Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/36 Esas
KARAR NO : 2021/643
DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; — bedel karşılığında, davalılardan —- tarafından yapıldığı, davalılar araç satın alınmadan önce ‘ aracın ağır hasar kaydı olmadığını, hiçbir hasarı ve herhangi bir problemi bulunmadığını” belirttiği, davalı—– doğruladığı ve olumlu rapor verdiği için; davacı şirket davalılara güvenerek ve muayene yükümlülüğünü yerine getirerek söz konusu aracı satın almış ve aynı gün —- karşılığında aracın —aracı trafiğe çıkardığı, aracın trafiğe çıktıktan çok kısa bir süre sonra hiçbir kaza vs. olmaksızın arızalanması üzerine; davacının—- giderilmesi —- sabit olduğu, hemen sonrasında ise aracın motoru ile ilgili çok daha büyük bir gizli ayıp ortaya çıkmış ve işbu kez davacı —- arızanın giderilmesi için işbu servise— ödemek zorunda kaldığı, ayrıca işbu servis tarafından davacıya “aracın daha önce büyük bir kaza geçirdiği, bu hususunun ve araçtaki hasarların gerek satıcı ve gerekse ekspertiz firması tarafından davacıdan gizlendiği” belirtildiği, davalılara bu durumun bildirildiği ve herhangi bir zararı karşılamadıkları, davalılara ihtarnamelerin çekildiği, davalılar tarafından cevap verilmediği, davacı, kendisine düşen gözden geçirme yükümlülüğünü derhal yerine getirdiği, ancak ne yazık ki davacının söz konusu aracı incelettirdiği — olduğundan; işbu gözden geçirme sonucunda müvekkil araçtaki gizli ayıplardan haberdar olamamıştır. Araçtaki gizli ayıp sonradan ortaya çıktıktan sonra ise; bu durumu derhal her iki davalıya da bildirdiği, açıklanan nedenlerle 51.000,00 TL satış bedeli ve 250,00 TL ekspertiz ücreti iadesi talebimize ek olarak; davacının dava konusu ayıplı —- davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini, tüm arabuluculuk ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini ve bu hususta HUAK m. 25/9 uyarınca davalıların arabuluculuk toplantılarına katılmadıkları hususunun da dikkate alınmasını talep ve dava ettiği görülmüştür.——
SAVUNMA: Davalı ———— tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin sunmuş olduğu faturalar incelendiğinde; aracın ayıplı olduğuna dair herhangi bir anlam çıkarılamadığı, davacı vekilinin; dava dilekçesinde yer——- Aracın satıcı tarafından—– ön kısmının değişim yapılarak, yeni araç şeklinde satıldığı” gibi bir durum söz konusu ise bunun açıkça belirtilmesi gerektiği, onun dışında davacının tüm iddiaları soyut, haksız ve mesnetsizdir, kabulü mümkün olmadığı, aracın davalı tarafından davacıya satıldığı gün davacı tarafından araç diğer davalı——– adında başka —- firmasına bakıma götürüldüğü, davacı vekilinin; dava dilekçesine ek olarak sunmuş olduğu fatura incelendiğinde—-bakımının yapıldığ—–değiştiğini, bu bakımların yapılabilmesi için——- kaldırılmakta—–birleşenlerinin, araç ön takımının durumunu da bakılmaktadır. davacının iddia ettiği gibi, araçta bir ayıbın söz konusu olması halinde bu ayıp, aynı gün içerisinde bu kadar bakımın yapıldığı serviste çok rahatlıkla açıklığa kavuşabileceği, diğer davalı tarafından davacının sattığı araca ilişkin hazırlanan ekspertiz raporunda araca ilişkin bu denli bir şerh var iken; davacının ile diğer davalı arasında bir çıkar ilişkisinin bulunduğu yönünde bir iddianın kabulü mümkün olmadığı, bu nedenle; davacı tarafından yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı hususuna da açıklık getirilmesi gerektiği, keza davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği gibi aracın önceden büyük bir kazaya karışmış olabileceği kanısını ——– —– beyan edilmektedir. ki davacı tarafça sunulan faturalarda da en yüksek bedelli faturayı, bu kanıyı oluşturan ——- tarafından hazırlandığı görülecektir. davacı tarafından araç alındığı gün araç ———— götürüldüğü, her iki servisin de yapmış olduğu işlemler gözetildiğinde aracın ön takımından, motoruna,—– bir çok yeri bu ismi geçen —– tarafından bakıldığı, dava dışı bu iki firma tarafından arabada bakım ve değişim hizmeti uygulanmış olup, bu iki firma tarafından da bu tür bir ayıba ilişkin davacıya bir beyanda bulunulmadığı, bu iki otomobil servisinin yaptığı işlemlerin araç üzerinde olumsuz bir etki veya arızaya sebebiyet verip vermediği ise bilinemediği, araca