Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/227 E. 2021/394 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/227 Esas
KARAR NO : 2021/394

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı————- —- işi ile iştigal ettiğini, davalının ise bir —– olduğunu, genel olarak ——– alarak,——- satılması işleriyle iştigal ettiğini, davalı tarafından ithal edilen——— oynatılabilmesi için öncelikle———— üzere yeterli sayıda çoğaltılması gerektiğini, davalı ———-sonra ———- ekletip, —- izlettiğini, daha sonra da —– —–, işbu —- —- tamamen —- ve davacının mülkiyetinde olduğunu, bunların kullanımı için davacıya kira ödenmesi gerektiğini, davacı ile arasındaki işbu ticari ilişki neticesinde davalıya verilen hizmetlerden dolayı davalı şirketin davacı şirkete borcu bulunduğunu, davalı borçlu, faturalara —- hesap alacağından kaynaklanan işbu borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu, davalı borçlu tarafından yapılan 10.000-TL’lik kısmi ödemenin icra dosyasına bildirildiğini, 142.264,67-TL bakiye için itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu kapsamda icra dosyası ile taraf şirketlere ait —- edilmiş ve dosya içerisine alınarak incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,——esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 14/03/2019 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının … borçlusunun … olduğu; takibin faturalara müstenit açık hesap alacağı açıklamasıyla ——- alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 25/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde 29/03/2019 tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, davanın 06/05/2019 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, davacı şirketin inceleme gün ve saatinde defterleri sunulmakla birlikte davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş herhangi bir mazeret de bildirmemiştir. Davacı şirket defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış—- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle, ” Davacı tarafından ibraz —— yılına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226′ ve ——göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile ——–uygun olduğu, davacının davalı şirket ile olan———– fatura düzenlediği, 2018 yılında ise çek alınmak suretiyle ——- tahsilat yapıldığı, iş bu işlemler neticesinde ——- bakiyesi verdiği, 2019 yılında ise davacı tarafın davalı şirkete 4 adet toplam tutarı 89.302,40-TL bedelli fatura düzenlediği, davacı tarafın davalı şirketten ——– tahsilat yaptığı, bu işlemler neticesinde davacı tarafın davalı şirketten KAYDİ olarak ——- hale geldiği, davacı tarafın 2019 yılı ticari defterinde kalan bakiye alacağının —— tutarındaki bakiyeyi bu hesapta takip ettiği, 2020 yılı ticari defterlerine de aynen aktardığı, 2020 yılında da başkaca bir tahsilat kaydının bulunmadığı, davalı tarafça defterler ibraz edilemediği için inceleme yapılamadığı ancak ——– beyannameleri—– incelendiğinde davalı—— bedelli faturayı—– beyan ettiği, davacı tarafından 2018 yılında düzenlenen faturalarla birebir örtüştüğü, davalı şirketin, davacı tarafça 2018 yılında düzenlenen faturaları kabul —- beyan formu —– bildirdiği ; davalı şirketin—— formları incelendiğinde ise davacı tarafından —— ——— —— bildirdiği, ancak davalı şirketin düzenlenmiş olan———– kayıtlarına işlemediği, davacı tarafın söz konusu faturalara ait malzemeleri yada hizmeti davalı şirkete verdiğini ispat etmesi gerektiği yönündeki hukuki nitelemenin mahkemeye ait olduğu, ancak davacı tarafın dava dilekçesinde talep etmiş olduğu tutarın 142.264,67-TL olduğu,——— davalı şirketin cari hesap hareketlerinden söz konusu iki fatura bedelin düşülmesi halinde bile davalı şirketten takip tarihi itibariyle 144.493,28-TL talep edebileceği, talebe bağlılık ilkesine göre, davacının takip tarihi itibariyle 142.264.67-TL alacaklı olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu her iki tarafa da tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora ilişkin beyan dilekçesi sunulmakla birlikte davalı tarafından herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf defterleri dosyada toplanan deliller ile taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve dava konusu hesap alacağına dayanak faturaların davacının lehine delil olan defterlerinde kayıtlı olduğu, nitekim davalı tarafından da takip sonrası dava öncesi davacı şirkete kısmı olarak 10.000 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin mahsubu ile davanın açıldığı, davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında davaya cevap verilmediği, duruşmalara katılınmadığı, ticari defter ve kayıtların incelenmesi için belirlenen inceleme —- defterlerin hazır edilmediği, davalı tarafa——— davalı ——–bildirildiği, bu faturalar yönünden davacının malları teslim ettiği ———–hususunun davalıya —— ile ispatlandığı dolayısıyla varsa bir ödeme artık davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, ——- kalan faturaları da davalının—– beyan ettiği, bu iki fatura dışındaki diğer faturalar yönünden de davacının iddiasını ispatladığı artık varsa bir ödeme davalı tarafından ispatlanması gerektiği, davanın faturalara dayalı hesap alacağından kaynaklandığı göz önüne alındığında bilirkişinin de raporunda tespit ettiği üzere davacı tarafın defterlerinde kayıtlı ve davalı tarafından da vergi dairesine beyan edilen ve ödenmeyen faturalara dayalı davacı şirketin davalı şirketten toplam 144.493,28-TL alacağının bulunduğu, ancak davacının davadaki asıl alacak talebinin 142.264,67-TL olduğu, işlemiş faiz yönünden yapılan değerlendirmede ise Yargıtay içtihatları göz önünde bulundurularak, takip öncesi davalı tarafın temerrüte düşürdüğüne ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı görülmekle, davacının davasını 142.264,67-TL asıl alacak üzerinden harç yatırarak açtığı ve yargılama esnasında takip talebindeki 3.416.57-TL işlemiş faiz talebine ilişkin harcı tamamladığı da göz önünde bulundurularak, davanın kısmen kabulüne—– asıl alacak üzerinden aynen devamına, faturaya dayalı alacağının likit olması sebebiyle hükmedilen asıl alacak tutarı 142.264,67-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile;
-Davalının —– esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 142.264,67-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
-Fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacak 142.264,67-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 9.718,09-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.651,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.066,296-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.651,13-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 104,05-TL tebligat ve müzekkere gideri, 900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.048,45-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.023,86-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——– esaslara göre belirlenen 17.465,14-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.