına sebep olan — plakalı aracın davalı şirket nezdinde —- bulunduğunu, davacı şirket tarafından tespit edildiğini, —- tedavi masrafının davacı şirket tarafından ödendiğini, —- davalıya bildirildiğini, söz konusu yazı ile — dahilinde kalan —- tarafından ödendiğini; bakiyenin —– kapsamında ve——— davalı şirket tarafından, bildirilen hesaba ödenmesi talep edildiğini, ancak davalı şirket tarafından davacı şirket’e herhangi bir ödeme yapılmadığını, Davalı tarafın işbu dava konusu edilen tutarı ödememesi üzerine tarafımızca önce arabuluculuk başvurusu yapıldığını; anlaşma sağlanamadığını, neticeten; davalı sigorta şirketinin ödeme yapmaması, buna ilişkin olarak verdiği ret cevabının tamamen kötü niyetli olduğunu, ödenmesi gereken tazminatın geciktirilmesine yönelik olduğunu, ve açıkça hukuka aykırı olduğunu, davalı sigorta şirketinden mezkur poliçe nedeniyle, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımızı da saklı tutarak —- tazminatın ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla;—- tazminatın ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya sebebiyet vererek, davacının malul kalmasına neden olduğu iddia edilen, —plaka sayılı aracın, davalı——-nezdinde —- sigortalı olduğunu, davalı şirkete sigortalı aracın, —- neticesinde, davacının malul kalmasına neden olduğu iddiası ile maddi tazminat talepli bu davanın açıldığını, sigortalısı aracın kusurunun bulunması halinde dahi poliçemiz teminatı kapsamında bir sorumluluk doğması için, davacının maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranının —— tarafından verilecek bir heyet raporu ile tespit edilmesi gerekmekte ve bu oran üzerinden yapılacak aktüer incelemesi ile tazminat tutarının tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca kusur ve sürekli sakatlık durumunun tesbiti halinde maddi tazminat miktarının aktüer tarafından hesaplanması esnasında—– tarafından davacıya yapılmış veya yapılmakta olan ödemelerin tenzili gerektiğinden, bilirkişi incelemesi öncesinde —- davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulmasını talep ettiklerini, bilindiği üzere; —— değişiklikler getirildiğini, anlatılanlar ışığında belirtmek istedikleri husus; davacının maluliyet tazminatı taleplerinin ve bakıcı giderleri taleplerinin artık sigorta poliçesi teminatı kapsamında olmadığını, davacı yan, davalı şirketin avans faizinden sorumlu olacağını belirtmiş olmasına rağmen, meydana gelen kaza haksız fiil niteliği taşıdığından davalı şirket hakkında avans faizi değil haksız fiilden kaynaklı yasal faiz uygulanması gerektiğini, nitekim yerleşik —— da kazaya karışan araç ticari değilse yasal faiz uygulanacağı yönünde olduğunu, davalı şirket aleyhine avans faizi işletilerek hüküm kurulması talebi açıkça hukuka ve içtihatlara aykırı olduğunu, davanın esastan reddini, davacının iddia ettiği maluliyet miktarının tespiti için—- maluliyet raporu alınmasına karar verilmesini, kusur oran ve Tazminat miktarının tesbiti yönünden mahkemece hazineye kayıtlı bir aktüer tarafından bilirkişi tetkikatı yaptırılmasını, herhangi bir kabul beyanı olmamak kayıt ve şartıyla, yukarıda açıklandığı üzere, davalı şirkete ait poliçenin ‘Tedavi Masrafları” ve “Bedeni Tazminat Talepleri” sorumluluğunun, poliçe teminatı dâhilinde ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——– kazası nedeniyle karşılanan tedavi giderinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmasından sonra, mahkememizce ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda dosya üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından —tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen—– tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle,” Dosya muhteviyatında bulunan bilgi ve belgeler birlikte nazara alındığında, yukarıdaki hususlar muvacehesinde meydana gelen dava dışı sürücüler —- ve dava dışı yolcu —–yaralanması, araçların hasarlanmasıyla neticelenen trafik kazasında; dava dışı sürücü —– sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı otosuyla; ——–açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazasının oluşumunda etkenlik arz ettiği için mevcut olan yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında %100 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü — sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı otosuyla; —– belirtilen sürücülerin uyması zorunlu kurallara riayet ettiği, kendisinin, yanında yolcu olarak bulunan — ve dava dışı sürücü —- yaralanmasında, araçların hasarlanmasında alabilecek herhangi bir tedbirinin bulunmadığı, kazanın oluşumunda kendisine kusur izafe edinilmesi uygun görülmediği, mevcut olan yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında; kusur ve ihlalinin bulunmadığı, dava dışı ——plaka sayılı oto içerisinde bulunan yolcu konumunda olduğu ve kusursuz olduğu, yapılan tedavilerin kazada yaralanması ile illiyetleri ve uygun olduğu, —- tedavi giderlerini —— esasıyla karşıladığından