ilişkin en son yapılan —— yapılmış olup, davacının iddia ettiği üzere aracın ayıplı olduğu hususu bu bakımda ortaya çıktığı beyan edilmiştir. ancak bu sözde ayıp; araç satıldıktan — hususta yerleşmiş içtihatlarına göre davacının—– uyuşmadığı, tüm açıklama ve izahlar neticesinde; araçtaki ayıbın ne olduğu anlaşılamamakla beraber; davanın haksız ve dayanaksız şekilde açıldığı aşikardır. müvekkilin ayıplı bir araç satması söz konusu olmadığı gibi bunu bir hile ile gizlemesi de söz konusu değildir. tüm bu nedenlerle haksız kazanç elde etmeye yönelik açılmış huzurdaki davanın reddini ve davalı adına vekalet ücret taktir edilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı—– vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet yokluğundan müvekkil yönünden davanın reddine karar verilmesini,—–davacı tarafından dosyaya sunulduğu,—- hemen alt tarafında yer verilen bilgilendirme kısmına bakıldığında ” Aracınızın ekspertiz yapılırken pert kaydı, hasar kaydına bakılmadığı, alıcının —- kaydı soruşturması gerekmektedir. ” ibaresinin yer aldığı görüleceği, dolayısıyla müvekkilin hasar ve pert kaydının olmadığı yönünde bir görüşü ve beyanı olmadığı gibi zaten bu hususu inceleme yükümlülüğü de bulunmadığı, aracın– kaydının olup olmadığı alıcı tarafından—– öğrenilebilecek bir husus olduğu, bu durumun ihlali ise açık bir şekilde alıcının gözden geçirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini gösterdiği, bununla birlikte davacı taraf aracın satın alındıktan kısa bir süre sonra hiçbir sebep olmaksızın arızalandığını ——bunun için ——– masraflar yapıldığını, bu arıza sonrası yeniden aracın —- çıktığını ve bunun giderilmesi için gidilen ——–, aracın daha önceden büyük bir kaza geçirdiği, bu hususun ve araçtaki hasarların gerek satıcı gerekse —-tarafından gizlendiği yönünde görüş bildirdiği belirtildiği, davacı taraf bazı hasarların kendilerinden gizlendiği yönünde beyanda bulunmuşsa da hangi hasarların var olduğu detaylı olarak belirtilmediği, ayıbın ne olduğu izah edilmediği, bu beyanlarını destekler nitelikte özel ve yetkili ——- — görüşü ise yine davacını beyanlarını desteklemekten çok uzak olduğu, özel ve yetkili olduğu iddia edilen bir servisin bu şekilde bir görüş vermesi makul değildir, hayatın olağan akışına aykırı olduğu, böyleyken davalı ekspertiz işlemlerinde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, kendi imkanları ve işlem sürecinin elverdiği ölçüde kontrolleri yerine getirdiği, davalı davacıdan ekspertiz işlemleri için yalnızca 250,00 TL aldığı, davalının aracın özel ve yetkili —- detaylı olarak işlemlerde bulunması makul olmadığı, bu sebeple de gelen müşteriye arıza yaratabileceğinin düşündüğü hususlarda bakım yaptırılması önerisinde bulunulduğu, davacı tarafın iddiaları, —- yaptırdığını iddia ettiği arıza ve bakımlar, bu firmalar tarafından sunulan hususların hiçbiri davacının davasını ispatlar nitelikte olmadığı, açıklanan nedenlerle davanın husumet yokluğundan usulen reddine, mahkeme aksi kanaatte ise açıklanan nedenlerle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, davacının davalı——- plaka sayılı aracın diğer davalı —- tarafından incelenmesinin yaptırıldığı, satın alınan aracın kısa bir süre sonra arızalandığı ve satın alınan aracın öncesinde geçirdiği kazaların gizlendiği iddiasıyla, aracın davalıya iadesi ile araç bedelinin davalıdan alınması ve ekspertiz ücretinin davalıdan tahsili ile onarım bedellerinin iki davalıdan alınmasına yönelik tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın;——– götürerek incelemesini yaptırdığı, aracın ağır hasar kaydı olmadığı ve kullanımına yönelik bir problem bulunmadığına ilişkin olumlu raporun sonrasında satın aldığını,—— yaparak trafiğe çıkardığında kısa bir zaman sonra arızalandığını, sonrasında—-ortaya çıktığını, bunun giderilmesi için daha— zorunda kaldığını, satın aldığı aracın öncesinde geçirdiği kazanın kendisinden gizlendiğini, bu hasarın — aracı satın almayacağını belirterek aracın satın aldığı davalıya iadesi ile araç bedelinin davalıdan alınması, yaptığı ekspertiz ücretinin diğer davalıdan tahsili ve araç için yaptığı onarım masraflarının her iki davalıdan istemine yönelik tazminat davası olduğu tespit edilmiştir.
