Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/318 E. 2022/208 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/318 Esas
KARAR NO : 2022/208

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31.05.2019
KARAR TARİHİ : 15.03.2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalıya yapılan mal satışı neticesinde—— borç bakiyesi konusunda taraflar arasında mutabakat sağlandığını, davalı borçlu tarafından borca karşılık ———- rağmen , kısmi ödeme yapıldığı, — tarihi itibariyle kalan — ihtarnamesi ile ihtarname gönderildiği,, ihtarnamenin ——- tarihinden davalıya tebliğ edildiğini, ihtarname tebliğinden sonra davalı tarafından kısmi ödeme yapıldığını, bakiyenin — ödenmemesi üzerine davacı tarafından arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, görüşme neticesinde anlaşma sağlanmadığından anlaşmama tutanağının — tarihinde düzenlendiğini, görüşmeden sonra davalı tarafından —-daha yatırılarak bakiyenin borcunun —- bakiye borç olan 28.345,13 TL’si bedelin tüm yazılı ve sözlü uyarılara rağmen ödenmediğini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik olmak üzere — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı firma ile sunulu tedarikçi sözleşmeleri ile çalıştığını, ——tedariki karşılığında satıştan —-(ödeme vadesini takip eden —- ödeneceğinin kararlaştırıldığını, tedarikçi sözleşmeleri tarafların karşılıklı anlaşmaları ve —sonucu oluşturulduğunu, —, iadelerin ne şekilde ve hangi —ile yapılacağı tarafların mutabakatı ile belirlendiğini, tarafların karşılıklı pazarlıkları ve anlaşması sonucu oluşturulmuş tedarikçi sözleşmesine göre —-depoya yapılacağını, koşulsuz iadenin kabul edilmiş olduğu, anlaşmalı — ile —) ürün iadeleri yapılacağını, davalı şirketin, tedarikçi sözleşmesine uygun olarak depo iade faturaları düzenlediğini, malları iade ettiğini ve gene sözleşmeye —–fark faturalarını kestiğini, davalı … sözleşmede belirlenen vadeler ve oranlara göre ve sözleşme hükümlerine uygun olarak ödeme yaptığını ve fatura kestiğini, davacının cari hesabı incelendiğinde, davalı şirket — ile aralarındaki uyuşmazlık ve cari hesap farkının aşağıda belirtilen faturaları kayıtlarına almadıklarından kaynaklandığının görüldüğünü, oysa, davalı …——bahse konu faturaları sözleşmeye ve mutabakata uygun olarak kestiğini ve davacıya gönderdiğini, davacının faturaları kayıtlarına almadığından tarafların cari hesapları arasında mutabakatsızlık oluştuğunu, bahse konu faturaların ise — —- bedelli depo iade faturası,——– olduğunu, depodan yapılan iadelerin, davacının bilgisi ve onayı ile yapıldığını, ekte sunulu —-tarafından davacı şirkete gönderilen —– yazısında, — ait hasarlı satış özelliğini yitirmiş ve son kullanma tarihi —- listesi gönderilmiş ve ürünlerin — ile gönderileceği farklı bir — taleplerinin olması halinde — tarihli davacı şirket tarafından gelen — cevabında — ile ürünleri yollayınız, mesajı verildiğini,- irsaliyeler ve sayım listelerinin de ekte olduğunu, davacı firmanın onayı doğrultusunda– yapılan iade malların ise, davacı tarafından — depoya gönderilmesi istendiğinden —— yaptığını, fakat daha — hareketlerinde hata olduğunu fark ederek iade mallara ilişkin düzeltme yapıldığını, — düşüldüğünü, firmaya iade edilen mallara ilişkin teslim alan araç bilgisi ve teslim alan kişinin imzasına—çıkış fişlerinin ekte olduğunu, davalı şirket — tarafından tedarikçi sözleşmelerine uygun olarak kesilen iade faturalarının ve —- faturalarının, malları teslim alan davacı tarafından kayıtlarına işlenmediğini, hem ürünleri iade almış hem de iade faturaları defterlerine işlemeyerek mutabakatsızlığa davacının sebep verdiğini, davacı tarafından ekli ihtarname gönderilerek 58.691,95-TL alacağın tahsili talep edildiğini, ihtarname gönderildiği tarihte davacı — firmasının cari hesabının —– alacaklı olduğunu, vadesi gelen— Vadesi gelmeyen — 3.122,67 TL olarak göründüğünü, ihtarnamenin tebliği üzerine davacının vadesi gelmiş– ödediğini, davacı şirketin tüm alacaklarının ödendiğini, beyan edip, huzurda görülmekte olan davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, mal alım satım ilişkisine dayalı ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili istemine ilişkin açılan alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,–ihtarnamesi,—– kayıtları celp edilerek mahkememiz dosyası arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların —– ile tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından —-tarihli düzenlenmiştir.
Düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda özetle,” Davacı ve davalı şirket tarafından ibraz edilen — ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. :4.220-226′ ve –kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K, m. 215-219 hükümleri ile– uygun olduğu, taraflar arasında imza altına alınan ——- düzenlendiği, söz konusu sözleşme incelendiğinde, 13.5 hükmü uyarınca — dolayı davacı şirketin sorumlu olduğu, ancak dava konusu faturalar sözleşmeye istinaden düzenlenmiş olsa bile fatura —- davacı şirkete iade edildiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı, —- kaybolan, çalınan vb. malzemelerin de mağaza yetkilileri tarafından bir tutanak düzenlenerek –, ancak bu tarz bir belgenin ibraz edilmediği, bu sebeple davalı tarafın sözleşmeyc dayalı olarak düzenlediği faturalardan kaynaklı alacak hakkının varlığının ispatlanamadığı ve davalı tarafından bu tutarın talep edilemeyeceği, taraflar arasındaki husumette davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına itibar edilmesi gerektiği davacı şirketin davalı şirketten– işlemiş faiz olmak üzere —— alacaklı olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporuna karşı davalı tarafından itiraz edilmiş olup, itirazların değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden —- tarihli ek rapor alınmış, düzenlenen — tarihli ek raporda özetle, ” Sayın mahkemenin verdiği ek görev doğrultusunda davalı ——-
gidilerek davalı şirketin——— gerekli incelemeler yapıldığı, yapılan yerinde inceleme neticesinde kök raporda beyan edilen mali görüşlerde değişikliği gerektirecek herhangi bir bulguya rastlanmadığı, davalı şirket vekili tarafından —– faturasının taraflar arasında imzalanan sözleşemeye istinaden düzenlendiğini, mağazada kaybolan çalınan malzemelere istinaden düzenlendiğini beyan ettiği, bir takım listeler ibraz edilmişse de bu —tespitinde davacı şirketin nezareti de bulunmadığı, yine davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen —-faturaları detaylı olmayıp tespitin tek taraflı olduğu, davalı tarafından her ne kadar davacı şirkete yapılan iadeler imzalı iade evrakları ile sabittir yönünde savunmada bulunulmuş ise de dava dosyasına ve incelemeye ibraz edilen sevk irsaliyelerinde davalı şirketin teslim alan bölümünde imzası bulunmadığı, itiraz dilekçesinin ekinde yer alan— bulunan sevk irsaliyelerinde imzanın
bulunmadığının çok açık olduğu, irsaliyede ———- olduğunun açık olduğu yine irsaliyenin sol tarafında —- yazdığı, söz konusu malzemelerin
davacı şirkete teslim edildiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığı, — bedelin ödeme değil, taraflar arasında —- tarihinde imzalanan hesap mutabakat mektubu ve mutabakat mektubunda mevcut olan aralarındaki uyuşmazlığın sebepleri arasında yer alan tutar olduğu, kök raporda taraflar arasında husumete konu olan faturaların açıklaması esnasında —sayıldığı ve devamında faturalar tek tek irdelenerek inceleme yapıldığı, netice itibariyle kök rapordaki görüşlerde değişikliği gerektiren bir halin mevcut olmadığı” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizin denetimine ve uyumazlığın çözümüne elverişli bilirkişi kök ve raporu ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle gerek tarafların karşılıklı beyanları gerekse incelenen ticari defter ve kayıtlardan taraflar arasında mal alım satım ilişkisine dayalı cari hesap ilişkisi olduğu hususu ihtilafsızdır. Tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davacı şirketin davalı şirket ile olan ticari münasebet kayıtlarını takip ettiği hesabında— devrettiği, davalı tarafından davacı şirkete—tutarında fatura düzenlediği, davacının bu faturaları kabul edip ticari defterlerine işlediği, davalı şirket tarafından davacı şirkete——-içerisinde toplam —-tutarında —- havalesi ile ödeme yapıldığı davalının yapmış olduğu bu ödemeler neticesinde davacı şirketin davalı şirketten —alacaklı olduğu, davalı şirketin kayıtlarında ise davacı şirketin davalı—- borçlu göründüğü anlaşılmıştır. Davacı tarafından düzenlenen ve iş bu davanın konusunu da oluşturan faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu hususu sabit olup, bu noktada davacı tarafından fatura ve faturaya konu malın tesliminin davalı tarafa yapıldığı hususu ispatlanmıştır. Nitekim ticari kayıtlar arasındaki ve davamız konusunu oluşturan ihtilaf da satım ilişkisine konu faturalardan kaynaklı olmayıp, davalı tarafından davacı şirkete düzenlenen depo iade, —- kaynaklanmaktadır. Davalı tarafından düzenlenen bu faturalara konu malların davacı şirkete iade edildiği savunulmakla birlikte anılan faturaların davacı şirket kayıtlarında yer almadığı nitekim bu hususun davacı tarafından da açıkça kabul edilmediği sabit olmakla birlikte yine incelenen ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamı itibariyle de faturalara konu malların davacı şirkete teslim edildiği gösterir belge davalı tarafından ibraz edilememiştir. Yalnızca fatura kesilmesi ve ticari defterlere kayıt altına alınması davalının savunmaları için yeterli olmayıp iade hususunun somut deliller ile kanıtlanması gerekmektedir. Gerek kök raporda gerekse yeniden davalı kayıtları üzerinde yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ek raporda belirtildiği üzere somut bir bilgi ve belge davalı tarafından ibraz edilememiştir. Hal böyle olunca davacı tarafın düzenlemiş olduğu ve davalı kayıtlarında de yer alan faturalar yönünden davalı şirketten dava tarihi itibariyle—– olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda işlemiş faiz hesabı yapılmış ise de davacı tarafın davasını—–asıl alacak üzerinden açtığı ve işlemiş faiz talebi olmadığı göz önüne alındığında yalnızca asıl alacak miktarı yönünden hüküm kurulmuştur. Yine her ne kadar davacı vekili tarafından 12.02.2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de dava tarihinden önce davalıya –yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin — tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, ihtarname içeriğinde ödeme için 3 gün süre verildiği göz önüne alındığında temerrütün — tarihinde oluştuğu anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçeler ile davanın kabulü ile —– itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile,
—- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile bilikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar harcı 1.936,26 -TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 484,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.452,18-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 484,07-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca —zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazine adına gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 64,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.909,1‬0-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı