Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/169 E. 2022/60 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/169 Esas
KARAR NO: 2022/60
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17.04.2019
KARAR TARİHİ: 18.01.2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; —- günü müteveffa—- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın —-karşı şeritte bulunan ve davalılardan —- plakalı araç ile çarpışması sonucu davacıların desteği—- ağır yaralandığını ve kaldırıldığı ——– tarihinde hayatını kaybettiğini, —–Sayılı kararı ile ikame edilen tazminat taleplerini içerir davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve kararın — tarihinde kesinleştiğini, ——- müteveffanın —- yaşında vefat etmeden önce kendi işletmesi olan kuyumculukla geçimini sağladığını ve elde ettiği kazancı yaşadığı anne ve babası ile paylaştığını, kendilerine destek olduğunu, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davacıların murisinin kazanın oluşumda kusurunun bulunmadığı, kazaya ve davacıların desteğinin vefatına neden olan araç sürücüsü, araç işleteni ve aracın —-numaralı poliçe ile teminat altına alan —-oluşan müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarından sorunlu olduklarının, davalı şirkete dava öncesi yapılan başvuru sonrası —- tarihinde toplam —- kısmi tazminat ödemesi yapıldığını, ancak yapılan bu ödeme ile davacı anne ve babanın maddi zararlarının karşılanmadığını belirterek, — günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle—tarihinde vefat eden davacıların oğlu — desteğinden yoksun kalan anne ve babası için ayrı ayrı— olmak üzere toplam —-destekten yoksun kalma tazminatı davacı anne ve baba için ayrı ayrı —, davacı müteveffanın kardeşleri için ayrı ayrı — olmak üzere toplam —- manevi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —— tarihli cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, dava öncesi davacıların davaya konu olan ve maddi ve manevi tazminat talepleri ile ilgili dava yoluna gidildiğini ancak takipsizlik nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına Mahkemenin karar verdiğini, davacıların oğullarını kaybetmesi nedeniyle yaşadıkları acının tazmini için manevi tazminat talebinde vefat tarihinden — yıl sonra tekrar talep etmelerinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, Ceza davasında davalının tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini ve hükmün onandığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur durumunun göz önüne alınmasını talep ettiklerini belirterek, davanın talep etmiştir.
Davalı — vekilinin—- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu — plakalı aracın — kaza tarihinde —- teminat altında olduğunu, sorumluluklarının davaya konu kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami limit —- ile sınırlı olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte davacılara dava öncesi yapılan başvuru sonrası toplan —— maddi tazminat ödemesi yapıldığını ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, yapılan tazminat ödemesinde ibraname alındığını ve davacı tarafın her türlü doğacak hak ve alacaklarından feragat ettiklerini işbu ibranamede belirtildiğini, manevi tazminat istemlerinin poliçede teminat dışı olması nedeni ile kendilerinden talep edilemeyeceğini, davacıların talep etmiş oldukları faize itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ——- dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —– tarihli kaza nedeniyle vefat eden yakınının desteğinden yoksun kalan davacıların destekten yoksun kalma adı altında maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı —- tarihinde meydana gelen kaza neticesinde vefat eden — anne ve babası, diğer davacılar ise kardeşleri olup, kazaya karışan —- aracın kaza anındaki sürücüsü — aracın işleteni—- düzenleyen —-ve tüm davacılar yönünden manevi tazminatın istemi ile dava açmışlardır.
Davanın açıldığı tarih itibariyle basit yargılama usulüne uygun tensip ile yargılamaya başlanmış, dilekçeler aşaması tamamlanmakla dava şartı ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış ve bu kapsamda hasar dosyası, aile nüfus kaydı, —–esas sayılı dosyası, taraflara ait sosyal ekonomik durum araştırma raporları, trafik tescil kayıtları celp edilerek mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle —- plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, sigortalının davalı —- olduğu, kaza anındaki sürücünün davalı —- olduğu, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketine davacılar tarafından dava öncesinde başvuru yapıldığı, başvuru neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından ibraname karşılığında —; — olmak üzere toplam —-tarihinde ödendiği başkaca bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin —- dosyasının incelenmesi neticesinde, dosyada —– tarihli raporda, kazaya karışan —- plakalı aracın sürücüsü —- tali kusurlu, müteveffa—– kusurunun olmadığı, kimliği belirsiz ——- sürücüsünün ise asli kusurlu olduğunun belirtildiği, —- tarihli raporda da kazaya karışan — plakalı aracın sürücüsü—- tali kusurlu, müteveffa —- kusurunun olmadığı, kimliği belirsiz motosiklet sürücüsünün ise asli kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonrasında sanık —- tarihinde cezalandırılmasına ilişkin karar verildiği, kararın —– sayılı onama kararı ile kesinleştiği görülmüştür.
