Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/351 E. 2019/1160 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/351 Esas
KARAR NO : 2019/1160

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/03/2010
KARAR TARİHİ : 23/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında Irak’ta yapımı planlanan —– — için davalı tarafın yaptığı sözleşmeye ek olarak ek sözleşme aktedildiğini, müvekkilinin her iki sözleşmede yükümlendiği tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmesine karşın davalı tarafın müvekkilinin hak ettiği ödemeleri yapmadığı, müvekkilinin altmış metre cadde işinden bakiye alacağı bulunup vadi kanal işinde ilk dört hakedişin onaylandığını, sonrasında yapılan işlere ilişkin hakedişlerin onaylanarak verilmediğini, ayrıca vadi kanal projesinde sel nedeniyle hasar oluştuğunu, davalının ek hasar imalatlarının ödeneceği taahhüdü üzerine hasarın giderildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine takip yaptıklarını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalının idareden tüm alacaklarını tahsil etmesine rağmen müvekkilinin hakedişlerini ödememesi nedeniyle kötü niyetli olduğunu bildirmiş, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında iki sözleşme aktedildiğini, bunlardan birinin — — diğerinin ise — inşaatı sözleşmeleri olduğunu, vadi kanal inşaatı yapımı için sözleşmenin 11. maddesine uygun olarak karşılıklı mutabakatla ilk dört hakedişin davacıya ödendiğini, ancak idare tarafından işin kabulü yapılmadan meydana gelen yoğun yağışlardan dolayı vadi kanal inşaatının tahrip olup müvekkili şirketin idareye karşı zor durumda kaldığını, bu işle ilgili kesin kabulün yapılmadığını, sözleşmenin 7.4 maddesi uyarınca hasardan sonra davacı tarafa ödeme yapılmadığını, davacının tamamlamakla yükümlü olduğu işe ilişkin herhangi bir faaliyete girişmediğini, sözleşmenin 18. maddesinde de müvekkilinin uğrayabileceği zararın davacının hakedişlerinden veya teminatından kesilebileceğinin öngörüldüğünü, altmış metre caddesi rehabilitasyon işi ile ilgili olarak 5 nolu hakedişin imzalandığını, buna göre davacının —-alacağının bulunduğunu, bu işle ilgili kesin kabulün yapılmaması ve sözleşmenin 10. maddesi gereğince teminat iadesinin yapılmadığını, son hakedişten kalan bakiyenin ödenmesi konusunda davacı tarafın —– bulunmamaları ve sonrasında fahiş taleplerde bulunmaları nedeniyle ödemenin askıda kaldığını, davacı tarafın kötü niyetli olup iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu bildirmiş, davanın reddine ve davacı tarafın kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmelere dayalı olarak davacı tarafça yurt dışında yapılan inşaat işleri nedeniyle davacının tüm edimlerini yerine getirdiği, buna karşın davalı tarafça sözleşmede kararlaştırılan bedelin tamamının ödenmediği iddiası ile bakiye kalan alacağın tahsili için yapılan icra takibinde davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılamanın yapıldığı—-Sayıl dosyada davanın kısmen kabulüne dair kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyasında mahkememiz kararının kesin nitelikli olarak belirtilen karar ile kaldırılması sonucu dosyanın mahkememize geldiği görülmekle esasımıza kaydedilerek yapılan tensibi ile yargılamaya başlanmış ise de; İstanbul BAM—– Hukuk dairesi tarafından her ne kadar kesin ibareli karar verilmiş ise de kararın gerekçesi incelendiğinde karar usul yönünden esasına girilmeksizin verilmiş bir kaldırılma kararı olmayıp esas değerlendirmesi sonucunda verilmiş bir karar olduğundan kesin olmayıp temyize tabi olduğundan bahisle istinaf kararının temyiz edildiği, her ne kadar bu talep reddedilmiş ise de ret kararının da temyiz edildiği, istinaf kararının bu nedenle kesinleşmediği, dosyanın halen temyiz incelemesi için Yargıtay’da olduğu görüldüğünden mahkememizce yargılamaya devam edilemeyeceğinden esasın kapatılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin huzurda alınan beyanları ve dosyanın safahatı değerlendirilerek dosyanın Yargıtay incelemesinde olduğu, bu durumda mahkememizce yargılamaya devam edilemeyeceği anlaşıldığından esasın bu nedenle kapatılmasına,
2-Dava dosyası mahkememize teknik manada gelmiş ve usulüne uygun bir dava bulunmadığından harç ve yargılama giderleri konusunda herhangi bir karar verilmesine yer ve gerek olmadığına oy birliği ile karar verildi.