Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/355 E. 2020/108 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/355 Esas
KARAR NO : 2020/108

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 29/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı şirkete sigortalı —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davadan önce davalı şirkete yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını iddia ederek şimdilik —geçici iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri ile — sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 4.000,00 TL tazminatın başvuru tarihinden 8 gün sonrasından itibaren avans faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin merkezi —- Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davadan önce davacı tarafından yapılan başvuru neticesinde davacının ödemeyi kabul etmeden işbu davayı açtığından dava şartının bulunmadığını, davacının müvekkili şirkete sigortalısının kusuru ile maluliyet durumu ve zarar miktarını ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, — poliçe kapsamında olmadığını, faizin dava tarihinden itibaren ve yasal faiz olması gerektiğini, davacının kask takmaması nedeni ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup Ankara —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas —– karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Yargıtay — HD’nin —– kararında ”6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, kaza —– ilçesinde meydana gelmiş, davacılar da —, İstanbul ——- Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan araştırma ile davalı sigorta şirketinin —- bölge müdürlüğünün olduğu anlaşılmıştır. Dolayısı ile, davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı davalının bölge müdürlüğünün bulunduğu —-açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davanın İzmir —-. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ” şeklinde yargı yeri belirlemesine gidilmiş olup yine Yargıtay —-. HD’nin — esas- —– karar sayılı ilamında da bu husus belirtilmiştir.
Somut olayda, kazanın —–meydana geldiği, davacının ikamet adresinin —– olduğu, davalı —- ilinde bölge müdürlüğünün olduğu, dolayısıyla davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davayı davalının bölge müdürlüğünün bulunduğu — yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davanın Ankara —-. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatiyle mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Dosya kapsamı dikkate alınarak Yetkisizlik kararı veren ilk Mahkemeninde yetkili olduğu anlaşılmakla;
Mahkememizin Yetkisizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA ——–.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE;
3-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Mahkememizce verilen kararın İstinaf yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi halinde yetki uyuşmazlığın oluşması nedeniyle dosyanın Yargı Yeri belirlenmesi içni Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..