Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/217 E. 2020/120 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/217 Esas
KARAR NO: 2020/120
DAVA : Tasarrufun İptali
DAVA TARİHİ : 16/06/2011
KARAR TARİHİ: 12/02/2020
Mahkememizde görülen Tasarrufun İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı ———– firmasına, müvekkil bankanın ————şubesi tarafından kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredi sözleşmesinde davalılar —————– müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, firma kredi sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğinden,—— Noterliğinin———— yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiklerini, ihtarnameye rağmen borçluların borçlarını ödemediklerini, bu nedenle ——- İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattıklarını,—- takip tarihi itibariyle davalılardan faiz ve feriler hariç olmak üzere —–alacaklarının olduğunu, davalılardan —————— parselde kayıtlı — Katta bulunan —numaralı bağımsız bölümü davalı —devir ettiğini, yine davalılardan——-da,———parselde kayıtlı —— arsa paylı ————numaralı bağımsız bölümü diğer davalı ———- sattığını , bu satışların muvazalı olduğunu, mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, bu kadar kısa sürede söz konusu el değiştirmenin mümkün olamayacağını, satışı yapılan taşınmazların değerinin ——— olduğu, değerlerinin çok altında satıldığını beyanla; satışı yapılan taşınmazların müvekkili banka yönünden iptaline, —- İcra Müdürlüğünde açılan icra takip dosyası ile yapılan cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisi verilmesini, alacak miktarı kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılardan ————– vekili cevap dilekçesinde; tasarrufun iptali davalarında kat’i aciz vesikasının ve geçici aciz vesikasının olması gerektiğini, ancak davacıların anlatımından bunların mevcut olmadığını, bu durumda dava şartının oluşmadığını, müvekkilinin söz konusu yerin bedelini ödeyerek satın aldığını, söz konusu satışın muvazalı olmadığını, müvekkilinin davalıları tanımadığını, bu satılan yeri yatırım amacıyla aldığını, müvekkilinin yurt dışında ikamet ettiğini, müvekkilinin söz konusu daireyi ———-yılının 9. ayında aldığını , paranın bir kısmını nakit, bir kısmını ise taksit taksit ödediğini, davacı tarafın somut bir delililinin olmadığını, bu nedenle müvekkiline ait dairenin üzerine konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını , açılan davanın da reddini talep etmiştir .
Davalılar ————–vekili cevap dilekçesinde; davanın tapu iptali ve tescil davası olmayıp, tasarrufun iptali davası olduğunu, bu davanın da ayni değil, şahsi nitelikte dava olduğunu, davanın yetkili mahkemesinin ———– Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, açılan davanın aynı zamanda ticari bir ilişkiden kaynaklı bir dava olmadığını, iptal davası açılabilmesi için kesin veya geçici aciz vesikasının bulunması gerektiğini, alacaklının alacağını tamamen yada kısmen alamadığını kesin veya geçici borç ödemeden aciz belgesi ile ispat edebileceğini, bu mümkün olmadığında davanın reddi gerektiğini, aynı zamanda tasarrufun, borcun doğumundan sonra yapılması gerektiğini, tasarrufu yapanın tasarrufun yapıldığı tarihte borçlu durumda olması gerektiğini, ——— doğduğu iddia edilen borcun, davacı bankanın —- tarihli hesap kat ihtarnamesiyle doğması gerektiğini, kendileri tarafından düzenlenen ———- tarihli cevabi ihtarname olduğunu, bu nedenle borcun henüz muaccel hale gelmemesi nedeniyle hesap katı’ının kabul edilmediğinin davacı bankaya bildirildiğini, müvekkili ———-tarafından yapılan tasarrufun tarihinin —————-olduğunu, ——– tarafından dava konusu gayrimenkul üzerinde yapılan tasarrufun ise müvekkillerinin dilekçede belirttiği üzere ————tarihi olduğu, bu durumda borcun doğduğu iddia edilen tarihte tasarrufların zaten yapılmış bulunduğunu, davalıların kesinlikle kötüniyetli olmadığını, alacaklılardan mal kaçırma kasıtlarının bulunmadığını, satışı yapılan yerlerin satış değerine yakın olduğunu, ayrıca davalıların, şirketin gerek üretim yaptırdığı firmalara, gerek çalıştırdığı işçilerine, gerekse sair giderlerini karşılamak için tümüyle iyi niyetli olarak taşınmazlarını satarak gelir elde etmeye çalıştıklarını, dava dışı kredi borçlusu ————- senesi sonlarına doğru girdiği nakit darboğazından kurtulamadığını, bu nedenle ——– Asliye Ticaret mahkemesinde iflas erteleme davası açtıklarını, satılan malların mal kaçırmak kastıyla tasarrufun söz konusu olmadığını, muvazalı satışlar olmadığını beyanla davanın reddini talep etmişlerdir .