sorumluluğunun kalmadığı, davalının rücu talebinin yerinde olmadığı” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekilini de tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, her ne kadar mahkememizin—- tarihli celsesinde kusur noktasında düzenlenen bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağının çelişki olduğu gerekçesiyle dosyanın —- ——gönderilmesi yönünde ara karar oluşturulmuş ise de aşağıda açıklanacak gerekçeler ile dosyanın kusur noktasında bir inceleme yapılmasına yer ve gerek olmadığı anlaşıldığından anılan ara karardan rücu edilmiş, yine aşağıda ayrıntısı ile açıklanacak gerekçeler ile bilirkişi heyet raporundaki hukuki değerlendirmeler hükme esas alınmamış olup hukuki mahiyette olan ihtilaf hakkında mahkememizce değerlendirme yapılarak karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan tüm deliller tarafların iddia ve savunmaları kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı —– arasında —- tarihleri arasında geçerli grup sağlık sigorta poliçesi düzenlendiği, sigortalının —- günü yolcu olarak bulunduğu —— plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından —- sigortaladığı —– plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazasında yaralandığı, kaza sebebiyle sigortalının görmüş olduğu tedavi giderlerinin davacı sigorta şirketince karşılandığından bahisle yapılan ödemenin, sigortalının yararlanmasına sebebiyet verdiği iddia olunan—- plakalı aracın —–kapsamında davalı sigorta şirketinden rücuen tazmini amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere rücu ve halefiyet, ——– sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler ışığında dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı yönünden yapılan incelemede ise 6111 sayılı Yasa, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup somut olayda kaza —– tarihinde meydana gelmiş, dava ise—– tarihinde açılmıştır. 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ——- tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve——- yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Bu düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur. ———— yayımlanan ——trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın —– alan hükümler doğrultusunda karşılanır” düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu—- dosya ile dava açılmış, ——– yürürlüğe giren değişik 98. maddesinde, trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin —- tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen, dava konusu Yönetmelik hükmüyle, tedavi giderlerinin, Kurumun ——uyarınca belirlemiş olduğu —- yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı yönünde kısıtlama getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; ——-Kurum tarafından —- —-alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin —- tarihinde yürütmesinin durdurulmasına, —-tarihinde de —— alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiş olmakla trafik kazalarına bağlı acil hal teşkil eden tedavi giderlerinden özel veya devlet hastanesi ayrımına gidilmediği gibi —- konusunda da bir ayrım yapılmadığı anlaşılmıştır. —- verdiği yürütmeyi durdurma kararından sonra ——- birinci fıkrasına “kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi ile “Ancak, —– bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, —— farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” cümlesi eklenmiş ve ödeme kıstası tekrar belirlenmiştir. Yasal düzenlemeler ışığında somut davada —— kapsamında bir değerlendirme yapılmaksızın, kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Yasa kapsamında kalan tüm belgeli tedavi giderlerinden trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulduğu, 2918 sayılı Yasa’nın 98. madde kapsamına girmeyen belgesiz tedavi giderinden ise zorunlu mali mesuliyet trafik sigortacısı olan davalının sorumluluğu ise devam ettiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca somut olayda davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı —- —- tarihinde trafik kazasında yaralanmasından dolayı —- sigortalının kazadan kaynaklı yaralanması ile ilgili ve tıbben uygun ve tedavi giderlerinin yapıldığı kuruma göre kadri maruf olup 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasa’nın 98. Maddesi kapsamındaki belgeli tedavi giderlerinden olduğu, nitekim davacı vekili tarafından da mahkememizin —- tarihli celsesinde rücu talebinin belgeli ancak sut kapsamında ——tarafından karşılanmayan tedavi giderlerin ilişkin olduğunun beyan edildiği ve bu belgeli tedavi giderlerinin tamamından da 2918 sayılı KTK 98. maddesi kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığı, dolayısıyla davalıya husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçeler ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ————–
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 355,65- TL harcın mahsubu ile artan 274,95‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/05/2022