Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/335 E. 2023/575 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/335
KARAR NO : 2023/575

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11.06.2019
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekilinin 01.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı — yanında yolcu olarak bulunan eşi — ile, idaresindeki —- plakalı aracıyla 05.09.2017 tarihinde —- Mahallesi —Bulvarında ilerlerken; —-Sokak istikametinden —- ait —- plakalı aracın aniden çıkıp , kendilerine çarpması neticesinde yaralandıklarını, çarpan araç olay yerine polisler gelmeden oradan ayrıldığını, kaza tespit tutanaklarından da bu hususun görüleceğini, müvekkillerinin olayın ardından —- götürüldüğünü, uzunca bir süre tedavi gördüklerini, müvekkillerinden —- maluliyet oranının %9 olarak tespit edildiği, diğer müvekkili —- malul kaldığını, bahse konu kaza sebebiyle davalı hakkında —– soruşturma no ile soruşturma yapıldığı, taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan —. Asliye Ceza Mahkemesi —- Nolu dosyası ile kovuşturma aşamasın geçildiğini, kaza sebebiyle yaralanan müvekkillerinin halen tedavileri sürdüğünü, söz konusu trafik kazası müvekkillerinde kalıcı hasara sebebiyet verdiğini, taraflarınca olay sebebiyle müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısına başvurulmak istendiğini, yapılan araştırma neticesinde kazaya karışan —- ait —-plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının olmadığının tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla uğranılan zararın tespitinden sonra eksik harcın tamamlanmak üzere şimdilik her bir davacı için 1.000,00 er TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05.09.2017 den itibaren işleyecek faiziyle beraber davalılardan tahsilini, davacı —-yönünden 15.000 TL, davacı —- yönünden 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı —- alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.

SAVUNMA: Davalı Güvence Hesabı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Kaza anında —- plakalı aracın maliki olan —- davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, Somut olayda davacı tarafından maluliyet tazminatına ilişkin olarak müvekkili Güvence Hesabı’na başvuruda bulunulmuş ve müvekkili kurum tarafından —- sayılı hasar dosyası oluşturulduğunu, başvuruya cevap olarak Güvence Hesabı tarafından, davacının 05.09.2017 tarihli trafik kazasından kaynaklanan davacıların maluliyeti ile ilgili olarak, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde yetkili bir hastaneden alınacak, varsa trafik kazasından kaynaklanan kesin ve kalıcı arazlar ile bu arazlar ile ilgili maluliyet oranını gösterir sağlık kurulu raporunun aslı veya tasdikli sureti 16.08.2018 tarihli yazı ile davacı yandan talep edildiğini, 27.07.2018 tarihli yazı ile de—-Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —- Soruşturma no.lu dosyasının, şüpheliye isnat edilen suçların uzlaşma kapsamındaki suçlardan oluşması sebebiyle kamu davası açılmasından önce uzlaştırma Bürosu’na gönderilmesine karar verildiği, taraflar arasında uzlaşma sağlanıp sağlanmadığı hakkında bilgi verilmesini ve Uzlaştırma Bürosu işlemlerinin sonucuna ilişkin belgeler talep edildiği, maluliyet oranına ilişkin rapor alınmaksızın ve uzlaşmaya ilişkin evraklar gönderilmeksizin müvekkili kuruma cevap verilmeksizin yargılamanın davacı tarafından ikame edilmiş olduğundan iş bu davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; yargılamada esasa geçilmesine karar verildiği takdirde; davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitinin —-vasıtasıyla yapılması gerektiği, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiği, müvekkili kuruma ancak bedensel zararlar kapsamında başvurulabilecek olduğu, somut olayda davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat talebinin Güvence Hesabı tarafından karşılanması mümkün olmadığının, yargılamaya konu trafik kazasında, davacıların, kazaya karışan araçta yolcu ve sürücü konumunda bulunduğu, sabit olmakla birlikte zararın doğmasını ve/veya artmasını engellemek için gerekli önlemleri aldığı (koruyucu tertibatlar, emniyet kemeri v.s. korumalar) başvuran tarafça ispat edilemediği, hesaplanan tazminat miktarı üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiği, somut olayda söz konusu taşımanın araç sürücüsü ve işleteninden ziyade davacının yararına olduğu ve davacının bu taşıma için herhangi bir ücret ödemediği hususları anlaşıldığının, bu nedenle tespit edilecek maddi tazminattan müterafik kusur indiriminden ayrı olarak hatır taşıması indirimine gidilmesi gerektiği, — Kurumu tarafından davacı yana ödeme yapıldığının tespiti halinde -var ise- hesaplanacak olan tazminat tutarından ödenen tutarın tenzil edilmesini talep ettikleri, yapılacak yargılama neticesine aleyhlerine hüküm kurulması halinde, Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle vefat ve maluliyet hallerinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası teminat limiti ile sınırlı olacağının, 05.09.2017 tarihinde meydana