Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/268 E. 2021/933 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/268 Esas
KARAR NO : 2021/933

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2019
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete yapmış ——- defterlerine işlendiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete —– —- müvekkili şirket tarafından tanzim edilen faturaların davalıya teslim edildiğini, müvekkili şirketin —- defter kayıtlarına alacak kaydı olarak işlendiğini, davalı tarafça fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine müvekkili şirketin —- ile takibe geçtiğini, bu takibe karşı davalı tarafça itiraz edildiğini, faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini, davalının ödeme zamanı geçtikten ve taraflarından icra takibi başlatıldıktan — ile malın ayıplı olduğunu öne sürdüğünü, teslimden çok sonra ve taraflarından başlatılan icra takibenden ve ödeme emrinin davalıya tebliğinden— hukuken bir geçerliliğinin olmadığını, bütün bu nedenlerle 205.000,00 TL tutarlı —- tarihinden —- tahsili ile müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ettiği, davacı vekilinin tarihsiz cevaba cevap dilekçesinde, özetle, müvekkili şirketin davalı şirkete yapmış olduğu işlerden dolayı faturalar kestiğini — deftere işlediğini, davalının bu faturanın bedelini ödemediğini, davacı şirketin ———— fatura ile aynı gün teslim ettiğini, bu teslim ——- yapıldığını—— tarihinde teslim edildiğini, davalı yanın cevap dilekçesinde sözleşme dava konusu —— anlaşması yapılan ve teslim edilen—- müvekkili şirketin ise böyle bir sözleşme imzalamadıklarını,—– ettiği, adı geçen sözleşme ile dava konusu işin bir ilgisi bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından fatura konusu malların davalıya teslim edilmiş olup davalı ödeme zamanı geçtikten ve taraflarından icra takibi başlatıldıktan ——- birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin———– teslim edilmesi hususunda davacı— sözleşmede—– davacı tarafından —- kararlaştırılan———- kullanılabilir olduğunun tespiti üzerine ödenmesi kararlaştırıldığını, müvekkilinin kararlaştırma üzerine peşinatı ödediğini, davacının —– bıraktığını —- çalışır vaziyette teslim edilmediğini, yine sözleşmede bakiye ücretin ödenmesi—–kullanılmaya hazır hale getirilmesi için de hiçbir zaman —- ciddi — davacı tarafa ihbar edildiğini,—- rapor ile tespit edildiğini, sözleşmede—- nedeniyle müvekkilinin yasal ve sözleşmesel hakkını kullanarak söz konusu bakiyeyi davacıya ödemekten imtina ettiğini, yukarıda ifade edildiği gibi taraflar arasında —– olup iddia ve dava edilen alacağında bu sözleşmeden kaynaklandığını, dolayısıyla dava konusu alacağın doğup doğmadığı, ödeme zamanının gelip gelmediği ve tarafların buna dair sorumluluklarının tespitinde öncelikli olarak esas alınması gereken belgelerin sözleşme olduğunu, sözleşme gereği müvekkilinin dava konusu tutarı ödeme borcunun henüz dolmadığını, — biçimde teslim edilmediğini, —davacı tarafından da —- kullanılmaya uygun hale getirilmediğini, sözleşmede geçici koşullar kararlaştırılmış olsaydı dahi dava konusu bedelin müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmayacağını, dava ve talep edilen alacağın kaynağının fatura ya —– olmadığını, sözleşme olduğunu, sözleşmenin davacı tarafından ifa edilmediğinin ve ödeme koşullarının da yerine getirilmediğinin somut delillerle ortaya konulduğu —- fatura ve — dayanarak alacak talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, savunma ve delillerin dikkate alınarak davanın tümden reddini, takip ve davasında kötü niyetli olan davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye konu fatura alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, davalı —- alacağının olduğunu, davalının dava—– işlediğini —— olduğu— davacıya —– bir şekilde davalıya teslim edildiğini, davalının ayıp iddiasının yerinde olmadığını, davalının ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyan ederek dava konusu fatura alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat —- tarihli bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
—- durumda olduğu, Dava konusu ——- çalışamayacağı,…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
