Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/178 E. 2021/619 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/178 Esas
KARAR NO : 2021/619

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— takiben —– istikametine seyir halinde iken ——- aldıktan sonra sola doğru ————- esnada tekrar yolcu almak için ani manevra yapması neticesinde 2. şeritte seyir halinde—— plaka sayılı aracın fren tedbirine başvurmasına rağmen duramayarak —- çarpması ve çarpmanın etkisi ile söz konusu aracın 15 metre savrularak takla atması ile sonuçlanan maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, söz konusu kaza neticesinde müvekkiline ait araçta 23.388,78 TL hasar meydana gelmiş olduğunu, müvekkili tarafından borcun tahsili için yapılan icra takibinin davalının itirazı nedeni durdurulmuş olduğunu, davalının hasar miktarına ilaveten araçtaki değer kaybı ve kullanılamaması nedeni ile oluşan kazanç kaybmdan da sorumlu olduğunu iddia ederek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; İcra takibine yapılan itirazın iptalini, % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kusur oranının tespiti için dosyanın—– gönderilmesi gerektiğini, çünkü müvekkilinin alınacak raporda da anlaşılacağı üzere kusursuz olduğunu, ayrıca gerçek zararın tespit edilmesi gerektiği, yapılacak tespitin davacının sunmuş olduğu belgelere dayandınlmaması gerektiğini, müvekkilinin zararlardan poliçe limitleri kapsamında sorumlu olduğunu, değer kaybı tespitinin genel şartlar ekine göre yapılması gerektiği, kazanç kaybının ise poliçe kapsamında olmadığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup davacı, davalı şirketin ——plakalı aracın karışmış olduğu —— tahsili için icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine huzurdaki davayı açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu kapsamda davalı şirket nezdinde tutulan — araçlara— hasara ilişkin fatura örnekleri , icra dosyası celp edilerek mahkememiz dosyasına içine alınmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—esas sayılı takip dosyasının celbedilip incelenmesinden——-alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 08.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından süresinde verilen 13.02.2019 tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, itirazın davacıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın 19.04.2019 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ve asıl alacak 23.388,78-TL dava değeri üzerinden harç yatırılarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın niteliği ve talep göz önünde uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme ve değerlendirmeyi gerektirmekle, dosya iki makine mühendisi ve bir sigortacıdan oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek, bilirkişi heyetinden 28/10/2020 tarihli rapor alınmıştır.
Düzenlenen 28/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle,”Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı trafik kazası olduğu, kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu—– söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, dava konusu kazalı araçta KDV ve işçilik dahil 23.063,96 TL hasar meydana gelmiş olduğu,(—-, söz konusu kazalı aracın onarımının—iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte— hasar oluşmuş olduğu ve onarımının yaklaşık 5 (beş) iş günü süreceği ( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.), dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle kazadan önceki — aracın —- kayıtlarına göre değer kaybı hesaplamasını olumsuz etkileyecek 2 ( iki) adet geçmiş hasar kaydının bulunduğu, bu nedenle geçmiş kazalarda tekrar hasar gören parçaların Değer Kaybı hesaplamasına dahil edilmediği , mevcut Kanun ve Yönetmelik/Tebliğler kapsamında aracın marka, modeli, hasar geçmişi, —etken değerlerin birlikte değerlendirilmesi ile yapılan inceleme ve değerlendirmede söz konusu araçtaki Değer Kaybının 4.294,25 TL olduğunu, söz konusu çekicide —- tarihli iptal kararı doğrultusunda kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değerinin 335.000,00 TL ve kazadan sonraki 2.el kazalı araç rayiç değerinin ise 327.500,00 TL olarak tespit edildiği, bu kapsamda araç Değer Kaybının bu esaslar dahilinde hesaplanması durumunda 335.000,00TL – 327.500,00 TL = 7.500.00 TL civarında olacağı, kusur yönünden yapılan incelemede —plaka sayılı araç sürücüsü — % 70 kusur oranı ile ASLİ kusurlu —araç sürücüsü—- % 30 kusur oranı ile TALİ kusurlu olduğu, söz konusu kazalı aracın onarımda kalmış olduğu süre içerisinde kullanılamaması nedeni ile araçtan yoksun kalarak kazanç kaybı oluşacağı, bu kapsamda kazalı aracın onarımda kaldığı süre 5 (beş) iş günü x muadil araç günlük kiralama bedeli 1.000,00 TL X 5 iş günü = 5.000.00 TL kazanç kaybı oluşacağı” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, akabinde davacı vekili tarafından 02/03/2021 tarihli celsede ıslah için süre talep edilmiş, 11/03/2021 tarihli dilekçe ile davanın ıslah edildiğine ilişkin beyan dilekçesi sunulmuştur. Sunalan dilekçenin incelenmesinde davacı vekili tarafından , hasar nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin talebinin 23.388,78 TL’den 12.175,18 TL daha arttırarak 35.563,96 TL’ye çıkarıldığını, ıslah suretiyle uğranılan zarar tarihi olan 20.03.2018’den itibaren işlemiş faizin davacıya ödenmesini, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep edilmiştir. Davacı vekili tarafından ıslah harcı olarak 208 TL’nin ise 14/06/2021 tarihinde mahkeme veznesine yatırıldığı görülmüştür.——
