Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/210 E. 2021/628 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/210 Esas
KARAR NO : 2021/628
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 30/04/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İSTEM:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi —- davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatifin —– davacılara usulüne uygun tebligat yapılmadığını, çağrı usulüne uyulmadığını, toplantılarda toplantı ve karar nisaplarına ulaşılmadığını, bunun hukuka aykırı olduğunu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 52.maddesine göre; “Ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gereklidir” hükmüne rağmen kararların 3/4’ün çoğunlukla alınmadığını, bu nedenle her iki toplantıda alınan kararın da iptalinin gerektiğini, —–tarihli —— numaralı kararının da ayrıca hukuka aykırı olduğunu, toplam maliyet hesabı yapılmadan ve bu maliyet ortaklar arasında hisse oranında paylaşılmadan, tüm ortalara eşit yükümlülük getiren bu kararın alınmasının hukuka aykırı olduğunu, alınan karar, yükümlü kılınan miktara ve işletilecek faize itiraz ettiklerini, —– tarihli genel kurulda alınan avans toplama yetkisine de itiraz ettiklerini belirterek, davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin içerik itibariyle dava konusuyla bağdaşmayan hususlara değinerek sunduğu cevap dilekçesini—-tarihli —celsede açıklamış, söz konusu dilekçenin —– kaynaklanan bir hata neticesinde yanlış dilekçenin dosya kütüğüne girdiğini beyan etmiştir. Bu durumda ıslah dilekçesi sunmuş, ıslah dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz açıldığını, genel kurul kararının iptali gerektirecek bir sebebin bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını, hak düşürücü 1 aylık sürenin geçtiğini, müteveffa —- tarihli —— tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle genel kurula çağrının usulsüz tebliğ edildiği iddiasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müteveffa——– ödeme yaptığını,– kararını öğrendiğini, kararın iptali için yasal sürenin geçtiğini, müteveffa ——tarihlerinde tebliğ edildiğini, yasal hak düşürücü süre olan — ay içinde dava açılmadığından davacıların talebinin reddinin gerektiğini, —- usulüne uygun yapılmaması halinde dahi salt bu nedenle genel kurul kararlarının iptal edilemeyeceği, kararların yasaya aykırı olup olmadığının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiği yönünde yerleşik kararlarının mevcut olduğunu, davalı kooperatif tasfiye halinde olduğundan, Kooperatifler Yasasının 81/4 fıkrası uyarınca toplantı nisabının aranmadığını, katılanların oy çokluğu ile karar alınabildiğini, davalının her iki genel kurulda aldığı kararların Koop.K. 52. Madde hükmüne tabi olmadığını, ortakların şahsi sorumluluğunun artırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası söz konusu olmadığını, kooperatif tasfiye işlemleri için gerekli işleri yapmak üzere tüm ortaklarından eşit miktarda tasfiye gideri aidatı toplanmasına karar verildiğini, bu husus ek ödeme veya şahsi sorumluluğun artırılması olmadığından, 3/4 nisap aranmaksızın, toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar alınabileceğini, genel kurullarda alınan kararların Yasa ve Yargıtay yerleşik kararlarına uygun olduğunu, ——tarihli genel kurul kararının 4. maddesinde de yasaya aykırı olmaıdğını, tüm ortaklar aynı hisse/paya sahip olup, payların eşit olduğunu, tüm ortaklardan eşit şekilde tasfiye gideri aidatı toplanmasına karar verildiğini, bu nedenlerle kararda Yasaya aykırılık olmadığını, —- yasaya ve———– uygun olduğunu, bu nedenlerle her iki genel kurul kararlarının iptalini gerektirecek hiçbir yasaya aykırılık söz konusu olmadığından davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Davacı vekili davalı yanın ıslah dilekçesine yönelik sunduğu beyan dilekçesinde; süresinde sunulmayan cevap dilekçesinin ıslahının da mümkün olamayacağını belirterek dilekçenin ve eklerinin reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava,——– iptali talebidir.
Davacıların murisi olan —– usulüne uygun olarak davet edilmediği gerekçesi ile çağrı usullerine uyulmadığından iptali talep edilmektedir.
Dosya içerisine —– tarihli ek rapor alınmıştır.
Davacıların talebi hem —— usulüne uygun olarak çağrı yapılmadığı, toplantı ve karar nisaplarını ulaşılamadığı gerekçesi ile genel kurul kararları iptali talep edilmektedir.—– numaralı kararının da hukuku aykırı olduğu gerekçesi ile iptali talep edilmektedir. Yapılan inceleme sonucu, müteveffa——hemde olağanüstü genel kurul toplantısına çağrılmadığı tespit edilmiştir. Davalı kooperatifte müteveffayı usulüne uygun olarak çağırdığına ilişkin herhangi bir belge sunamamıştır. Ancak müteveffaya —– tarihinde tebliğ edilmiş olup müteveffa her ne kadar toplantılara usulüne uygun olarak çağrılmamış ise de toplantı tutanakları tebliğ edildiğinden toplantıdan haberdar olmuştur.
1163 sayılı kooperatif Kanunun 53/1-1 maddesi “…toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini ihlal eden pay sahiplerini genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalayan günden itibaren bir ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.” hükmü gereği bahse konu davaların bir aylık hak düşürücü sürede açılması gerektiği belirtilmiştir. Müteveffaya—— tarihinde tebliğ edilmiş ve bu tarih itibariyle haberdar olduğu anlaşılmış, ancak davanın açılma tarihinin —– sürenin geçtiği tespit edilmiştir.
Nisaplar yönünden incelemede ise davalı kooperatif tasfiye halinde olduğundan 1163 sayılı Kooperatif Kanunun 81/4 maddesi uyarınca tasfiye halindeki kooperatiflerin genel kurul toplantılarında nisap aranmayacağından ve kararlar oy çokluğu ile alınacağından davacılarında bu taleplerinin de yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
—-nolu kararı bakımından ve yine —– 1163 Sayılı Kooperatif Kanununun 53/1-1 maddesi uyarınca bir aylık hak düşürücü sürede dava açılmadığından bu aşamada inceleme yapılmayarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-1163 sayılı Kooperatif Kanunun 53/1 maddesi uyarınca 1 aylık Hak Düşürücü Sürede açılmayan davanın HMK 114/2 ve 115. maddelerine göre USULDEN REDDİNE
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın peşin yatırılan 44,40 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kooperatif yararına AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kooperatife verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/06/2021