Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/298 E. 2020/413 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/298 Esas
KARAR NO: 2020/413
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2013
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil şirket arasında ——-plakalı araç için——– numaralı ———–düzenlendiğini, davalının maliki ve dava dışı —–sürücüsü olduğu ——- plakalı aracın ———— tarihinde sürücüsünün %100 kusurlu hareketi nedeniyle ve———araç kullanması sonucu kazaya karıştığını ve araç içerisindeki yolcu konumunda bulunan ———– vefat ettiğini, müteveffa ———- annesinin taraflarına yapmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatı başvurusu neticesinde yapılan aktüer hesabına göre hesaplanan ——- tarihinde ———– ödendiğini, sigortalı araç sürücüsünün olay anında alkollü olması nedeniyle davalıya yapılan başvuru ve icra işlemlerinin sonuçsuz kalması neticesin işbu davanın açılmasının zaruri olduğunu, ödemesi yapılar ——- ödeme tarihi olan ——– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilim hatır taşımacısı olan ——- sürücüsü olduğu ————— plakalı aracın içerisinde yolcu olarak bulunan ——– vefat ettiğini, müteveffanın emniyet kemerini takmayarak zararın büyümesine sebebiyet verdiğini, olayın Trafik Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, 85/1 ve 87/1 maddeleri çerçevesinde olayın hatır taşımacılığı olduğunun Ağır Ceza ve Asliye Hukuk mahkemeleri dosyasında belirlendiğini, sürücünün sigortacıya karşı sigorta ettirenin 3.şahıslara verdiği zararın teminat altına alındığı rücu hakkının kullanılmayacağı kanısında olduklarını belirterek haksız ve yersiz davanın reddini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle karayolları zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklanan rücu davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen davanın kabulüne ilişkin ilişkin hüküm —————karar sayılı ilamıyla, davalı vekilinin hatır savunması hakkında değerlendirme yapılmadığı, ceza soruşturma —– belgeleri de gözetilerek taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK.nun 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı tartışılmalı, hatır taşıması oluştuğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi, ayrıca mütevefa araç sürücüsü dava dışı ——– kaza sırasında alkollü olup, mütevefa ———- arkadaş olduğu anlaşılmakla tanık beyanları değerlendirilip ve emniyet kemeri takıp takmadığı da irdelenerek, zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet verip vermediği hususu tartışılarak,mütevefa ——— müterafik kusurunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle karar bozulmuş bozmaya uyularak yeniden yargılama yapılmıştır.
Usul ve yasaya uygun görülen ——- ilamı doğrultusunda, tüm dosya kapsamı ve ceza dosyası incelenmiş, ——- tarihli celsede her iki taraf vekiline de tüm dosya kapsamı hakkında yazılı olarak beyanlarını sunması için süre verilmiş, davalı vekili tarafından sunulan ——– tarihli beyan dilekçesi incelenerek mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, ceza dosyası ve bu dosyada toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve ——- bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde, meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının sigortaladığı —— plakalı aracın sürücüsü—– dava konusu kazaya münhasıran alkolün etkisi ile sebebiyet vermiş olduğu, bu kaza neticesinde araçta yolcu olarak bulunan— vefat ettiği ve davacı——- tarafından —– tarihinde müteveffa ——- annesine ———destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği, sigorta şirketi tarafından ödenen bu tazminatın sürücünün alkollü olması ve kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmesi sebebi ile sigortalıya rücu etmesinde yasal koşulların bulunduğu, ancak —————— sayılı ilamında da belirtildiği üzere olayın oluş şekli, davalı vekilinin hatır taşımasına ilişkin savunması ve müterafik kusurun resen hakim tarafından gözetilmesi gerektiği hususları göz önünde bulundurulduğunda, müteveffa ———– araçta yolcu olarak bulunması sebebi ile kazanın meydana gelmesinde doğrudan bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla birlikte sürücü —————- alkollü olduğu, ceza dosyadaki ifadelerden müteveffa —————sürücünün alkollü olarak aracı kullandığını bildiği, hatta olay yeri inceleme tutanağında arabanın içinde şoför mahalli ayak kısmında bir adet ————- marka bira şişesinin olduğu ve içinde bir miktar alkol bulunduğu hususları da gözetildiğinde, müteveffa —— kendisinin alkollü olarak ve sürücünün de alkollü olduğunu ve doğabilecek riskleri bilerek araca bindiği anlaşıldığından zararın artmasında kusurunun olduğu anlaşılmış, her ne kadar Yargıtay tarafından emniyet kemeri takıp takmadığı hususu irdelenmesi yönünde de karar bozulmuş ise de kaza tespit tutanağı incelendiğinde müteveffa —————–takıp takmadığı hususunun belirsiz olarak tutanağa yansıtıldığı ve bu hususta mahkememizce de sağlıklı bir değerlendirme yapılamamakla birlikte müterafik kusur indirimi yapılması için emniyet kemerinin tek kıstas olmayıp , alkol durumunun da etkili olduğu göz önünde bulundurularak, içtihatlar doğrultusunda hesaplanan tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış, yine davalı vekilinin dilekçelerinde hatır taşıması yapıldığına yönelik savunmasının bulunduğu görülmekle ceza dosyası içerisindeki tüm bilgi ve belgeler ve tüm dosya kapsamı tarafların beyanları,kişilerin kaza öncesinde birlikte alkol almış olmaları, —— aracı olmaması sebebi ile kendisinine araç ile dönmek istemesi hususları da gözetilerek sürücü ile ——-ve aracın işleten maliki arasında arasında akrabalık olduğu veya ücretli taşıma olduğu iddia edilip, ispat da edilemediğine göre ————mahkememizce hesaplanan tazminattan —— uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmış ve —- tazminattan ayrı ayrı müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi sonrası,————- rücuen tazminat talebinde bulunabileceği anlaşılmış olup, davanın kısmen kabulüne ——– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile;
——- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar harcı 467,66-TL davacı tarafça peşin olarak yatırılan 182,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 284,96-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 182,70-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 24,30-TL başvuru harcı, 3,75-TL vekalet harcı, 245,95-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.274,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 815,36-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım yönünden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde ——– temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/07/2020