Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/412 E. 2022/45 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/412 Esas
KARAR NO : 2022/45

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davalıdan oluşan alacaklarının tahsili talebi—- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz etmiş olduğunu, vaki itiraz üzerine icra takibinin durmasına neden olduğunu, davalı/borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, huzurdaki davalarının kabulü ile takibe asıl alacak üzerinden devamına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili ile davalı/borçlu şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafın davalı/borçlu şirkete—- edilerek faturaları ile birlikte teslim edildiğini, davalı şirket ile müvekkili davacı arasındaki alım satım akdi kapsamında, —- bakiye alacakları olduğunun sabit olduğunu, bakiye alacakları olan 70.207,75 TL takip tarihine kadar ödenmemiş olduğundan, taraflarınca icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmiş olduğunu, itiraz üzerine anılan takibin durduğunu, alacaklarının tahsili kapsamında ve yasal gereklilik üzerine –müracaat edilmiş ise de maalesef “— imzalandığını, davalının haksız ve mesnetsiz borca itirazının iptali ile icra takibin devamına, davalının haksız itirazı sebebi ile icra takibine konu asıl alacaklarının —– az olmamak üzere de icra inkâr tazminatına hükmedilmesi için iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu belirterek, borçlunun —- Esas sayılı icra takibine vaki itirazının iptali ite takibin asıl alacak olan 70.207,75 TL üzerinden devamına, davalı aleyhine ve müvekkili lehine takip tutarının %20’si nispetinde icra tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan takipte 2.540,09 TL işlemiş faiz olarak yer aldığını, davacıya müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığını, daha önceden de müvekkili bu konuda temerrüde düşürülmediğinden de davacının faize ilişkin istemi olan 2.540,09 TL’lik faiz alacağının reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle davacının asıl alacak olarak bildirmiş olduğu 70.207,75 TL’lik asıl alacağına ve yasal hiçbir şartı oluşmayan faiz istemine ilişkin 2.540,09 TL’lik faiz alacağına ilişkin itirazlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı vekilinin dava dilekçesinde bahsi geçen faturalardaki ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, ürünlerin teslim edildiğine dair sevk—– bulunmadığını, taraflarına faturaya ve takibe konu olabilecek malzemelerin teslim edilmediğini, ödeme emri ekinde de bu faturaların yer almadığı gibi taraflarına tebliğ edilmediğini, davacının haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi yapmak suretiyle müvekkilini borç altına sokmaya çalıştığını, bu nedenle davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini belirterek, temerrüt şartları gerçekleşmediğinden faiz isteminin reddine, faturaya ve takibe konu mallar teslim edilmemiş olduğundan müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığından ve ödeme emrinde dayanılmayan belge ve faturaların itirazın iptali davasına konu edilemeyeceği gözetilerek davanın reddine, haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturaların gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağının tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan — istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış—celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,–davalı adına kayıtlı araç olup olmadığı sorulmuş ve cevap dosya arasına alınmış, — davacı ve davalının — kayıtları celp edilmiş,—- tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
——– tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı tarafın —–açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu,— birbirini doğruladığı, Davalı—defterlerini ibraz etmediğinden davalı tarafın ticari defterlerinin incelenemediği, davacı tarafın —– kayıtları ile davalı tarafın ticari defter kayıtlarının karşılaştırılamadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılıp yaptırılmadığı, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp — doğrulamadığı, davalının —- kayıtların davacının — kayıtlarına —- olup olmadığı ile ilgili bir tespit yapılamadığı, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ile ilgili de bir tespit yapılamadığı, Davalı tarafın ticari defterleri hakkında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219 ve 220. maddelerinin tatbik edilip edilmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan belgelerin davacı ——–. tarafından davalı——–tarihli, —– —–olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 5 adet fatura ile ilgili davacı tarafından davalı ———- irsaliyesinin düzenlendiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların ve bu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin fotokopilerinin dava dosyasında bulunduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı 5 adet faturada yazılı olan malların şoföre teslimine ilişkin 5 adet sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında isim, plaka numarası ve imza bulunduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 5 adet faturanın davalı tarafa teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, Davalının —– istenmesi hususundaki takdir hakkının Mahkemenize ait olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan —–adet faturanın davacı—- yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacı tarafın ——–defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla—- alacaklı olduğu, Ticari defter kayıtlarına göre—- itibarıyla davacının davalıdan olan alacağının icra takibinde talep edildiği gibi —- tarihinde davalı tarafından davacıya banka — — tutarında ödeme yapıldığı, söz konusu ödeme ile icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturalardan —— davalıdan olan alacağının — düştüğü, davacı tarafından —takibi yapılırken bu ödeme düşülmeden icra takibinin yapıldığı. Davacı tarafın—– işlemiş faiz olmak üzere toplam 72.747,84 TL’den oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın asıl alacak yönünden iptaline karar verilmesini istediği, harca esas değeri 70.207,75 TL olarak gösterdiği, Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık 6 19,50 ve 3095 sayılı Kanun’un “Temerrüt faizi” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında — kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faiz oranına göre belirlenen, ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanabileceği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
24/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “..—–tarihli yazı ile cevap verildiği,—— yapılan inceleme neticesinde
davalı adına kayıtlı araç kaydı tespit edilemediğinin bildirilmiş olduğu,
Bilirkişi kök raporundan sonra dava dosyasına giren davalı ——— göre; mal teslimi ve fatura tebliği durumunun aşağıda tekrar incelendiği ve değerlendirildiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan belgelerin davacı ———–tarafından davalı —-. adına düzenlenmiş —- tutarlı, ——
—-numaralı, ——-adet fatura olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 5 adet fatura ile ilgili davacı tarafından
davalı———— irsaliyesinin düzenlendiği,
İcra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların ve bu faturalara ilişkin sevk
irsaliyelerinin fotokopilerinin dava dosyasında bulunduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan —— numaralı) davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu ——- dairesine—–ile bildirildiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 5 adet faturadan bildirim sınırı—– davalı tarafından—— bağlı olduğu —- bildirilmediği, İcra takibine konu alacağın dayanağı 5 adet faturada yazılı olan malların—-teslimine ilişkin 5 adet sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında isim, plaka numarası ve imza bulunduğu, Mahkemenizce 19.01.2021 tarihli duruşmada “Davalı olduğunu beyan eden ve buna ilişkin kimlik — —- huzura alındı: Bana gösterilen irsaliye suretlerindeki imzalar bana
ait değildir. İrsaliyelerdeki teslim alan kısmında yer alan —- tanımam.—-bir araç yoktur.—araçta şirketimize ait değildir. Bana gösterilen irsaliye suretlerinde yer alan——- söz konusu imza —— ait olmadığı gibi——- değildir. Ayrıca mal teslim almaya yetkili kıldığım bir kişi değildir. Şirketimizce benden başka yetkili olmamakla birlikte isimleri —–çalışanımız bulunmaktadır. Bu kişilerin mal teslim almaya yetkisi de yoktur. dedi. Beyanı okundu
imzası alındı.” şeklinde tespitte bulunulduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan—— davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu—–
ile bildirildiği, “Mahkemece yapılacak … takip dayanağı faturaların davalı tarafından bağlı olduğu ——- bildirilmiş olup olmadığı ilgili vergi dairesinden sorularak bildirilmişse bu faturanın kendi defterine kayıtlıymış gibi kabul edilip fatura içeriği malın teslim
alındığı karinesini kabul etmekten ibarettir—-
—– hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, Söz konusu faturalardan — numaralı faturalara ilişkin sevk
irsaliyelerinin teslim alan—–faturaya ilişkin sevk irsaliyesinin teslim alan———
bulunduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 5 adet faturadan bildirim sınırı üstünde olan—– tutarlı —- faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu
—— formu ile bildirilmediği, Söz konusu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmında—–imzasının bulunduğu, Ayrıca tarafımca hazırlanan—-Ticari Defter Kayıtlarının Değerlendirilmesi” başlıklı bölümde “Ticari defter kayıtlarına göre
11.06.2018 tarihi itibarıyla davacının davalıdan olan alacağının icra takibinde talep edildiği gibi
—- tarihinde davalı tarafından davacıya banka havalesi ile 5.129,38 TL tutarında ödeme yapıldığı, söz konusu ödeme ile icra takibine konu alacağın dayanağı olan—–faturanın ödenmiş olduğu, davacının davalıdan
olan alacağının—düştüğü, davacı tarafından 11.10.2018 tarihinde icra takibi yapılırken bu ödeme düşülmeden icra takibinin yapıldığı tespit edilmiştir.” şeklinde tespitte bulunulduğu, Bu tespitten de görüleceği üzere; icra takibine konu alacağın dayanağı olan 5 adet faturadan bildirim —— olduğu halde davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu ———–
davalı tarafından ödendiğinin anlaşılmakta olduğu, Davalının isticvabı ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan ——- davalı tarafa teslimine ilişkin
dava dosyasında bir belge bulunmadığı, Ancak icra takibine konu alacağın dayanağı—— tarafından ilgili ayda bağlı olduğu— dairesine — formu ile bildirildiği, bu durumun söz konusu 3 adet faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 3 adet faturaya davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile —- formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların—— formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu—- numaralı 10.048,67-TL bedelli faturaların davalı tarafından — anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, dosyaya— — faturalar yönünden faturalara konu mal/hizmeti kabul edip — bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, yukarıda anılan faturalar yönünden beyanname vermekle —— faturalara konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir.—-faturalar ——- bildirildiği, davalı tarafından—–faturalar yönünden düzenlenen irsaliyelerdeki—–raporu ile sabit olmuştur. Dava —— bedelli fatura davalı tarafından—- ile —- dosya kapsamında 24.11.2021 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında —– yönünden düzenlenen sevk irsaliyesinde teslim alan kişinin de—-, dava konusu olan ve davalı tarafından —- formu ile —- bildirilen faturalara ait irsaliyelerdeki teslim alan kişi ile—–ait sevk irsaliyesindeki teslim alan kişininde aynı—- davalı tarafından süresi içerinde defter ibrazında bulunulmaması sebebiyle ibrazdan kaçındığı da dikkate alındığında davacının ——fatura yönünden de teslim olgusunu ve alacağını ispat ettiğine kanaat getirilmiş, aksi yöndeki davalı beyan ve itirazlarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının konu alacağa hak kazandığını——- takip tarihinden önce ödenmesi sebebiyle anılan fatura yönünden davacının talep hakkının bulunmadığı, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı ,takip tarihinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının ——- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 65.078,07-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır—– Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı ——– ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının ——esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 65.078,07-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 4.445,48-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 835,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.610,24-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 835,24-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 105,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.050,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.206,40-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.118,26-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri —- ücretinin haklılık oranına göre 1.223,56-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 96,44-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.260,15-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.