Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/198 E. 2021/536 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/198 Esas
KARAR NO : 2021/536

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı borçlu arasında——- davacı ile davalının işbu sözleşmeye istinaden ticari ilişki içinde olduklarını, bu ticari ilişki sonucunda toplam —— hesap borcunun mevcut olduğunu,——görüşmelerde davalı borçlu tarafından borcun ödeneceğinin ifade edilmiş olmasına rağmen borcun tamamının ödenmediğini, bu nedenle de icra takibi yapma zorunluluğunun doğduğunu, akabinde borçlu tarafından işbu icra takip dosyasındaki borcun tamamına, tüm ferilerine, işlemiş faize, faiz oranına itiraz ettiğini, bu nedenle söz konusu takibin durduğunu, tarafların ticari defterlerinde yapılacak bilirkişi incelemesi müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun sabit olacağını belirterek davalının——- icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takiben devamına, yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili———— alınmadığını söz konusu ödemenin —- yapılan cari hesaba göre icra takibi yapıldığını, müvekkili tarafından —– yaptığı ve davacının tahsil ettiği ödemenin mevcut olduğunu, davacı tarafından müvekkiline —– cetvelleri ile gerçekte yapılan iş arasında tutarsızlığın mevcut olduğunu, davacının sözleşmede anlaşılan işin altında ——— gerçekleştirdiği halde ücretini fazla olarak istediğini, davacının hakkediş cetvelleri ile yapılan iş karşılaştırıldığında bu durumun ortaya çıkacağını, müvekkili şirket defterleri, tüm hakkediş kayıtları, yapılan işin bilirkişilerce tespiti yapıldığından müvekkilinin davacıya borcu olmadığının tespit edileceğini belirterek davanın reddine, kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,——- sayılı icra dosyası —– kayıtları celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
11/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;…”Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı ile davalı şirketin incelenen——-yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Davacı Alacağı Yönünden: Davacı tarafından sözleşme kapsamında düzenlenen faturaların her iki tarafında defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının davacıdan almış olduğu Mal ve Hizmete ilişkin bağlı bulunduğu——- dava konusu alacağı oluşturan fatura karşılığı alım bildirimi yaptığı, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterine kaydedip ——-” olarak kendi aleyhine —– dairesine beyan etmeyeceği, aksi somut delillerle ispat edilebilmek mümkün olmakla birlikte, davalının dava konusu faturayı kendi ——dairesine beyan etmekle hizmetin ifasına, malın teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu defa davalının ödeme yaptığını ispat etme yükü altına girdiği, Davalı savunmaları arasında yer alan ; Davacı tarafından müvekkiline sunulan hakkediş cetvelleri ile gerçekte yapılan iş arasında tutarsızlığın mevcut olduğunu, davacının sözleşmede anlaşılan——– fazla olarak istediğini, davacının hakkediş cetvelleri ile yapılan iş karşılaştırıldığında bu durumun ortaya çıkacağını savunması yönünden ; Taraflar arasında akdedilen —— hakkedişler ve hakkediş bedellerinin ödenmesi başlıklı 5.1 maddesinde yer alan” ve davalı vekilinin sözünü ettiği sözleşme ekinde Ek. 3 olarak eklenen birim fiyat cetvelinde belirtilen işler ile birlikte, yapılan ——- aldığı hakkediş cetvellerinin dosya kapsamında bulunmadığı, Davalı vekilinin bu beyanının doğruluğunun tespit edilebilmesi için, yukarıda açıklanan bu belgelerle birlikte işin —– gerekirken sunulmadığı, aksinin dosya kapsamında yer almamasına göre davacı tarafından davalıya yapılan işlerin ispatlanmış olduğu, Davalının —–Yönünden : Davalının iki adet çek toplam tutarı —— ödeme yaptığını savunduğu, yapılan incelemede davacı tarafından işbu çek ödemelerin kayıtlara alınmadığının iddia edildiği, çek fotokopilerinin yapılan incelemesinde davacı şirket yetkilisi tarafından teslim alındığına ilişkin isim imzanın bulunduğu, ödeme makbuzlarından da çeklerin ödendiği, ayrıca davacının cevaba cevap dilekçesinde “…müvekkilimize verilmiş gibi gösterilen çek aslında sadece iş bu taşınmazın sözleşmesel bedelini tamamlamak için verilmiş olup, yine davalı tarafa çek bedeli iade edilmiştir…” şeklindeki beyanı ile—- olarak çekin tahsilinin kabul edildiği, çek bedellerinin geri iade edildiğinin ispatının davacıda olduğu, buna ilişkinde dava dosyasın somut belge bulunmadığı, bu kabulle birlikte dosyadaki delil durumuna göre işbu çek tutarlarının davacının açık hesap alacağından tenzil edildiğinde davacının—- alacağını talep edebileceği, Faiz: Davacının takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmadığı Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak asıl alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faiz talebinin yerinde olduğu, Yukarıda açıklanan sebeplerle, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Davacının; Davalı tarafından——. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, hükmolunacak alacağı üzerinden iptalini isteyebileceği, icra inkâr tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).———