geldiği belirtilen kazaya ilişkin vefat ve maluliyet halinde teminat limiti kişi başına 330.000,00 TL ile sınırlı olduğunun, aleyhlerine karar verilmesi durumunda Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçedeki teminat limitini aşamayacağının, davacı tarafından evrak tedarik edilmeden haksız yere huzurdaki davanın ikame edildiğini, bu durumda müvekkili kurumun temerrüdünden bahsedilemeyeceğinin, bu sebeple, Güvence Hesabı aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğinin, açıklanan nedenlerle; usul yönünden; davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, davanın araç işleteni, araç sahibi ve sürücüsüne ihbarına, Esas Yönünden; haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.Davalı —- tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacı — sürücü ve diğer davacı —- ise yolcu olarak bulunduğu —-plakalı araç ile davalı —- sevk ve idaresindeki —-plakalı aracın çarpışması sonucunda 05/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında kaza nedeniyle davacıların iş gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat talep ettiği, davacıların meydana gelen trafik kazasında maluliyetinin oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı, davalıların söz konusu zarardan sorumlu olup olmadığı, kazanın ve zararın meydana gelmesinde tarafların kusur oranı, temerrüt tarihi ve faizin türü hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacıların nüfus kayıtlarının UYAP’tan çıkarılarak dosya içerisine alındığı, davalı şirkete ait hasar dosyası, —evrakları SED raporları ile hastane evrakları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan kaza tespit tutanağı ve diğer deliller incelenmiştir.
—. Asliye Ceza Mahkemesinin—- Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.Mahkememiz 25.05.2021 tarihli celsesinin— nolu ara kararı gereği dosya —- sevk edilmiş, 03.11.2021 tarih ve —- sayılı raporda özetle; — ve —- oğlu, 13.04.1954 doğumlu —- 05.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının,03.08.2013 tarih, —- sayılı —- yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmenliği ile bu yönetmenlik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için,11/10/2008 tarih ve —- sayılı —- yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, 30.03.2013 tarih, —sayılı —- yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3(üç) haftaya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğuna dair rapor sundukları görülmüştür.
03.11.2021 tarih ve — sayılı — raporunda özetle; —kızı, 20.03.1954 doğumlu —-05.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 03.08.2013 tarih, —- sayılı —- yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmenliği ile bu yönetmenlik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için,11/10/2008 tarih ve —- sayılı —- yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr 1 VII (2Aa————-30)A %34×1/5=%6.8 E cetveline göre:%9.2(yüzdedokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı; 30.03.2013 tarih, —- sayılı—- yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kas-İskelet Sistemi, Üst ekstremiteye ait sorunlar, Şekil 2.10’a göre %5, Şekil 2.11’e göre %4, Şekil 2.12’ye göre %3, Toplam üst ekstremite özürlülüğü %12 olduğu, Tablo 2.3’e göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %7(yüzdeyedi) olduğu, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğuna dair rapor sundukları görülmüştür.
Mahkememizce 31.03.2022 tarihinde dosyanın kusur ve aktüer konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmasına dair ara karar kurulduğu, bilirkişi heyeti tarafından 24.07.2022 tarihli raporda özetle; Kusur yönünden değerlendirme: —-plakalı minibüs sürücüsü —- kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu,—– plakalı otomobilin sürücüsü —– kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı,—-plakalı otomobilin sürücüsü —– ve yolcusu —- koruyucu tertibatları kullanıp kullanmadığı, —-oturduğu yerin belirlenemediği nedenleri ile müterafik kusur verilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığına, Tazminat yönünden değerlendirme : Dosyaya verilen —- İhtisas Kurulunun —- karar no.lu raporundaki belirlemeler doğrultusunda; beden gücü kayıp (maluliyet) oranı tayin edilmeyen davacı—- için sürekli işgöremezlik tazminatı hesaplanmasının mümkün olamadığına, davacI —– (3) haftalık geçici tam işgöremezlik zararının, davalı sürücünün %100 kusuru üzerinden 889,52-TL hesaplandığına, dosyaya verilen — Kurumu —- İhtisas Kurulunun —- karar nolu raporundaki belirlemeler doğrultusunda; davacı — işgöremezlik zararının, davalı sürücünün %100 kusuru üzerinden; geçici tam işgöremezlik zararı : 5.113,01 TL, sürekli kısmi işgöremezlik zararı : 69.338,40 TL, toplam 74.451,41 TL hesaplandığına, 05.09.2017 kaza tarihi itibariyle ZMSS (Trafik Sigortası) kişi başına sakatlanma poliçe limitinin 330.000,00 TL olduğuna, dosyadaki belgeler kapsamında, Güvence Hesabı yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin mahkemenin olduğuna ilişkin görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sundukları görülmüştür.
