Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/202 E. 2020/37 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/202 Esas
KARAR NO : 2020/37

DAVA :Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının davalı şirket ile dışı ———— arasında “——–uzaklaştırılması ve ——— teslimi Sözleşmesi” isimli ve ——- bedelli sözleşmesinin yapılmasında ——— ve davalı ile dava dışı bahsi geçen 3. şirket arasında ismi geçen sözleşmenin imzalanmasını sağlamış olduğunu ve TBK 520 ve 521. maddeleri uyarınca simsarlık ücretine hak kazanmış olduğunu, ————- ücretine hak kazanması için ana sözleşmenin kurulmuş olmasının şart olduğunu ve yeterli olduğunu, davacı ve davalı tarafın söz konusu bahsi geçen ana ticari sözleşmenin kurulması şartıyla davacı müvekkilinin ——–alacağı konusunda anlaşmış olduğunu ve davalı ile dava dışı şirket arasında ana sözleşme kurulmuş olduğunu, ancak müvekkili davacı ile davalı şirket ile uzlaşmış olduğu ana sözleşmenin %7.7 oranı karşılığı olan 800.000,00 TL ——- sadece 50.000,00 TL kadarını tahsil edebilmiş olduğunu, kalan 750.000,00 TL ————– ücretini ise tüm uyarılara rağmen davalıdan tahsil edememiş olduğunu ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle; öncelikle davalının ———————— mevcut olan teminatlarının 750.000,00 TL kadarının ihtiyaten haczini ve/veya mevcut teminatların 750.000,00 TL kadarının ——————tarafından davalı şirkete veya başkaca 3. Kişilere ödenmemesi yönünde ihtiyaten tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL nin —– faziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tacir ve bilanço usulüne göre defter tutan bir kişi olmadığını, yine ——–düzenlenmiş olduğunu, davacının ——-dahi olmayan bir kişi olduğunu, ücretli çalışan bir kişi olduğunu, bu bakımdan mezkur dava bakımından görevli mahkeme İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere müvekkili şirket ile davacı arasında yazılı veya sözlü bir——-yapılmamış olduğunu, dolayısı ile ana sözleşmenin %7,7’si oranında ——-anlaşması ve borcu da söz konusu olmadığını, dava konusu işin danışmanlığı, sözleşme süreçlerinin hazırlanması, yönetilmesi, yürütülmesi ve işin denetimi süreci üçüncü kişi —- ——- verilmiş olduğunu ve belirtilen süreçlerin bu şirket tarafından yürütülmüş olduğunu ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle; görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, peşin harcın eksik yatırılmış olması nedeniyle Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca eksik harcı tamamlaması için müeyyidesi de belirtilerek davacıya kesin süre verilmesine, esas bakımından da haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, ————–sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için açılan alacak davasıdır.
Dava açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan usul hükümleri kapsamında basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra yargılamanın her aşamasında reesen değerlendirilebilecek dava şartları ve özellikle göreve ilişkin hususlar öncelikle incelenmiştir.
Davacının gerçek kişi olması sebebiyle tacir olup olmadığı ve tacir değilse bile faaliyetlerinin esnaf faaliyeti sınırını aşıp aşmadığı hususundaki bilgiler ————– ve vergi dairesinden celp edilmiş ve taraflarca sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Celp edilen ———-kayıtlarında davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, ikinci sınıf tüccar olduğu ve mal alım satım toplamının VUK. 177. Maddesinde belirtilen sınırın altında kaldığı, işletme esasına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu tellalık sözleşmesi 6098 sayılı TBK’nın 520. maddesinde düzenlenmiş olup, yerleşik içhitatlar uyarınca anılan sözleşmenin uygulanmasından doğan ihtilafların ticari dava olup olmadığı ve görevli mahkemenin belirlenmesinde genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan dilekçeler, toplanan deliller ve taraf beyanları doğrultusunda; taraflar arasında kurulan yazılı olmayan —————sözleşmesi kapsamında ilişki kurulduğu, davacının gayrimenkul tellallığı işiyle iştigal ettiği, dava konusunun da hizmet bedeli alacağına ilişkin olduğu, ——— sözleşmesinin TBK da düzenlendiği, bu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi ————- yazılan yazılara verilen cevaplarda davacı tarafın tacir olmadığı anlaşılmakla; nispi ticari davanın da söz konusu olmadığı dolayısıyla HMK’nın 4(1)/a maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 4, 5/3. ve HMK.114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.