Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/225 E. 2020/356 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/225 Esas
KARAR NO : 2020/356

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine ilamsız takip başlattığını, ödeme emrinin davacıya değil abisine tebliğ edildiğini, itiraz süresi geçtiğinde takip kesinleştiğini, takip talebinde davacının kullandığı —– plakalı aracın karıştığı kazada; sigorta şirketince karşı araç için ödenen maddi hasarı ve davacının aracında bulunan kişilerin bedeni zararları için ödenen tazminatın talebi olduğunu, davacının davalı şirketi herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının — plakalı aracın kaza tarihinde ——- ile davalı şirete sigortalı olduğunu, sigorta sözleşmesinin davalı sigortalı şirket ile —– arasında yapıldığını, davacının sigorta ettiren olmadığını, aracı kullanan kişi olduğunu, hasardan sorumlu olduğunu, bu nedenler ile davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitini, yargılama sırasında haczen veya rızai ödeme olması halinde menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesini, takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücrtenin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile davalı şirket —— plakalı araç ile sigorta edildiğini, şirket tarafından——— plakalı aracın hasarlanmasına ve ———– adlı kişilerin yaralanmalarına sebep olduğunu, söz konusu kazadan dolayı davalı şirket tarafından 84.368,68TL tazminat ödendiğini, sigortalı bulunan aracın sürücüsü ——– haddinden fazla yolcu taşımasından dolayı ağır kusurlu olduğunu, davacı aleyhine başlatılan icra takibinin sigorta ilişkisine değil haksız fiil temeline dayandığını, davalı şirket tarafından kazaya ilişkin toplam 84.368,68TL ödendiğini, ödenen tazminatın rücuen tahsili hususunda davacı tarafa başvurulduğunu, başvurunun sonuçsuz kaldığını, bu nedenler ile davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, davalı şirket ile dava dışı araç maliki arasında akdedilen ZMMS sigortasına ilişkin sigorta şirketi tarafından hem malik hem sürücüye karşı başlatılan takipte sürücü olan davacı adına İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı icra dosyasından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine yönelik davadır.
İstanbul Anadolu ——. Asliye Hukuk Mahkemesinin ———– karar sayılı ilamı ile Görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte İstanbul Anadolu—-.Asliye Hukuk Mahkemesince yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, İcra dosyası celp edilmiş, mahkememizce her iki taraf vekilinin de hazır bulunduğu —- tarihli celsede basit yargılama usulüne geçildiği taraflara tefhim edilerek yargılama sonlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün— esas sayılı dosyasının incelenmesinde; —–. olduğu, borçlu —–tarafından——— itiraz edildiği icra dosyasından anlaşılmıştır.
Mahkememizce—- konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılmış, alınan raporda özetle; Sürücü …’nun KTK 84/f maddesindeki kuralı ihlal ettiğinden %100 asli kusurlu olduğu ve kusur oranının 8/8 olduğu, sürücü —– oluşumundan bir kusurunun bulunmadığı kanaatinde olduğunu ve kusur oranının %0 olduğunu, istiap haddinden fazla yük taşınmazı nedeniyle davacı araç sürücüsünün kusuru olduğundan bahsedilmeyeceği, dolayısıyla istiap haddinin aşıldığı yönündeki uyuşmazlıktan da bahsedilmeyeceği, davacı … tarafından istiap haddinin aşılması söz konusu olmadığından kaldı ki istiap haddi aşılmış olsaydı dahi olayın—– haddinin aşılması nedeniyle meydana gelmediği anlaşıldığından ve davacı … davalı …’ya sigortalı olan aracın sürücüsü olmakla sigorta ettireni konumunda bulunmadığından yani sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığından her halde davalı … İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğünün ————- esas sayılı dosyasına konu yaptığı davacı … karşı rücu talebinin yerinde olmadığı buna bağlı olarak davacı ….—– menfi tespit talebinin yerinde olduğuna ilişkin kanaatini içeren rapor ibraz edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, taraf iddia, savunma, icra dosyası ve bilirkişilerden alınan rapor ————- göre; Davacı … sevk ve idaresindeki ———–plakalı araç ile çarpışması sonucunda yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, dava dışı ————–plakalı aracın maliki olduğu, olay günü aracı davacının kullandığı, aracın davalı …. —————– sigortalandığı, kaza tarihi itibariyle poliçenin yürürlükte olduğu, davalı … şirketi tarafından kaza sonucunda———- plakalı araçta meydana gelen hasar için ödenen tazminat ile yaralanmalar için ödenen tazminatın rücu talebi ile istiap haddinden fazla yolcu taşındığı gerekçesiyle davacı hakkında icra takibi başlattığı, ZZMS B.4. Maddesinde istiap haddinden fazla yolcu taşınması halinde sigortacıya sigortalısından rücu edebileceği düzenlenmiş olup davacının istiap haddinden fazla yolcu taşımadığına yönelik bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya kapsamına uygun olduğu, ayrıca Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcut olup davalı sigortacının ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı rücu talebinde bulunabileceği (Yargıtay —— Hukuk Dairesi ——————– karar sayılı ilamı)anlaşılmakla davalının davacıdan ödemiş olduğu tazminatları rücu edemeyeceği değerlendirilmekle davacının davasının kabulü ile İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün ————-esas sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacı borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin kötü niyetli başlatıladığına dair dosyaya yansıyan bir delil olmaması sebebiyle şartların oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davacının İstanbul Anadolu——-.İcra Müdürlüğünün ——————- esas sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin kötü niyetli başlatıladığına dair dosyaya yansıyan bir delil olmaması sebebiyle şartların oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine ,
3-Karar harcı 5.882,62 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.470,66-TL harcın mahsubu ile bakiye————– harcın davalı taraftan tahsili ile HAZİNE ADINA İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.470,66-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 178,00-TL tebligat ve posta gideri, —————– bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.609,40 TL davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen 11.995,14-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
.