—- dosyasının incelenmesinde, davacılar tarafından mahkememiz davasına konu talebe ilişkin olarak — tarihinde—-davanın açıldığı,— esasına kayıt edildiği, mahkeme tarafından —- tarihli görevsizlik kararı ile dosyanın —- tevzi edildiği ve —- esasına kayıt edildiği akabinde —- dosyası üzerinden yargılamaya devam edildiği, dosyanın— tarihinde işlemden kaldırıldığı,– aylık süre içinde yenilenmediğinden — tarihinde açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın —- tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ile birlikte dosya kusur ve hesap yapılması için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle, ” Şüpheli sürücü ve Plakası Tespit edilemeyen —- açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde etkenlik arz ettiği için mevcut olan yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda; —-kusurlu olduğu; davalı sürücü ——- hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde ikinci derecede; —-kusurlu olduğu, maktul sürücü —— sürücülerin uyması zorunlu kurallara riayet ettiği, kazanın oluşumunda kendisine kusur izafe edinilmesi uygun görülmediği, meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında; kusur ve ıhlalının bulunmadığı; —- ödeme tarihi dikkate alındığında; —- tarihinde destekçi —- vefatı sonrasında davacı baba —- oğlunu kaybetmesi sonucu toplam —–tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun —- tarafından kabulü durumunda davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının ise —- olabileceği, — tarihinde davacıya —- tazminat ödemesi yapıldığı, yapılan iş bu ödeme ile davalı araç sürücüsünün kusuru oranında, davalı sigorta şirketinin davalı araç işleteni ile birlikte olan müşterek ve müteselsil sorumluluğunu — yerine getirdiği, —-davacı baba — davalılardan talep edebileceği maddi zararının bulunmadığı, davacı anne — oğlunu kaybetmesi sonucu toplam —-olduğu, Davalı —- tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun—— tarafından kabulü durumunda davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının ise —- olabileceği, —tarihinde davacıya —tazminat ödemesi yapıldığı, —— yapılan iş bu ödeme ile davalı araç sürücüsünün kusuru oranında, davalı sigorta şirketinin davalı araç işleteni ile birlikte olan müşterek ve müteselsil sorumluluğunu yerine getirdiği, davacı anne —— davalılardan talep edebileceği maddi zararının bulunmadığı” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Alınan bilirkişi raporunun kusur durumuna ilişkin değerlendirmeleri mahkememizce kabul edilmekle birlikte hesaplamaya ilişkin kısımları aşağıda açıklanacak gerekçeler ile yerinde görülmemiş ve hesap bilirkişisinden kusur oranları hesaba katılmaksızın, güncel rapor tarihindeki verilere göre ve — güncel kararları göz önüne alınarak —— esas alınarak ve rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp —-katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplama yapılması ve dava öncesi ödenen bedelin güncellenerek hesaplanan tutardan mahsup edilmesi suretiyle ek rapor hazırlanması için hesap bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından—- tarihli ek rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen ek raporda özetle, ” Davacı baba—- oğlunu kaybetmesi sonucu güncel toplam ——– olduğu, — tarihinde davacıya yapılan — ödemenin güncel değeri —- tenzili ile bakiye maddi zarar miktarının —- olduğu, davacı anne— oğlunu kaybetmesi sonucu güncel toplam —— olduğu, —- tarihinde davacıya yapılan — ödemenin güncel değeri — tenzili ile bakiye maddi zarar miktarının —— yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacılar vekili tarafından beyan dilekçesi, davalı—– vekili tarafından itiraz dilekçesi sunulmuş, akabinde davacılar vekili tarafından — tarihli ıslah dilekçesi ile davacı —-davacı —– yönünden — davanın ıslah edildiğini, anılan miktarlara —— tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulmuş, ıslah harcı yatırılmış, ıslah dilekçesi hukuki bilgilendirime hakkı gereği davalı taraflara tebliğ edilmiş, davalı taraflarca ıslaha ilişkin yazılı olarak beyan veya itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kazanın —– tarihinde; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen —— istikametine ——- seyir halinde iken orta şeritten birinci şeride geçtiği sırasında birinci şeritte aynı istikamete seyreden davalı sürücü—– plaka sayılı aracıyla —- çarpmamak için firene bastığı sırada kendi direksiyon hâkimiyetini kaybederek karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şeride geçerek aracının ön kısımlarıyla ——istikametinden — seyreden müteveffa sürücü ——- plaka sayılı arcının ön kısımlarına çarpması sonucu meydana geldiği, toplanan tüm deliller, gerek ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporu göz önüne alındığında kazanın meydana gelmesinde müteveffa sürücünün herhangi bir kusurun bulunmadığı, kimliği belirsiz ——-sürücüsünün asli davalı sürücünün ise tali kusurlu olduğu anlaşılmış olup, mahkememizde alınan bilirkişi raporunda davalı sürücü için —-dava dışı ——- sürücüsü için ise —- kusur oranları mahkememizce de benimsenmiştir. Ancak davanın vefat eden sürücü ——- desteğinden yoksun kalınma sebebi ile açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu, kazanın tarihinin ——-yılı olup, kazanın meydana gelmesinde vefat eden desteğin herhangi bir kusurunun olmadığı sabittir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesi ile birden fazla kişinin zararı tazminle yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumluluk ilkesi benimsenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 51.) maddesindeki “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine göre de, zarar gören 3. kişi konumunda olan davacı zararın tamamını, isterse sorumluların hepsinden isterse bir kısmından isteyebilir. Somut olayda da davacı taraflarca dava dilekçesinde açıkça kusur oranında sorumluluğa karar verilmesini istemediğine göre, dava dışı araç sürücüsünün de kazada kusurunun bulunması davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, zarardan müteselsilen sorumlu olan davalıların ödeme yaptıktan sonra diğer müteselsil sorumlulara rücu hakkını kullanabileceği karşısında mahkememizce de maddi tazminat yönünden kusur oranları dikkate alınmamıştır. ———Tazminat yönünden yapılan incelemede ise öncelikle davacı ile davalı sigorta şirketi arasında ibraname imzalanmış olup, bu hususta inceleme yapılmıştır. Bilindiği üzere ——– tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren —- yıl içinde iptal edilebilirler.—– bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren —- yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Taraflar arasında ibraname olması durumunda —– yıl içinde dava açılmadığı taktirde hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesi, süresinde dava açıldığı taktirde ise ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi, bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarı karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi şayet, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanarak zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı sigorta şirketince yapılan ödemeye hesaplamanın yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz de uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmesi gerekecektir. Yasal düzenlemeler ışığında somut olaya dönüldüğünde hasar dosyası içinde ibranamenin bulunduğu, ibraname içeriğinde davalı sigorta şirketinden —-yönünden —– olmak üzere toplam ——- ödeme alındığı ve bu kaza sebebi ile sigorta şirketinin her —— altında olursa olsun her türlü hak ve dava alacaktan rücu kabil olmamak tamamen ibra edildiğini, doğmuş doğacak hak ve alacakların tümünden feragat edildiği başkaca bir alacağın kalmadığının peşinen itirazsız kabul ve beyan edildiği görülmüş, ibraname davacı ——– vekili tarafından imza altına alınmıştır. Nitekim davacı tarafından ibranamenin içeriği ve imzaya bir itiraz bulunmamakta olup ödemenin yetersiz olduğu iddia edilmiştir. Ancak az yukarıda açıklandığı üzere tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren — yıl içinde iptal edilebilirler. —- yıllık süre hak düşürücü süre olup resen dikkate alınması gerekir. İbraname üzerinde bir tarih bulunmamakla birlikte davacılara ödemenin —— tarihinde yapıldığı göz önüne alındığında en geç bu tarihte imzalandığı kabul edilmesi halinde dahi —– yıllık sürenin—— tarihinde dolduğu ancak mahkememizde davanın açılış tarihinin —– tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacılar tarafından —– tarihinde —— dava açılmış ise de mahkememizdeki davanın anılan davanın devamı niteliğinde olmadığı açıktır. Hal böyle olunca —— yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılmadığından sigorta şirketi yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Diğer davalılar yönünden ise ibranamede açıkça alınan meblağ kadar ibra ettikleri ayrıca belirtildiğinden mahkememizce davalı sürücü ve işleten yönünden tamamen bir ibra söz konusu olmadığı alınan meblağ kadarki kısmı yönünden ibra ettikleri kanaatine varılmış olup, güncel rapor tarihi itibariyle hesaplama yaptırılmış