Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/226 E. 2021/644 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/226 Esas
KARAR NO : 2021/644

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı—————- verdiği, davacı verdiği hizmete———- tutarlı fatura düzenlediği, davalı şirketin bu faturayı teslim aldığı, faturaya ilişkin bir iade veya itirazda bulunmadığı, davacı şirket, alacağın tahsilini teminen cari hesap bakiyesi olan 19.553,32 TL asıl alacak tutarı üzerinden davalı şirket aleyhinde icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu şirketin ödeme emrine itiraz ettiği, itiraz üzerine icra takibinin durduğu, bu itiraz üzerine davacı———– başvurulduğu, davalının toplantıya katılmaması sonucunda anlaşmaya varılamadığı, davalı şirket, itiraz dilekçesinde, davacıya hiçbir borcu olmadığını iddia etmişse de; davacının davalıya mal üretimi ve satışı yaptığı, hizmet verdiği, davalının TTK m.21 ile belirtilen 8 günlük süre içerisinde faturalara itiraz etmediği, faturaları kabul ettiği, davalının davacıya takip tarihi itibariyle 19.553,32 TL TL borcu olduğunun anlaşılacağı, dilekçede açıklanan sebeplerle; itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA :
Davalı şirkete dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun tebliğ edilmiş, süresinde cevap verilmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle——- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,—— dosyasının incelenmesinde; 16/04/2018 tarihinde—– alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu —–edildiği, borçlu şirket vekili tarafından 24/04/2018 tarihinde icra müdürlüğün dosyasındaki asıl alacağa, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve tüm ferileri ile birlikte dosya borcunun tamamına itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın 06/05/2019 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 19.553,32 TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi —– raporda özetle; Davacı şirket tarafından ibraz edilen 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K, —– göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m,—-olduğu, davalı taraf——– şirketi inceleme günü olan 25.09 2020 günü ticari defterlerini incelemek üzerine ibraz etmediği, bu sebepten ötürü, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde gerekli ıncelcme ve değerlendirme yapılamadığı, davacı şirketin takip tarihi itibariyle kaydi olarak davalı şirketten 19.553,32-TL alacaklı olduğu, davacı şirketin icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin mahkemeye ait bulunduğuna ilişkin sonuç ve kanaatlerini bildirir rapor tanzim etmiş olduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı —– verdiği iddiası ile bu hizmetten kaynaklı olarak icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, yapılan yargılamada taraflar arasında ——- 11/05/2018 tarihlerinin belirlendiği, taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından mahkememizin——- tarafların ticari defter ve dayanakları üzerinde bilirkişi incelemesine karar verildiği, davalı şirkete ihtaratlı davetiyeye rağmen ticari defterlerin sunulmadığı, davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan incelemede 2017-2018 yılına ait incelenen resmi defter ve belgelerin sahibi lehine delil vasfında olduğu, dava konusu dayanak faturaların davacının usulüne uygun tutulan ve kesin delil sıfatına haiz ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davalıdan 19.553,32-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, yargılama süresince davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında yargılamaya katılınmadığı, gerekli ihtaratları içerir tebligata rağmen inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği, davacının———- olduğu, davalı şirketin 16/01/2018 tarihinde çek ile ödemede bulunduğu, bu durumun davalının fatura muhteviyatını kabul ettiği anlamına geldiği, toplanan tüm deliller ışığında davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olduğu, varsa bir ödemenin davalı tarafça ispatlanması gerektiği, ayrıca———– vurguladığı üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı da göz önünde bulundurulduğunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 19.553,32-TL alacaklı olduğu ve davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu sonucuna varılmakla, davacının davasının kabulüne karar verilmiş ayrıca davaya konu alacağın faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE
——– sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.335,69-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 333,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.001,76-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 333,93-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 170,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 915,10-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 4.080,00 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.