Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/218 E. 2020/841 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/233 Esas
KARAR NO : 2020/876

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 16/08/2018 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarına ———- adresinde bulunan —– içindeki eşyaların devrinin 50.000,00 TL karşılığında davalı yana yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince—- olarak verileceği, kalan —– tarihinde ödemesinin kararlaştırıldığı, davalı yanın—— ödediğini, kalan —— tarihi geldiğinde ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine 10.000,00 TL’lik takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yapılan sözleşmenin imzalandığının doğru olduğunu, müvekkilinin kreşi ———öğretim yılına hazırlamak için hazırlıklara başladığında ———– — ayında mühürlendiğini, sözleşmeden sonra ortaya çıkan bu sorunun davacı taraf 3 gün içinde çözeceğini beyan etmesine rağmen 12/09/2018 tarihine kadar müvekkilini mağdur ettiğini, ancak eğitim öğretim yılının başlangıcı olan 17/09/2018 tarihinden tam bir hafta önce müvekkiline teslim ettiğini, ortaya çıkan sorunun çözümü, işletmenin mühürlü olması sorununun çözümü hususunda müvekkilinin yaşadığı maddi kayıp nedeniyle tarafların kalan 10.000,00 TL’lik bakiyenin müvekkilinin zararlarına mahsubu noktasında anlaştığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, müvekkilinin uğradığı maddi zararın tespit edilerek davacı tarafın iddia ettiği alacaktan takas mahsup hakkı kapsamında mahsubuna karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sözleşme alacağı nedeniyle İİK 67. maddesi kapsamında açılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında devir sözleşmesi imzalandığını, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle deliller toplanmış, İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün — sayılı icra dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, tarafların ticari kayıtlarının celbi için —– — Müdürlüklerine müzekkere yazılarak tarafların esnaf sınırı içerisinde olup olmadığı sorularak cevap alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir. Somut olayda davacı ve davalının gerçek kişi olduğu görülmektedir. Bu kapsamda davanın ticari dava olup olmadığının tespiti hususunda ilgili kurumlara müzekkere yazılmıştır.
24/05/2019 tarihli —– cevabında davacı ve davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığının bildirildiği, —müzekkere cevabında davacının esnaf sınırının altında kaldığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının ve davalının gerek—— kaydının bulunmaması, gerekse davacının vergi dairesi kayıtlarından esnaf sınırında kaldığının anlaşılması durumunda artık davalının ve davacının tacir olmadığı ve gelirinin esnaf düzeyinde kaldığı anlaşılmış olmakla mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyşmazlığı incelemeye görevinin —– ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.