Davacılar vekilinin 13.12.2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davanın miktar yönünden artırım talebimizin kabul edilerek; —- yönünden; maddi tazminat 500,00 TL’nin 389,52 TL artırılarak 889,52 TL olmasına (Geçici tam işgöremezlik zararı yönünden) , —–yönünden; maddi tazminat 500,00 TL’ nin 4.613,01 TL artırılarak 5.113,01 TL olmasına (Geçici tam işgöremezlik zararı yönünden) maddi tazminat 500,00 TL’ nin 68.838,40 TL artırılarak 69.338,40 TL olmasına (Sürekli kısmi işgöremezlik zararı), arttırılan miktarlar bakımından kaza tarihi olan 05.09.2017’dan itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunmalar, toplanan deliller, — raporu ile alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı —-yanında yolcu olarak bulunan eşi —- ile, idaresindeki —- plakalı aracıyla 05.09.2017 tarihinde—-Mahallesi — Bulvarında ilerlerken; —- Sokak istikametinden —- ait —- plakalı aracın aniden çıkıp, kendilerine çarpması neticesinde yaralandıklarını iddia ederek mahkememizce iş bu maddi manevi tazminat davasını açtıkları, çarpan araç olay yerine polisler gelmeden oradan ayrıldığı, kaza tespit tutanağında kusur tespiti yapılamadığı, ceza soruşturmasında davacı sürücüsünün tali, davalı —-asli kusurlu olduğunun tespitine dair raporun bulunduğu, davaya konu trafik kazası nedeniyle—- ASLCM nin —- esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde sanık —- cezalandırılması yoluna gidilmiş ve karar kesinleşmiş olup her ne kadar davalının kusurlu olduğu noktasında ceza dosyasındaki tespit ile bağlı isek de maddi olayın oluş şekli gözönüne alındığında dava dosyamızdaki kusur raporundaki tespitlerin yerinde olduğu değerlendirilerek mahkememizce kusur dağılımı davalının tam kusuru üzerinden kabul edilmiştir. Müterafik kusur bakımından ise dosyaya yansıyan davacıların neticenin artmasına kendi davranışları ile sebebiyet verdiğini düşündürecek bir delilin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Yargıtayın emsal içtihatleri gözönüne alındığında kaza tarihi itibariyle davacı —- 05.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih,—- sayılı—- yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3(üç) haftaya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunduğu, diğer davacı —- ise 05.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının ise aynı yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kas-İskelet Sistemi, Üst ekstremiteye ait sorunlar, Şekil 2.10’a göre %5, Şekil 2.11’e göre %4, Şekil 2.12’ye göre %3, Toplam üst ekstremite özürlülüğü %12 olduğu, Tablo 2.3’e göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %7(yüzdeyedi) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, yapılan bu tespit ve değerlendirmelere yine emsal içtihatlerdeki hesaplamalara uygun aktüer bilirkişi hesaplaması karara esas kabul edilerek davalı —– haksız fiil ve KTK hükümleri gereğince ve davalı Güvence Hesabının da davalının kusuru oranında ve davalının sürücüsü olduğu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet(Trafik) Poliçesi bulunmadığı anlaşılmakla teminat limitleri dahilinde davacıların zararını karşılamasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden ise gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve —- sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK — (Yargıtay —. HD. —-Karar sayılı ilamı) tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle davacılarda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat davalarının bedel arttırılmış haliyle KISMEN KABULÜNE;
-Davacı —- geçici iş göremezlik tazminat talebinin kabulü ile 889,52-TL nin davalılardan Güvence Hesabı yönünden 27/07/2018 temerrüt tarihinden ve diğer davalı —-yönünden ise kaza tarihi olan 05/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
-Davacı —- için 5.113,01-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 69.338,41-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 74.451,41-TL’nin davalılardan Güvence Hesabı yönünden 27/07/2018 temerrüt tarihinden ve diğer davalı—-yönünden ise kaza tarihi olan 05/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 5.146,54-TL harçtan başlangıçta yatırılan 153,2‬0-TL peşin harcın ve sonradan yatırılan 1.300‬,00-TL harcın mahsubu ile kalan 3.693,34-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacılar tarafından yatırılan 1.453,2‬0-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
-Davacılar maddi tazminat yönünden kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.054,55-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat talebi yönünden;
-Davacı —- için 3.000,00 TL ve davacı —- için 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.229,58‬-TL harcın davalı —-alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı —- manevi tazminat yönünden kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı —- alınarak anılan davacıya verilmesine,
-Davacı —- manevi tazminat yönünden kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı —– alınarak anılan davacıya verilmesine,
-Davalı —– manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından maddi ve manevi tazimat davası yönünden yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 379,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti ve 1.620,00-TL —- Fatura ücreti olmak üzere toplam ‬3.843,4‬0-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 3.762,78-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı Güvence Hesabı tarafından yapılan 4,90-TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.292,31-TL ‘sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, 27,69-TL’sinin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.