———-adına kayıtlı olduğunun bildirildiği anlaşıldı.
Davaya konu—– aracın —- bedelle davacıya satıldığı anlaşılmıştır.
——– bilgilerine ilişkin poliçe ve hasar verilerinin mahkememiz dosyasına gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
—— yevmiye numaralı araç satış sözleşmelerinin birer suretlerinin mahkememiz dosyasına gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Belirlenen hukuki ihtilaf noktalarının incelenmesi teknik değerlendirmeyi gerektirmesi sebebiyle dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihinde satın alınması sonrasında ortaya çıkan ve yukarıda —– yapılsa dahi açıkça ortaya çıkmayacak hususlar olduğu, ekspertiz işlemi sırasında motorun iç kısımlarına sökülüp bakılamaması sebebiyle vuku bulan arızaların önceden anlaşılma imkanı bulunmadığı, söz konusu arızaların —- niteliğinde olduğu, mahkemece davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğu sonucuna varılacak olursa davacının sözleşmeden dönme hakkım kullanabileceği, davacının dönmeyle birlikte satış bedelinin iadesini ve olumsuz zararlarını talep edebileceği, davacının satıcı davalıdan 63,587,98 TL asıl alacak ve 2.649,79 TL işlemiş faiz talep edebileceği, dönme hakkının sadece satıcıya yöneltilebileceği, satış öncesi araçta inceleme yapan davalı —— karşı bu haklan kullanılamayacağı, sonuç ve kanaatine varıldığına ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyeti raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili ve davalı vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçelerin gönderilmiş olduğu, davacı vekili tarafından —– plakalı aracın ve araçtaki ekspertiz incelenmesinin ayıplı olması nedeniyle satış bedelinin indirilmesine karar verilerek toplam 12.587,98-TL nin ihtarnamenin davalılara son tebliğ tarihi olan 04.12.2018 tarihinden itibaren 7 günlük sürenin sonu olan 12.12.2018 tarihinde itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen verilmesini talep ettiği ve bu şekilde davasını ıslah ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna karşı davalı — bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi göndermiş olduğu, ek rapor alınmasını talep ettiği, mahkememizce 23/02/2021 tarihli duruşmanın bir nolu ara kararı ile rapor içeriği göz önüne alınarak yargılamanın en az giderle ve makul sürede bitirilmesi gerektiği ve raporun mahkememizde kanaat oluşturmaya yeterli olması nedeniyle ek rapor alınmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesinde alıcıya tanınan haklar yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup alıcı bunlardan ancak birini kullanabilecek, başka bir anlatımla terditli olarak talepte bulunamayacak ise de———-yahut tarafların bu yöndeki iradelerinin buluşması suretiyle olacağından davacı —– bedel iadesi talebinde bulunmuş satıcı tarafından bu istem hususunda herhangi bir irade açıklamasında bulunulmamıştır. Davacı tarafça da dava yoluyla —- önce sözleşmenin feshi ile araç satış bedelinin ödenmesine yönelik hakkını talep etmiş ve yargılama sırasında da davasını ıslah etmek suretiyle ayıp oranında bedelden indirim olarak belirlediğinden noter ihtarnamesiyle yada dava yoluyla yöneltilen hakka ilişkin satıcı tarafça müspet bir kabul bulunmadığından eldeki davada da TBK’nın 227/4.maddesi de nazara alınarak alıcının seçimlik hakkını kullanıp tükettiğinden söz edilemeyeceğinden ıslah talebi kabul edilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava, ayıplı araç satışı nedeni ile bedel indirimi istemine ilişkin olup Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesinde, “Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da—- bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanunun 227. maddesi gereğince alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,— bedelinden——- gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Aynı madde gereğince, alıcının genel hükümlere göre, uğramış olduğu zararlar nedeniyle ayrıca tazminat talep etme hakkı da mevcuttur.
