Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/255 E. 2021/1182 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/255 Esas
KARAR NO: 2021/1182
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/06/2016
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı —— tarihinde kullandığı —– seyrederken kaza sonucu hayatını kaybettiğini, ——çarpan aracın henüz bulunamadığını, dosyanın faili meçhul olarak kaldığını, bu nedenle güvence hesabına başvurmak zorunda kaldıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere güvence hesabından destekten yoksun kalma tazminatı da dahil olmak üzere tüm zarar ve güvence hesabında belirtilen en üst limit olan —— zararın kaza tarihinden itibaren faiziyle davacılara ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusunun—–meydana geldiğini, bu nedenle öncelikte yetki yönünden itirazları olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespiti halinde müvekkilinin sorumluluğunun doğamayacağını, kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilememesi halinde müvekkil kurumun sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, avans faizi talebini kabul etmediklerini, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesni, kazanın gerçekliğinin somut delillerle ispat edilememesi halinde davanın reddine, iş bu dava öncesi davacı tarafından müvekkili kurumuna başvuru yapılmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası sonucunda yaralanan davacının, kazaya karışan aracın —- bulunmaması sebebiyle kaza sonucu uğramış olduğu zararın—- tahsili istemine ilişkindir.
Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın mahkememizin — esas sayılı dosyası ile açıldığı, mahkememizce —- davanın reddine dair karar verildiği, davacılar vekili tarafından verilen kararın İstinaf edildiği, —- sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
—- sayılı ilamında özetle;—–zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç —– içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtildiği, yasal değişiklikle, zarar gören hak sahipleri —-sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacak olup yasa ile özel bir dava şartı getirildiği, dava tarihi olan —– itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvurulmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceği, ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedeceği, mahkemece davacı vekiline yasada öngörülen başvuruya ilişkin eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, —– —— içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, HMK’nın 115/2. maddesine aykırı şekilde tamamlanabilecek nitelikteki dava şartının tamamlanması için davacıya kesin süre verilmeksizin, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi isabetli olmadığı, ilk derece mahkemesince, davalı sigorta şirketine karşı açılan dava yönünden tamamlanabilecek dava şartının yerine getirilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmeksizin karar verilmesi nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğine dair karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —— tarihli tensip zaptı uyarınca 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce İstinaf ilamı doğrultusunda —–tarihli duruşmada davacı vekiline davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafın başvuru şartını yerine getirip getirmediğinin sorulması hususunda ara karar kurulduğu, bu hususta —–müzekkerenin yazılmış olduğu görülmüştür.
Dava konusu kazayla ilişkin —– dosyasının mahkememiz dosyasına celbinin sağlandığı görülmüştür.
—- tarafından mahkememize gönderilen müzekkere cevabı ile dava konusu — tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonrası müteveffa sigorta sigortalıya —–hastane masrafı yapıldığı, kurumca başkaca bir ödeme yapılmadığının mahkememize bildirildiği görülmüştür.
Konunun uzmanlık gerektiren yönleri olması sebebiyle dosyanın mahkememizce resen seçilecek—— niteliği bulunan uzman bilirkişiye tevdi edilerek, davacıların davaya konu olay nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri, edilebilecekler ise hangi miktarda talep edilebilecekleri konusunda dosyada toplanan tüm deliller ışığında ve varsa davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemede dikkate alınarak rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —— tarihli bilirkişi raporun yanlış düzenlendiği anlaşıldığından mahkememizce derhal bilirkişilerle iletişime geçilmiş ve dosya kapsamına uygun maddi hatalardan arındırılmış raporun dosyaya sunulması sağlanmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ——- tarihli raporda özetle; dava konusu olayın ——kapsamında ölümlü trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, dosyaya sunulan belgelerle kazanın oluş şekline yönelik kanaat oluşmadığı, —— tarafından yapılan soruşturmada kazanın oluş şeklinin terditli olarak belirtilmiş olduğu ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, yapılan değerlendirmelerde;——seyir halinde iken şerit ihlali sonucu kendi aracının sağ tarafı ile —-plaka sayılı aracın sol yan kısmına çarpması ile kazanın meydana gelmiş olması durumunda, —- plaka sayılı araç sürücüsü —– sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken şerit ihlali yaparak kendi aracının sol yan kısımları ile —–sevk ve idaresindeki aracın