Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/399 E. 2021/1108 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/399 Esas
KARAR NO: 2021/1108
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/04/2010
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait —– sevk idaresinde iken kaza yaparak pert olduğunu, aracın davalı sigortaya —- hasar dosyası açıldığını, sigorta ile yapılan mütabakat neticesinde aracın kiralanmış olması da gözönüne alınarak —– indirimiyle birlikte — üzerinden mütabık olduklarını, davalılardan—– söz konusu aracın pert olmasına sebep olduğunu ve tam kusurlu olduğunu, bu sebeple oluşan zarardan diğer davalı ile birlikte müteselsil sorumlu olduklarını, davalılardan ——–senet verdiğini, senedin icraya konulduğunu, akabinde davalının icra mahkemesinde itiraz etmesi üzerine takibin iptal edildiğini, aracın hurda değerinin tazminat miktarından mahsubu gerektiğini belirterek tahsilde tekerrür olmamak ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla —– davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle, söz konusu aracın davalı tarafından günlük —- kiralandığını, kiralama esnasında davacının —- gereği olduğunu söyleyerek davalıya bir kısım evraklar ve bono imzalattığını, imzalanan evrakların örneklerinin davalıya verilmediğini, aracın rent e car sigortası olduğunun söylendiğini, —–sıralarında kazanın meydana geldiğini, kazadan sonra davalının davacıyı arayarak bilgi verdiğini, davacının ise aracın kiralık olduğunu söylememesi gerektiği hususunu tembihleyerek arkadaş oldukları konusunda beyanda bulunmasını istediğini, bu konuda davalının yanlış yönlendirildiğini, davalının imzaladığı senedi iade etmesi için davacıya müracaat ettiğini ancak sonuç alamadığını, araç üzerindeki tespitin yaklaşık —- ay sonra yapıldığını, davalının alkol ve uyuşturucu kullanmadığını, araçta fazla yük bulunmadığını, davalının sürücü belgesine sahip olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle,—- sayılı aracın davalı —sigortalı olduğunu, sigorta nezdinde —–gerekli bilgilerin verilmediğini, sigortalı aracın hususi araç olduğunun beyan edildiğini, poliçe düzenlenirken sigortalı aracın hiçbir şekilde kiralık araç/uzun süreli kiralama veya taksi olarak kullanılamayacağı, bu hallerde kullanılması durumunda meydana gelen hasarın teminat harici olacağının kararlaştırıldığını, davacı tarafından aracın davalıya kiralandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalı —- aracın kaza anındaki kiracı sürücüsü olduğu ——– tarihli tek taraflı kaza neticesinde uğranılan hasar ve kira kaybının davalılardan tahsili talebinde bulunmuştur.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Mahkememizin ——sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne ilişkin karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş,———mevcut, davacı vekilinin aracın davacı tarafından kiralık araç olarak kullanıldığına dair belge ve beyanları, yine aracın —– tarihleri arasında davacı ve davalı —- kısa süreli kiralık olarak kullanımına ilişkin kira sözleşmesi ve davalı—- kiralık olarak kullanımı sırasında kazanın meydana geldiğine ilişkin tutanak ve beyanı gözetilerek somut olaya baktığımızda aracın kiralık araç olarak kullanıldığı halde hususi oto olarak sigorta ettirildiği anlaşılmaktadır. Kiralık araç olarak kullanımda riskin teminat dışı olduğuna dair poliçe klozu karşısında, henüz ödeme (lütuf ödemesi) yapmayan davalı sigorta şirketinin mutabakatname ile bağlı olmayacağı gözetilerek mahkemece bir değerlendirme yapılması gerekirken mutabakatname ile bağlı olduğu gerekçesi ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”gerekçesiyle hükmün bozulduğu ve tarafların diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmış, mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, yapılan yargılama ve —– tarihinde sürücü davalı —– sevk ve idaresinde iken karışmış olduğu tek taraflı trafik kazası olduğu, dosyada toplanan deliller itibariyle kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —–% 100 olarak kusurlu olduğu sabit olup, davalı sürücü kaza neticesinde uğranılan zarardan haksız fiil hükümlerine göre sorumludur. Diğer davalı sigorta şirketi yönünden yapılan incelemede ise, aracın —— tarihleri arası —– sigortalandığı anlaşılmakla davacı tarafından anılan poliçe kapsamında davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın açıldığı davalı tarafından ise hasarın teminat dışı olduğu savunulmaktadır. Mahkememizce —- tarihli kararda davalı sigorta şirketi ile davacı arasında — tarihinde düzenlenen mutabakatname başlıklı belgeye istinaden davalı sigorta şirketinin hasarın —-ödemeyi kabul ettiği gerekçesi ile sigorta şirketi yönünden de davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş ise de az yukarıda açıklandığı üzere henüz ödeme —— yapmayan davalı sigorta şirketinin mutabakatname ile bağlı olmayacağı açıktır. Hal böyle olunca sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı yönünden mahkememizce yeniden inceleme yapılmıştır. —– ilamında da açıklandığı üzere mal sigortaları türünden olan kasko sigorta poliçesinin teminat kapsamına giren hususlar —– belirlenmiştir.—- uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın —— göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına dair iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin—— sayılan hallerden olması gerekmekte birlikte sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer. Somut olaya döndüğümüzde, dosyada mevcut olan delillerden, davacı vekilinin aracın davacı tarafından kiralık araç olarak kullanıldığına dair belge ve beyanları, yine aracın — tarihleri arasında davacı ve davalı — kısa süreli kiralık olarak kullanımına ilişkin kira sözleşmesi ve davalı —– kiralık olarak kullanımı sırasında kazanın meydana geldiğine ilişkin tutanak ve beyanı gözetilerek somut olaya baktığımızda aracın kiralık araç olarak kullanıldığı hususu sabittir. Poliçenin incelenmesinde ise aracın hususi olarak sigorta ettirildiği ve poliçede açıkça ve aynen ” Bu sigorta poliçesinde kullanım tarzı HUSUSİ olarak beyan edilmiş olan sigortalı araç, hiçbir şekilde kiralık araç ——uzun süreli kiralama ve/veya taksi/dolmuş olarak kullanılamaz. Bu hallerde kullanılması hali teminat haricidir” düzenlenmesinin yer aldığı görülmüştür. Düzenlenen —– kazanın meydana geldiği tarihi kapsamakla birlikte poliçede açıklandığı üzere aracın kullanım şeklinde aracın kiralık olarak kullanılması halinde tamamen teminat dışında bırakılmıştır. Hal böyle olunca davacıya ait aracın kullanım şeklinin poliçede hususi olarak yer almasına rağmen aracın kiralık araç olarak kullanıldığı, kullanım şekli ve anılan——ait araçta meydana gelen hasarın —– teminatı kapsamında kalmadığı açıktır. Nitekim davalı sigortacı tarafından aracın kiralanarak kullanılması halinde iradesini sözleşme yapmamak şeklinde açıkça ortaya koymuş ve davacı sigortalı da sözleşmeyi bu şekilde kabul etmiştir. —- akdin mevzuunun, kanunun gösterdiği sınır dairesinde serbestçe tayin olunabileceği, kanunun kati suretle emreylediği hukuki kaidelere veya kanuna muhalefet, ahlaka—– umumi intizama yahut şahsi hükümlere ———— bulunmadıkça iki tarafın yaptıkları mukavelelerin muteber bulunduğu” öngörülmekle, hukuk sistemimizde emredici hükümlere aykırı olmamak koşuluyla, irade hürriyeti ve akit serbestisi sınırları içerisinde tarafların diledikleri gibi sözleşme yapabilmemeleri mümkün olduğu, taraflar arasında düzenlenen——- özel şartın emredici kanun hükümlerine aykırı olmadığı gibi genel şartlara aykırı olduğundan da söz edilemeyeceği, tarafların serbest iradeleri ile akit serbestisi sınırıları içerisinde kararlaştırıldıkları poliçe özel şartı gereği hasar teminat dışı olmakla davalı sigorta şirketinin bir sorumluluğunundan bahsedilemeyecektir. Nitekim benzer uyuşmazlıklarda ———– aracın kullanım şeklinde aracın kiralık olarak kullanılması halinde tamamen teminat dışında bırakılmış olduğu da gözetildiğinde açılan davanın reddi gerektiğinden ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır.” denilerek proporsiyon hesabı yapılarak zararın hesaplanması gerektiği yönünde istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, aynı dairesinin güncel ——Hal böyle olunca mahkemece davacıya ait aracın sürücü kursu aracı olduğu, ——– poliçesinde yer alan beyana aykırılık klozu karşısında sürücü kursu araçlarının davalı şirket tarafından sigortalanmadığı, aracın kullanım şeklinin poliçede hususi olarak yer almasına rağmen aracın sürücü kursu aracı olarak kullanıldığı, kullanım şekli ve anılan kloz karşısında davacıya ait araçta meydana gelen hasarın sigortalının beyana aykırılığı nedeniyle —– kapsamında kalmadığı, davalının savunmasını usulüne uygun delillerle ispatladığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir ——– denildiği,———Oysaki, somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki sözleşmede açıkça, aracın kiralanmak suretiyle kullanılması teminat dışı bırakılmıştır. Bu halde, sigortalının kiralık araç olarak kullanılma durumunu beyan yükümlülüğü çerçevesinde tartışmak mümkün değildir. Davalı sigortacı aracın kiralanarak kullanılması halinde iradesini sözleşme yapmamak şeklinde açıkça ortaya koymuş ve davacı sigortalı da sözleşmeyi bu şekilde kabul etmiştir. Öyleyse, sigortacının sözleşmeden caymasının hükümsüz olup olmadığının da sonuca etkisi olmayıp her halde davacının sözleşmeye aykırılığı sabit olduğuna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. ” denildiği, ———kararında, ”.. fiilen —— olarak kullanılan aracın poliçede özel ——– olarak gösterilerek sigorta ettirilmesi de doğruluk ve dürüstlük kuralıyla bağdaşmayıp, poliçe özel şartlarında teminat dışı bırakılan hal nedeniyle davanın reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.” denildiği, ——- kararlarda da aynı hususların belirtildiği görülmüştür. Açıklanan gerekçeler ile usuli kazanılmış haklar da göz önüne alınarak davalı ——- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı ——- açılan davanın reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı —– açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
—– tarihinden, —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı —- hakkında açılan davanın reddine,
3-Alınması gereken —- karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- harçtan davacı tarafın kendi üzerinde kalması gereken —-harcın davalı —– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan toplam—- harcın davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden ret edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
7-Davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından bozma öncesi ve sonrası yapılan 17,15-TL başvuru harcı, 207,1‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, ve 695-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 919,25-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 762,97-TL sinin davalı —– tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı —- tarafından bozma öncesi ve sonrası yapılan 261-TL posta ve tebligat gideri, 129,20-TL keşif harcı ve 705-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.095,20-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 186,18-TL nin davacıdan alınarak davalı —- ödenmesine, kalan tutarın davalı —- üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı —- tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı sigorta vekilinin yokluğunda, diğer taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde —– temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2021