————- özetle; ———— durumda ——– çalışamayacağı aynı görüş ve kanaatini taşıdığımızı … —- tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;” …dava dosyasına sunulu belgeler ile davacı ve davalı——– detayları yukarıda açıklandığı üzere; Davacı-Davalı—– yıllarına ilişkin
ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ——-doğruladığı,—–
bakımından uygun olduğu davacı-davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri——- takdirinde olduğu,—– Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, Tarafların —– Davacı —— davalı ——- düzenlediği, karşılığında davalı şirketin davacı şirkette——- takip tarihi itibariyle davacı —— davalı şirketten kaydi olarak——–alacaklı olduğu, Dosya kapsamındaki alacağın kaynağının —–sözleşmeye konu ——, Davalının—— aldığına ilişkin —–bir kabulünün bulunmadığı,
—— tarihli ——-esnasında dava konusu ——— KULLANILAMAZ durumda olduğunun; Dava konusu
——— çalışamayacağının tespit edilmiş olduğu, davacı tarafın 28/12/2016 tarihli sözleşmeye ——
yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması sebebiyle davalının ayıp ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahsedilemeyeceği, Davacı şirketin davalı şirketten olan 204.301,10.-TL tutarındaki kaydi alacağını talep edebilmesinin, 28/12/2016 tarihli sözleşmeye konu teslim yükümlülüğünü
sözleşmeye uygun şekilde ifa etmesi koşuluna bağlanmış olduğu, bu itibarla
davalı tarafın ödeme yükümlülüğünün doğmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, alacak davaları için de geçerlidir. Yani, alacak davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran — taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Taraflar arasında —- sözleşmesi imzalandığı, davalının sözleşme kapsamında —- sözleşmenin 3.9 maddesi gereğince kalan bakiye bedelin dava—— tam olarak eksiksiz ve çalışır vaziyette teslimden sonra ödeneceği kararlaştırılmış olduğu, davacı tarafından dava konusu — davalıya teslim edildiği, davalının buna —bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde dava konusu— davalıya teslim edildiği sabit olduğundan davalının, dava konusu — ayıplı olduğu ispatla yükümlü olup, ispat yükü davalı taraftadır.
Mahkememizce dava — sözleşmeye uygun olarak üretilip üretilmediğinin tespiti hususunda alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor —– dava — kullanılamaz durumda olduğu — çalışmayacağı, sözleşmeye uygun üretilmediği, davalı tarafından teslim alınmadığı (sözleşmeye uygun olarak davalıya teslim edilmediği) belirtildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi heyet raporları dikkate alındığında davacının taraflar arasındaki sözleşmeye — yapılarak— raporu ve ek raporu dikkate alındığında dava konusu — olduğu, dava konusu — çalışmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı dava konusu — ilişkin faturayı ticari defterlerine işleyerek teslim aldığı kabul edilse bile, HMK 222 vd maddeleri gereğince ticari defter ve kayıtların aksinin kesin delillerle ispat edilebileceği, dosya kapsamında alınan teknik bilirkişi heyet raporu, taraflar arasındaki sözleşme—ilişkin anlaşma dikkate alındığında davacının sözleşme gereği edim yükümlülüğünü usulüne uygun bir şekilde yerine getirmediği dikkate alındığında davalının ayıp iddiasını ve dava konusu makinanın sözleşmeye uygun olarak teslim edilmediği iddiasını yöntemince ispat ettiği, davacının edim yükümlülüğünü sözleşmeye uygun olarak yerine getirmemesi sebebiyle alacağa hak kazanmasının mümkün olmadığı anlaşılmış, davacının yerinde olmayan talebinin reddine karar verilmiştir.
Ayrıca hemen belirtmek gerekir ki, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.3 maddesinde dava konusu —- anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde—— dava tarihi —– davalının ayıp—–bulunmadığının kabulü gerekir.—- gerekçelerle bu yöndeki davacı itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile İKK 67 md gereğince tazminat talebinde bulunmuş ise de, eldeki davanın itirazın iptali davası olmadığı, davacı tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde bu husussun açıkça belirtildiği anlaşılmakla davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.500,89-TL harcın mahsubu ile artan 3.441,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve ——- —- davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan toplam 3.600,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden——– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.