Davalılardan —- cevap dilekçesinde; davalı ——– ile hiç bir akrabalık bağı olmadığını, borçlu olduğunu da bilmediğini, davacı bankanın bu yönlü taleplerinin asılsız olduğunu, aldığını binanın — senelik bir bina olduğunu, taşınmazın değerinin ———olmadığını, gerek gayrimenkulde, gerekse civarda yapılacak inceleme ile bu hususun anlaşılacağını, parayı davalı —————– hesabına yatırdığını, bunun banka kayıtlarından anlaşılacağını, bu yeri iyi niyetli aldığını, davalının mal kaçırmasına yardımcı olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, İİK 277 ve devam eden maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasıdır.
Mahkememizce ———– sayılı karar ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili —— Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, kara üzerine gönderilen ———- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ————- sayılı kararı ile verilen görevsizlik ve görevli mahkemenin ——— Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine ———Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi’nin ——————sayılı kararıyla davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve yeniden mahkememize tevzi edilen dava dosyası, mahkememizin —————Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam edilmiştir.
Tarafların ileri sürmüş olduğu tüm deliller toplanıp, gösterilen tanıklar da dinlendikten sonra yerinde rayiç değerin belirlenmesi için bilirkişi heyetine verilen yetki ile inceleme yaptırılmış ve taşınmazların rayiç değerleri belirlenmiştir. Bunun yanında ————- sisteminden nüfus kayıtları da çıkartılarak tarafların birbirleri ile olan ilgisi de ayrıca tespit edilmiştir.
Ayrıca aynı taşınmazların aynı tasarrufunun iptaline ilişkin başka alacaklılar tarafından da aynı nedenlere dayalı olarak tasarrufun iptali davalarının açıldığı savunulmuş bu davalara ilişkin ———- Hukuk Dairesinin inçelemesinden geçen ilam örnekleri dosyaya ceybedilmiştir.
Bilirkişi heyeti olarak oluşturulan——————oluşan heyet tarafından verilen raporda; —————- parselde kayıtlı —-arsa paylı —— numaralı bağımsız bölümün tasarruf tarihi itibariyle değerinin —————-parselde kayıtlı — Katta bulunan — numaralı bağımsız bölümün tasarruf tarihi itbariyle değerinin —————- olduğu, bu tasarrufların iptali için farklı takip alacaklıları tarafından da aynı nedenlere dayalı olarak tasarrufun iptali davalarının açıldığı, bu dava sonuçlarının güçlü delil teşkil ettiği, tasarrufun iptalini gerektiren sebeplerin mevcut olmadığı mütalaa edilmiştir.
Dava, tasarrufun iptali davası olup, yapılan yargılama sonucu toplanan tüm deliller, dinlenen tanık anlatımları, aynı satışlara yönelik olarak aynı davalılar aleyhine başka alacaklılar tarafından açıl başka dava dosyalarında verilen ve güçlü delil niteliğindeki kesinleşmiş kararlar, aldırılmış olan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu taşınmazların satışında muvazaa olgusunu ortaya koyacak şekilde farkın mevcut olmadığı, ———- sisteminden çıkartılarak denetlenen nüfus kayıtlarına göre de tasarufun tarafları arasında herhangi bir akrabalık ve yakınlığın mevcut olmadığı, bu nedenlerle alıcı davalıların, borçlunun durumunu bilebilecek durumda olduğunun ispatlanamadığı, yapılan satışların mal kaçırma kastı ile muvazaalı bir şekilde yapıldığını gösterir herhangi bir delilin ortaya konulamadığı, yine bu kapsamda sübut ile sonuçlanan aynı taşınmazların tasarrufunun iptali talepli davalarda verilen kararların da bu davada bu yönde güçlü delil olgusu da nazara alındığında tasarrufun iptalini gerektirecek hususlar ispatlanamadığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Açılan davanın reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı ———- vekilince yapılan ———-TL masrafın davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davalı ——- vekilince yapılan 55,00 TL masrafın davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalı ————— kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümlerine göre hesap edilen 7.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Davalı ————-kendisini vekille temsil ettirdiğinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümlerine göre hesap edilen 17.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —————-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/02/2020