sağ arka kısımlarına çarpması sonucu kazanın meydana gelmiş olması durumunda —- kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, —- oranı ile tali kusurlu olduğu, —- iptal kararı doğrultusunda — hesaplandığında; —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu hayatını kaybeden —-toplam destek zararının —- olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda kusurunun—- olduğu hesaplanmasına karşın, —- talep edebileceği, davacı kızı——- davalı—- teminat üst limit dahilinde teminatın ancak —– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu hayatım kaybeden —-, olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda kusurunun—- davalı —- talep edebileceği, müteveffanın kazanın oluşumunda kusurunun % 75 kusuru dahilinde ise davalı —edebileceği, davacı kızı — olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda kusurunun % 25 kusuru dahilinde —- teminat olduğu, davacı oğlu —–olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda kusurunun —- talep edebileceği, müteveffanın kaıanm oluşumunda kusurunun % 75 kusuru dahilinde ise davalı —–edebileceği, temerrüt tarihî ve Faiz türünün dava öncesinde davalı sigorta şirketinden maddi tazminat yönünde yazılı olarak talepte bulunulmadiğı,—– tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının mahkemeye ait olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından — tarihli duruşmada, —-üzerinden karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacı eş —- davalı ——- tahsilini talep ettiğini, davalıdan manevi tazminat talebinin olmadığını mahkememizde beyan etmiş ve imzasının alınmış olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu —- istikametine doğru sol şeritte seyir halinde iken davacıların murisi —-sol yan kısımlarına kendi aracının sağ arka kısımları ile sürtmesi/çarpması ——– plaka sayılı aracın—— sayılı aracın sağ yan kısımlarına sürtmesi/ çarp-ması neticesinde ——- sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve kaza sonucunda vefat ettiği, davacıların müteveffanın eşi ve çocukları olduğu, —–gereğince davacı eş ve çocukların müteveffanın ölümünden dolayı destekten yoksun kaldığının kabulü gerekeceği, davaya konu trafik kazasında tarafların kusur durumunun net olarak anlaşılamaması sebebiyle ——- kararında da belirtildiği şekliyle tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi gereğince zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda tehlikeler eşit varsayıldığından zararın yarı yarıya paylaştırılması yoluna gidilmesi gerektiği, yine Mahkememizce müterafik kusur yönünden de inceleme yapılmış olup, bilindiği üzere zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur —– düzenlendiği, mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirdiği, somut olayda davacıların murislerinin ölüm sebebinin dosyadaki —— raporu incelendiğinde —– beyin kanaması şeklinde belirtildiği, bu hususlar dikkate alındığında davacının murislerinin kazalı ——dosya kapsamından anlaşıldığı tüm bu hususlar da kusur dağılımında gözönüne bulundurulmuştur. Aktüer bilirkişi tarafından yapılan —– emsal kararlarında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi göz önüne alınarak bakiye ömrün belirlenmesinde ——— kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanmasının belirtildiği anlaşıldığından mahkememiz denetimine uygun görülen ve emsal içtihatlar gereğince hesaplanan bedel üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerektiği değerlendirilmiş, ancak davacı vekilinin mahkememizin —– tarihli duruşmasında her bir davacı için maddi tazminat miktarını somutlaştırmasına yönelik kurulan ara karar gereğince —- tazminat talep ettiği, alınan bilirkişi raporundan sonra ise —-sonra uygulamada birlik olmaması sebebiyle alınan seçenekli bilirkişi raporundaki —– talep ettiği, son celsedeki beyanlarında taleplerini somutlaştırdığı, —- üzerinden karar verilmesi gerektiği belirtildiğinden davacı eş ——tahsilini talep ettiği, davacı vekilinin bu beyanları gözönüne alındığında davacılar ——- taleplerden kısmen feragat edildiğinin kabulünün gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
A-Davacı —- destekten yoksun kalma davasının KABULÜ İLE; —— tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak davacı —- verilmesine,
B-Davacı —- destekten yoksun kalma davasının KISMEN KABULÜ İLE; —-dava tarihi olan —tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak davacı —- verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
C-Davacı —- destekten yoksun kalma davasının KISMEN KABULÜ İLE; — dava tarihi olan — tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak davacı —– verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 13.984,27-TL harçtan peşin ve sonradan alınan 768,49‬-TL harcın mahsubu ile kalan 13.215,78‬-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraflarca peşin yatırılan 768,49-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 235,20‬‬-TL posta ve tebligat ücreti, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ücreti olmak üzere toplam 1.864,40- yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 1.696,60-TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 22.780,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——— Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..14/12/2021