Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/323 E. 2019/785 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/68 Esas
KARAR NO : 2019/726
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 14/03/2019
KARAR TARİHİ: 28/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait ——— adresindek———— İsimli ————— nolu ticari işletmesine ait olan şirket karar defterinin —— tarihinde satın alınan Eski Sahipleri tarafından şirket karar defteri dahil hiç bir resmi evrağını teslim etmediklerini ve şirketin maliye tarafından ——-yılında resen olarak kapatıldığını ancak —– da halen açık gözüktüğünü, bu nedenle önceki şirket sahiplerinin yaptıkları sorunlu ticari ilişkilerden dolayı yaptırımlar gelmeye başladığını,——– kapanış yapmadan da bunun önüne geçemediklerini, söz konusu nedenden dolayı, –. Karar defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, TTK 82/7 maddesi uyarınca açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
TTK.m.82/7 uyarınca; tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet nedeniyle ziyaı halinde, ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede zayi belgesi istenmesi mümkündür.
Tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler (tacir tüzel kişi ise); yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteridir.
TTK’nın 82/7 maddesine göre zayi belgesi verilebilmesi için bu maddede belirtilenler gibi olağanüstü hallerden ve önlenemez nedenlerden birinin olmasının yanında tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtlarını özenle muhafaza etmesi, basiretli bir tacir olmanın gerektirdiği özeni göstererek defter ve belgelerini saklaması ve zayi olmaması için üzerine düşen bütün yükümlülükleri özen ile yerine getirmesi gerekmektedir.
Dava, tacir sıfatına sahip olmakla Türk Ticaret Kanunu (TTK)’da belirtilen ilkelere uygun olarak tacir olmanın getirdiği sonuçlara tabi olan limited şirketin, y ticari defterlerinin ve belgelerinin eski sahipleri tarafından teslim edilmemesi iddiasına dayanan zayi belgesi verilmesi davasıdır. Eski Ticaret Kanunu m. 68(1) de, tacirin defterleri ve belgeleri için saklama yükümlülüğü 10 yıl için, yeni TTK’nın 82 (1)-a-son cümlesinde aynı saklama yükümlülüğü emredici olarak, 82(5) hükmüne göre de maddenin a ve d bendinde belirtilen belgelerin saklama yükümlülüğü 10 yıl olarak belirtilmiştir. Yine eski ve yeni TTK’da tacirin basiretli davranma yükümlülüğü bulunmaktadır. 2008 yılında yürürlükte olan TTK m. 68 /son fıkrasında “tadadî” olarak, tacirin zayi belgesi alma olanağı ve şartlarına yer verilmektedir. Buna göre, a) bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve kağıtlarla ilgili talep söz konusu olmalı, b) zayi, yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir sebeple vuku bulmalı, c) kanuni 10 yıllık saklama mükellefiyeti içinde zayi gerçekleşmeli, d) tacir, ziyaı öğrendikten sonra 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer mahkemesinden talepte bulunmalıdır. Yeni TTK, m. 82 (7) hükmü ile eski hükme tamamen uyan düzenleme öngörerek bu uygulamaya devam etmiştir. TTK m. 82(7) hükmünde de tadadî sayım olup, bu durum, davacı lehine bir düzenleme olmakla beraber, somut dava ve talebin incelenmesinde, davacı tarafından, kanunda sayılan yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afete eşdeğer veya benzer etkiye sahip bir olayın vuku bulduğunun iddia edilmediği, bu itibarla kanunda aranan bu şartın tadadî de olsa yerine gelmiş sayılamayacağı, eski sahipleri tarafından teslim edilmeme iddiasının TTK’ya göre zayi belgesi verilmesi için yeterli sebep sayılamayacağı, ———– bu itibarla 15 günlük süreye ilişkin şartın da gerçekleşemeyeceği dikkate alınarak, açıklanan gerekçelerle hukuken yerinde görülmeyen talebin reddine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. Maddesi gereği davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/05/2019