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizce kusur ve hesaplama tekniği yönünden usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu ———– sayılı aracı ile ————– seyir halinde iken——– ——-esnada tekrar yolcu almak için ——————- sayılı aracın —— ——– kısmına çarpması ve çarpmanın etkisi ile söz konusu aracın ——– takla atması ile sonuçlanan maddi hasarlı ve yaralanmak ——————– araç kullanırken—– gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu, gerek yolcu almak için sağa yanaşırken, gerekse yolcu aldıktan sonra yola katılırken arkadan gelen/ gelmekte olan araçları———-kontrol ederek —- katılması ve şerit ihlali yapmaması gerekirken gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi kontrolsüz şerit değişimi nedeni ile sebebiyet vermiş olduğu trafik kazasında; % 70 oranında ve asli kusurlu olduğu,———ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak ve önündeki aracı güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorunda olduğu, aksi taktirde önündeki araç ile yeterli ve güvenli takip mesafesi korunmadığında yakın takip yapıldığında, duruş mesafesi ve zamanı kalmadığından, arkadan çarpmak suretiyle——– plaka sayılı araç sürücüsü ————–önündeki aracı Karayolları Trafik Yönetmeliğinde——- belirtilen, kendi————- ——edeceği yol uzunluğu kadar mesafeden takip etmediği, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi, özen yükümlülüğüne uymayarak, hızını yol ve görüş şartlan ile aracının teknik özelliklerini birlikte değerlendirerek hızını azaltması gerekirken gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek sebebiyet vermiş olduğu trafik kazasında; % 30 oranında ve tali kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı şirketin kaza tarihi itibariyle——– plakala araç için kaza tarihini kapsar ——düzenlediği dolasıyla sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere meydana gelen kaza sonucunda oluşan hasardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından yapılan hesaplama sonucu kazanın hasar ile ————- değerlendirilmiş olup mahkememizce de benimsenmiştir. Davalı şirketin % 70 kusur oranında sorumluluğunun bulunduğu göz önüne alındığında—– tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebileceği anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi heyet raporunda değer kaybı ve ikame araç bedeli yönünden hesaplama yapılmış ve davacı vekili tarafından da ıslah adı altında bu hesaplamalar dahil edilerek toplam 35.6563,96-TL üzerinden itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiş ise itirazın iptali davaları takiple sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptal davasında, yalnızca “itirazın iptali” istenebilir. Ayrıca, kısmen veya tamamen “alacağın tahsili” istenemez.Bir başka anlatımla, aynı davada hem “itirazın iptali” ve hem “alacağın tahsili” bir arada olmaz. Bu konuda Yargıtay kararlarında şöyle denilmiştir: ”İtirazın iptali ve alacak davası nitelikleri ve sonuçları itibarıyla birbirinden farklı dava türleridir. Dava dilekçesinde sadece itirazın iptali istendiği halde, hem alacağın tahsiline hem de itirazın iptaline karar verilemez.’——-‘İtirazın iptaliyle birlikte alacağın tahsili istenemez.İtirazın iptali davalarında yargıç, itirazın iptaliyle yetinecek; ayrıca alacağın tahsiline karar verilmeyecektir. Çünkü, İİY.67.maddesine göre açılan itirazın iptali davası, açılış biçim ve süresiyle doğurduğu sonuçlar bakımından alacak davasından farklıdır.’——– Ayrıca yine itirazın iptali davalarında kısmi ıslah yolu ile de talep sonucu arttırılamaz. Davacı taraf ancak davasınını tamamen ıslah ederek ve itirazın iptali davasından alacak davasına dönüştürebilir. Somut olaya dönüldüğünde ise davacı vekili talebini —- çıkarıldığını beyan etmiş ve itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmekle, talebinin açıkça itirazın iptaline yönelik olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere takiple sıkı sıkıya bağlı olan itirazın iptali davasında, davacının takipte yalnızca hasar bedeline yönelik iki adet fatura toplamı 23.388,78-TL’yi ve buna bağlı işlemiş faizi talep ettiği anlaşıldığından( Dava yalnızca asıl alacak üzerinden harç yatırılarak açılmış olup, işlemiş faiz talep konusu yapılmadığından mahkememizce değerlendirilmemiştir) takip konusu olmayan değer kaybı ve ikame araç bedeli yönünden mahkememizce hüküm kurulması mümkün değildir. İcra inkar tazminatı yönünde yapılan incelemede ise ( davacı tarafça her ne kadar kötü niyet tazminatı denilmiş ise de hukuki nitelendirme mahkemeye ait olmakla hukuki niteliği itibariyle talep icra inkar tazminatıdır) icra inkâr tazminatına mahkum edilebilmesi için alacağın likit olması ve itirazın haksız olması gerekmektedir. Her ne kadar davalı tarafın —– üzerinden itirazı haksız ise de talebin niteliğinin haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu göz önüne alındığında yapılan yargılama, toplanan deliller ve gerek kusur gerek hesap yönünden yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde alacağın varlığı belirli hale geldiğinden davacının talebi yönünden likit bir alacak kavramından söz etmek mümkün olmadığından icra inkar tazminatı yönünden yasal koşullar oluşmadığından talebin reddi gerekmiştir. Açıklanan gerekçeler ile davacının davasının kısmen kabulüne, davalının——– sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 16.144,77 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık % 19,5 oranını aşmamak kaydı ile değişen oranlarda avans faizi (araçların ticari nitelikte olduğu hususu göz önüne alınarak) üzerinden devamına , fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılamayı gerektirmekle yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın itirazın iptali davası olduğu göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulü ile,
Davalının ——– sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 16.144,77 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık % 19,5 oranını aşmamak kaydı ile değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına , fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirmekle yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.102,85-TL karar harcının davacı tarafça yatırılan 269,80-TL peşin harç ve 208,00-TL ıslah harcı toplamı 477,80-TL’den mahsubu ile bakiye 625,05‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 269,80-TL peşin harç ve 208,00-TL ıslah harcı toplamı 477,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 68,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.100-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.219,30-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan 1.004,57-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 8,40-TL posta masrafı yargılama giderinin haklılık oranına göre 4,59-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli—esaslara göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı tarafın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.