Tüm dosya kapsamı, taraf, iddia, toplanan tüm deliller, usul ve yasaya uygun bulunan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda, davacıya satılan aracın satış akdi esnasında dışarıdan görülen kusuru olmadığı ancak———— yapılmayan onarımlar sebebiyle —–incelemedeki bu tespitlerin aracın ayıbının gizli ayıp niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki —–kadar başka iletişim araçları ile de ayıbın satıcıya bildirildiğini iddia etmiş ise de dosyada buna delil delil olmadığı ancak davalı satıcıya 26/11/2018 tarihinde ihtarname ile ayıbı bildirdiğine yönelik belgelerin mübrez olduğu anlaşılmıştır. İhbar sürelerine ilişkin olarak her iki tarafı da tacir olan eldeki davada 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c hükümlerinin uygulanacağı açık olup, bu hükme göre alıcının ayıp açık ise 2 gün içerisinde, gizli ayıp ise 8 gün içerisinde muayene ve ihbar yükümlüğünü yerine getirmesi aranmalıdır. Ayıbın 8 gün dışında kullanma ile ortaya çıkması durumunda ise, TBK’nın 223. maddesi gereğince ortaya çıkmasından itibaren hemen karşı tarafa ihbar edilmesi gerekmektedir. Davacı tarafın ihtarname ile ayıp iddiasını davalı tarafa bildirmiş olduğu görülmekte olup ayıbın niteliği göz önünde bulundurulduğunda hemen sayılabilecek bir süre zarfında usulüne uygun ihbarın yapılmış olduğu yönünde mahkememizde kanaat oluştuğundan davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmemiş olup, —- itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, alıcı tarafından tedbiren— alıcı tarafından tedbiren yaptırılan—– ücretinin alıcının keyfiyete dayalı olarak yaptırdığı giderler olduğu anlaşıldığından bu istemler yönünden davanın reddine karar verilmiş ve davalıya ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 7 gün sonrası olan 12/12/2018 tarihi temerrüd tarihi kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının hem satıcıya hem de satış sözleşmesi öncesi araca ilişkin görüş sunan davalı —— raporunda araca ilişkin hususları kalem kalem belirttiği, mahkememizce hükme kısmi olarak esas alınan bilirkişi raporunun teknik inceleme bölümünde davalı —- değerlendirmelerinde açık bir şekilde raporu düzenlediği, —- dolayısıyla bu davalının oluşan zarardan sorumlu olmadığı anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davalı —– hakkında açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı ——- hakkında açılan davanın ıslah edilmiş haliyle KISMEN KABULÜ ile,
-8.685,00-TL araç tamir ücreti ve 374,98-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 9.059,98-TL alacağın temerrüt tarihi olan 12/12/2018 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 3.528,00 TL lik talebin reddine,
3-Alınması gerekli 618,88-TL harcın peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan 467,04-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca —– tarihli sarf kararı gereği) 1.096,27 TL’sinin davalı ——alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan 618,88-TL peşin harcın davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 123,30-TL posta ve tebligat ücreti, 2.000-TL bilirkişi ücreti ücreti olmak üzere toplam 2.167,70-TL yargılama giderinin, HUAK Madde.18A/11 düzenlemesi ve her iki davalının arabuluculuk toplantılarına katılmadıkları dikkate alınarak, —— alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——-alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı ——-kendisini vekille temsil etmiş olduğu, anılan davalının—- katılmadığı, HUAK M.18A/11 düzenlemesi ” arabuluculuk toplantılarına katılmayan davalılar lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği ” dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.