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, taraflara inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtları incelemek üzere süre verilmiş, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları incelenmiş ve bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında taraflarca sunulan deliller, taraflara ait ——- tarihli —– kapsamında davacı tarafından davalıya yapılan işlerin eksiksiz ve tam olarak yapıldığı sabit olduğu anlaşılmıştır. Esasen bu hususta tarafların bir itirazı da bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyumazlık, dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere 25.000,00 TL ve 184.000,00 TL bedelli çeklerin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmaktadır. Davacı vekili dosya kapsamında sunmuş olduğu cevap ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde anılan çeklerin sözleşme gereği tarafına verilecek eksik kalan daire —- için davalı tarafından verildiğini ve çek bedellerinin davacıya iade edildiği, çeklerin tahsil edilmediği iddia edilmektedir. Başka bir deyişle bahse konu çeklerin cari hesap alacağı için verilmediğini beyan ve iddia etmektedir.
Alınan bilirkişi heyet raporu ile sabit olduğu üzere her ne kadar davacı tarafından kabul edilmese dahi anılan çeklerin davalı tarafından davacıya ödendiği anlaşılmaktadır. İspat yüküne ilişkin genel kural gereği davacı iddia ettiği üzere—–hesap alacağı için verilmediğini, sözleşme gereği tarafına verilecek eksik kalan ———- kaydının yapılması için davalı tarafından verildiğini ve çek bedellerinin davacıya iade edildiğini, çeklerin tahsil edilmediğini yöntemince ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamına davacı vekili tarafından bu yönde sunulmuş herhangi bir delil bulunmamaktadır. O halde davacının bu yöndeki iddiasını yöntemince ispat edemediği anlaşılmış, davalı tarafından ödenen çek bedellerinin cari hesaba yönelik olarak yapıldığını mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından taraflar arasındaki—–konu işlerin davalıya eksiksiz bir şekilde yapıldığının ispat edildiği, taraf ticari kayıtları ile tespit edilen 25.000,00 TL ve 184.000,00 TL bedelli çeklerin davalı tarafından davacıya cari hesap alacağı için ödendiği, davacının anılan çeklere ilişkin iddiasını yöntemince ispatlayamaması sebebiyle mahkememizce dikkate alınmadığı, davacının anılan çek bedelleri düşüldükten sonraki bakiye cari hesap alacak talebinin yerinde olduğu anlaşılmış, anılan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davalının ——-asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.—- Dosyaya konu alacağın cari hesap alacağına dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —— Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının ——-esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 63.945,99-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 4.368,15-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.296,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.071,64-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 3.296,51-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 97,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.947,80-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 456,33-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca —– kabul ret oranı dikkate alınarak 309,25-TL’nin davalıdan, 1.010,75-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden— yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli —- 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.112,98-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden — gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli — 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen davacı yararına belirlenen —- ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.