Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/384 E. 2021/43 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/384 Esas
KARAR NO: 2021/43
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ: 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişkiden doğan fatura alacaklarının icra takibine konu edildiği, davacı ile davalı borçlu arasında davalının da inkar etmediği bir ticari ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişkiden kaynaklı ve ödenmemiş olan icra takibine konu ——- bedelli faturaların olduğu, davalı borçlu da davacı şirket ile aralarındaki ilişkiyi reddetmemekle birlikte böyle bir borcu bulunmadığı iddiasıyla icra takibine itiraz ettiği ve takibi durdurduğu, davalının takibe ve davaya konu borcu ödediğine ilişkin herhangi bir belge sunamadığı, davacının bs formunun davacının alacağını kanıtlamakta olduğu, aynı şekilde davalı borçlu da aynı dönemde bu faturaları kendi—— borçlunun, —– hizmeti göstermesine rağmen borcu olmadığını iddia etmesinde kötü niyet olduğu, takip öncesi faiz taleplerinin olmadığını, davadaki taleplerinin ——- asıl alacak olduğunu, davacı şirket ile davalı borçlu arasında kurulan ticari ilişki neticesinde anılan borca ilişkin başlatılan icra takibinde uygulanması gereken faiz oranının ticari reeskont avans faizi olduğu, borçlu tarafından faiz oranına yapılan itirazı kabul etmediklerini, davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibinin süresinde ve hukuka uygun olduğu, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında davalının davacı şirkete takip konusu miktar kadar borçlu olduğunun ortaya çıkacağı, davalının borcunu ödememek için haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davanın kabulüne, —- Sayılı dosyasına vaki itirazın —— asıl alacak açısından iptali ile takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont avans faiz ile birlikte devamını ve davalının en az %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA :
Davalıya yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,——- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında ——- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —- takip dosyasının incelenmesinde; —– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —-müdürlüğün dosyasındaki asıl alacağa, faizine ve oranına, vekalet ücretine, yargılama gideri, harç ve masraflara tüm ferileri ile birlikte dosya borcunun tamamına itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla — yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın —— alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Deliller toplanmış, mahkememizce ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bir —–bilirkişiye dosya tevdi edilerek rapor tanzim edilmesi istenmiş, bilirkişi tarafından —- tarihinde rapor sunulmuş, davacı tarafın incelenen ——yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacı tarafın incelenen ——yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, yevmiye defterinin kapanış onayının yaptırılmamış olduğu, defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalı tarafın ticari defterlerinin ineelenemediği, davacı tarafın ticari defter kayıtları ile davalı tarafın ticari defter kayıtlarının karşılaştırılamadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılıp yaptırılmadığı, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, davalının ticari defterlerindeki kayıtların davacının ticari defter kayıtlarına aykırı olup olmadığı ile ilgili bir tespit yapılamadığı, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ile ilgili de bir tespit yapılamadığı, davalı tarafın ticari defterleri hakkında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219 ve 220. maddelerinin tatbik edilip edilmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan belgelerin davacı ——- fatura olduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan—– faturada yazılı olan hizmetlerin davalı tarafa teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak dayanak faturaların davalı tarafından ilgili ayda lbağlı olduğu vergi dairesine BA formu ile bildirildiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan——- faturanın davalı tarafa teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak dayanak faturaların davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu——- formu ile bildirildiği, bu durumun dayanak faturaların davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan -adet faturaya davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı, icra takibine konu alacağın dayanağı olan — adet faturanın davacı tarafın—- yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın —– yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla —– alacaklı olduğu, davacı taraf davalı taraf aleyhine başlatmış olduğu icra takibinde asıl alacak olarak —- talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesinin göz önünde bulundurulmasının gerekeceği, davacı tarafın —— takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın asıl alacak yönünden iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini—— olarak gösterdiği, davacı taraf itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın asıl alacak yönünden iptaline karar verilmesini istediği, işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep etmemiş olduğundan işlemiş faiz ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı, mahkemece davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 ve 3095 sayılı Kanun’un Temerrüt faizi başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen,——- kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faiz oranına göre belirlenen, ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanabileceği, yönündeki görüş ve kanaatlerini bildirir rapor tanzim etmiş oldukları görüldü.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında — adet faturaya dayalı davalı tarafa hizmet sunulduğuna dair ticari ilişki bulunduğu, mahkememizin —- tarihli celsesinde tarafların ticari defterlerinin ibrazı için taraflara kesin süre verildiği ve gerekli ihtara yapılmasına rağmen davalı tarafın inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini hazır etmediği, icra takibine konu alacağın dayanağı faturaların davalı tarafça ilgili ayda bağlı olduğu—— bildirildiği, bu durumun dayanak faturaların davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, icra takibine konu faturalara davalı yanca itiraz edildiğine dair dava dosyasında belge bulunmadığı, —- adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın yapmış olduğu BA form bildirimleri ile davacının defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ayrıca davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı ve bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan tarafın, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki ——kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edilebileceği, aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmasına sebebiyet vereceği, —- böylece davacının davasını ispatladığı, davacı tarafın davalıdan ticari defter kayıtlarına göre —– alacaklı olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği ancak taleple bağlılık kuralı gereğince icra takibindeki asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmıl ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının—— asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen asıl alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 8.095,00-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.403,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.691,00-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.403,96-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 135,8‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 886,60-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.207,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021