Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/260 E. 2021/552 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/260 Esas
KARAR NO : 2021/552

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket,——— olarak hizmet verdiği, hak kazandığı toplamda 83,651,96 TL’lik fatura alacağına karşı kendisine ödeme yapılmadığı, davacı şirketin alacağını tahsil edemediği, —— ticari faaliyeti gayri faal hale getirildiğinden hak ettiği alacağı tahsil edemediği, borcun muaccel bir alacağa ilişkin olduğu, davalı—- şirketi ile —- içerisinde faaliyet gösteren—— kayıtlarına göre yetkilerinin aynı olması anlaşılır ve tespit edilmesinin mümkün olması sebebiyle husumet yönünden muhatap —— şirketidir.Eğer kişilik ve mal varlığı ayrılığı ilkesi uygulanmıyorsa yani malvarlıkları birbirine karışmışsa ve bu durumdan üçüncü kişiler zarar görüyorsa, art niyetle ve hesabi davranışlarla sırf sorumluluktan kurtulmak amacıyla——ardına sığınılmış ise bu durumda ——–ilgili maddesi gereği şahıs ve mal ayrılığı ilkesi istisnaen uygulanmadığı, davacı—– adına —– vermek suretiyle ——- davacı üzerine düşen tüm özen yükümlülüğü ile faaliyetlerini gerçekleştirmesine rağmen —– sözleşmesi dahilinde hakedişlerini alamamış ve karşılığında para da alamayınca bilgileri mevcut icra dosyasına konu çeki kendisine verdiklerini, ancak bu çekte karşılıksız çıkmış, icraya konu edilmesine rağmen tahsil edilemediği, davacının hakkına kavuşamadığı, her ne kadar alacak temlik sözleşmelerinin imzalanmış olsa da ; temlik edilen alacak borçluları ödeme kabiliyetinden yoksun çıktıklarını, alacağın borçluları; başkaca alacaklıları olduğundan, alacaklıları tarafından haciz müzekkeresi gönderildiği, ödeme gücünden yoksun kişiler olduğu, açıklanan tüm nedenlerle; fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla; davacının acentalık sözleşmesine göre yaptığı hizmet ve işler nedeniyle bakiye alacak olan 83.651,96 TL nin fatura kesim tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı ve husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının dava dilekçesi ile diğer Davalı Şirket ——–akdedildiğini ve dava taleplerinde bahse konu sözleşme dolayısıyla alacağı olduğunu iddia ettiğini, davalı şirketin taraflar arasında akdedilen sözleşmenin tarafı olmadığını ve aralarında herhangi bir sözleşme ilişkisi kurulmadığını, dolayısıyla da sözleşmeye bağlı bir alacak/borç ilişkisinin de bulunmadığının tespit edilebilecek nitelikte olduğunu, davalı şirket ile diğer Davalı —- arasında iştirak ilişkisinin de söz konusu olmadığını, davacının taraflar arasında ortaklık ilişkisi olduğuna ilişkin iddialarının soyut nitelikte olup,—uyarınca bu yönde iddiası olan tarafın iddiasını somut verilerle ortaya koyması gerektiğini, huzurdaki davanın davacının —- kaynaklandığından tacir sıfatı ile değerlendirilmesi gerektiğini, davalı şirketin Diğer davalı .—-aralarında ortaklık/bağlılık ilişkisi bulunduğunu hiçbir şekilde kabul etmemek kaydıyla, bir an için bu husus değerlendirilse dahi TTK.209 Madde uyarınca davalı şirketin bir sorumluluğu bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının davalıdan dava dışı ——sözleşmesine göre yaptığı hizmetler nedeniyle———ile açılan alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
—– dosyaya celp edildiği,——- Sayılı ilamının dosya içerisine alındığı görüldü.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 04.09.2020 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacı ve davalı —ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre; davacı şirketin 83.651,96 TL asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu alacak davasında; borçlu şirket ile davalı şirket arasında —- varlığına dair dosya kapsamında bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bu sebeple davalı şirketin dava konusu —olarak sorumlu olmadığı, borçlu şirketin ortaklık yapısı incelendiğinde, davalı şirket ortaklığının 27.01.2016 tarihinde sonra ermesi sebebiyle aralarında TTK m. 202 kapsamında— bulunmadığı, bu sebeple şirketler topluluğu hükümlerine dayalı olarak borcun davalıdan talep edilemeyeceğine ilişkin sonuç ve kanaatlerine varmış olduğu rapor tanzim etmiş oldukları görüldü.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 25.03.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacının kök rapora itirazında ifade edilen —— dikkate alındığında kesin karar niteliğinde olduğu ve karar doğrultusunda —- varlığının kabul edilebileceği yine dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacı ve davalı şirketin ticari defterlerindeki kayıtlan ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre davacı—-talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu alacak davasında; davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği alacağının, davac—–alacak üzerinden talep konusu yapılabileceği sonuç ve kanaatlerine varıldığına ilişkin rapor sunmuş oldukları görüldü.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve ek raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin alacağının tahsili imkanının kalmadığını borçlu şirketin davalı şirket ile arasında —– bulunduğunu, borçlu şirketin mal varlığının yok edilerek borçlarını ödeyemez hale getirildiğini iddia ettiği, davacı iddiaları bakımından şirketler arasında ———-bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, davacı iddiaları bakımından —— Sayılı dosyasının istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğinin anlaşıldığı, bu anlamda—– Sayılı dosya içeriği, tanık anlatımları, sunulan — gözönüne alındığında dava dışı———-kayıtlarına göre davalı şirket ile dava dışı şirketin yetkililerinin aynı olduğu, davalı şirket ile dava dışı—– arasında——- olduğunun belirtildiği, tespitin mahkememizce de uygun bulunduğu, taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterlerin incelenmesine yönelik ara karar doğrultusunda yapılan incelemede davacının defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı şirketin dava dışı şirketten 46.198,22-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde defterlerin usul ve yasaya uygun tutulduğu, sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki kaydına rastlanmadığı, davacı şirketin kendi ticari defterlerinde dava dışı şirketten 46.198,22-TL alacaklı olduğunun tespit edilmesi karşısında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-46.198,22-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı 3.155,81-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.428,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.727,24-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.428,57-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 283,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.285,76-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.328,15-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 6.805,77-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 5.618,06-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.