Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/356 E. 2020/687 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/356 Esas
KARAR NO : 2020/687
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; borçlu ——– davacı arasındaki ticari ilişki gereğince —— tarihli fatura kesildiği, davacı şirket satış konusu edimlerini eksiksiz ifa etmesine karşın borçlu taraf fatura bedelini ödemediği, bu faturanın neticesinde taraflar arasında mutabakat formu da düzenlendiği, davacı Şirket ile davalı şirketin arasında kurulan ticari iş neticesinde oluşan cari hesap alacağı tahsil edilememiş olup, borçlu şirket hakkında —— tarihinde ——– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu —– tarihinde borca, faize ve borcun ferilerine itiraz ettiği, borçlu taraf Alacağımızın tahsilini güçleştirmek amacıyla, başlatılan takibe itiraz etmiş olup ;yapılan itiraz Haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğu, bu sebeple davalı borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptali gerektiği, icra takibine dayanak olan usulüne uygun kesilmiş faturaya bakıldığında ve Tarafların ticari defterleri taraflar arasındaki süregelen bir ticari ilişki ispatlanacak ve takibe konu alacak kaleminin varlığı ortaya çıkacağı, borçlu taraf takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmiş, itirazın iptaline karar verilmesini, davacı şirketin alacağı likit bir alacak olmasına rağmen alacağımızı tahsili güçleştiği, bu nedenle alacak miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasını talep etme gerekliliği doğduğu, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkemenizin —- tarihli tensip zaptı ve dava dilekçesi —- tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiş, davaya cevap ve delillerimizi vermemiz için tarafımıza iki haftalık süre verilmiş olup, davaya süresi içerisinde cevap dilekçemizi sunduğu, davacının davalı aleyhine itirazın iptali davası haksız mesnetsiz ve asılsız olduğu, davalının davacıya bir borcu bulunmadığı, davacı ile davalı şirket ———yılından beri ticaret yaptığı, yaklaşık —– çalışmaları boyunca davalı davacıya güven duyarak çalıştığı, davalı müteahit olduğu için yaptığı binalarda takılması gereken yangın kapılarını davacıdan tedarik ettiği, söz konusu olayda davalının yine yapmış olduğu bina için davacı ile ———– konusunda —– tarihinde anlaşarak satış sözleşmesi imzalandığı, davacı taraf taktıkları kapıların sadece ——sökmüş ve geri almış ancak geriye kalan — kapı için akşam olduğunu elemanların çıkması gerektiğini söylemiş ve geri kalanları ertesi gün alacaklarını söyleyerek gittiği, ancak aradan zaman geçmesine rağmen davalı geri kalan kapıları almaya gelmemiş ve her seferinde iş yoğunluğu, tamam gelip alacağız diyerek davalıyı oyaladığı, davalı davacıyı arayarak kapılarını neden almadığını, başka bir kapı getirip getirmeyeceğini bir çok kez söylemesine rağmen davacı kötü niyetle hareket ederek müvekkilimi zarara uğrattığı, davalının müteahit olduğu için basiretli bir iş adamı gibi davranmak ve inşaatını zamanında iskanını alarak teslim etmek zorundadır ki davalının şimdiye kadar yaptığı inşaatlarda sorun yaşamadığı, ancak davacı bu durumları bilerek davalıyı oyalamış, sıkıntı yaşaması için yeni kapılar getirmemiş, kalan— kapıyı da almadığı, davacının art niyeti açıkça ortada olduğu, yine davacının iddia ettiği gibi ———- tarihinde gönderilmemiştir ve o tarihte teslime dair bir evrakları dahi olmadığı, davacı irsaliye faturasını müvekkilin kapılar için başkası ile anlaşması neticesinde kötü niyetli olarak düzenlemiş ve halen kapılarını teslim almadığı, davacı ———- tarihine kadar davalının zararını karşılamamış, aksine oyalamış ve birde kapıları alması gerekirken sanki kapıları yeni teslim etmiş gibi gerçek olmayan fatura düzenleyerek davalının talep etmiş ve bu faturayı davalıdan habersiz davalı muhasebecisine——— yolu ile göndererek faturanın işlenmesini söylediği, davalının muhasebecisi de davacı tarafı tanıdığı için ve davalıya yıllardır birlikte iş yaptığını bilmesi nedeniyle sorunlardan habersiz müvekkile sormadan davacı tarafın mesaj attığı faturayı davacıya güvenerek işlediği, davacının iddiaları yersiz, gerçeği yansıtmamakta ve tamamen kötü niyetten ibaret olduğu, davacının kullanılamayacak kapıların —- tanesini iade alıp — tanesini daha sonra alacağını söyleyerek almaması ve daha sonra satmış gibi göstererek hak talep etmesi hem hayatın olağan akışına aykırı hem de açıkça kötü niyet göstergesi olduğu, açıklanan nedenlerle davacının yersiz, gerçeği yansıtmayan iddialarını kabul etmek mümkün olmadığı ve davanın reddini gerektiği, açıklanan nedenlerle fazlaya dair haklarımız saklı almak üzere, haksız ve dayanaksız davanın reddine, alacaklının icra takibinin iptali ve kötü niyetli alacaklının kötü niyetle takip başlatmasından dolayı %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —————- esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
———- sayılı icra dosyasının mahkememize uyap üzerinden gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin ——— tarihli duruşmadaki beyanında; Takibe konu ve davaya konu ücreti davalı taraf ödediği, davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığına dair beyanda bulunup imzasının alınmış olduğu görüldü.
Davacı vekilinin ——– duruşmadaki beyanı ile davalı tarafça takibe konu ücretin ödendiğini bildirmiş olmakla, dava konusuz kalmış olup, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı beyan edilmiştir. Davacı vekilinin beyanı doğrultusunda takibe konu ücretin davalı tarafça ödendiği, davanın konusuz kaldığı, davacı tarafın yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığı görülmekle, davanın konusuz kaldığı, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Tarafların beyanları doğrultusunda konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı olan 54,40-TL’nin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 115,61-TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 61,21-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep edilmediği bildirilen davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2020