ve dava öncesi neticede bir ödeme olduğundan ödemenin güncel değeri hesaplanan tazminattan mahsup edilmiştir. Neticede davacı ——–talep edebileceği anlaşılmakla birlikte davacılar tarafından daha az miktarda talepte bulunulduğundan taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmuştur. Açıklanan gerekçeler ile maddi tazminat davası yönünden açılan davanın davalı —–yönünden hak düşürücü süre yönünden usulden reddine; diğer davalılar —— yönünden taleple bağlı kalınarak kabulü ile——olmak üzere toplam——kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar——— müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, kaza tarihi ve olayın oluş şekli, kazanın meydana gelmesinde asli olarak kusurlu olanın dava dışı motosiklet sürücü olması, davalı sürücünün tali düzeydeki kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, davacı anne ve baba ile kardeşlerin vefat sebebi ile acı ve üzüntüye muhatap kaldıkları ve acı ve üzüntün kısmen de olsa giderilmesi ve aynı zamanda manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması da göz önüne alınarak taktiren anne ve baba yönünden her biri için —–; kardeşler yönünden ise her biri için—- olmak üzere toplam—-manevi tazminatın — kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
1-Davacıların davalı —-hakkında açmış oldukları maddi tazminat davasının hak düşürücü süre yönünden reddine,
2- Davacıların davalılar —- hakkında açmış oldukları maddi tazminat davasının kabulü ile — yönünden —olmak üzere toplam —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
B-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Taktiren anne —-, baba——– kardeşler —- olmak üzere toplam —- manevi tazminatın —- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
C-1-Alınması gereken maddi tazminat davası yönünden 4.478,84-TL karar harcından, davacılar tarafından başlangıçta maddi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 2,40-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.107,74‬-TL harcın toplamı 1.110,14‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.368,70-TL harcın davalılar ——müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına, (Hükmün bu maddesi ve manevi tazminata yönelik diğer maddesindeki harç hesaplamaları maddi ve manevi tazminat davası yönünden taleplerin oranlaması suretiyle bulunmuş ve hesaplamaya o şekilde dahil edilmiştir.)
2-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 2,40-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.107,74‬-TL harcın toplamı 1.110,14‬-TL harcın davalılar ——-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Alınması gereken manevi tazminat davası yönünden 1.639,44-TL harçtan, davacılar tarafından başlangıçta manevi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 256,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.383,28‬-TL harcın davalılar ——-müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4- Davacı tarafça manevi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 256,16-TL harcın davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
D-1-Davacı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 6.267,09-TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
2-Davacı —–kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
3-Davalı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı —-açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. .maddesine göre belirlenen—maktu vekalet ücretinin davacı — tahsili ile davalı —-verilmesine,
4-Davalı—- kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı —- açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. .maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı —- tahsili ile davalı —-verilmesine,
5-Davacı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
6-Davacı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
7-Davacı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre belirlenen 4.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
8-Davacı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre belirlenen 4.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
9-Davalı —— kendini vekil ile temsil ettirmekle birlikte geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebi ile 6325 sayılı yasanın 18-A/11. Bendi uyarınca red edilen manevi tazminat yönünden lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ,
E-1-Maddi tazminat davası yönünden davacılar tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı 1.700,00-TL bilirkişi ücreti ve 223,1‬0-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.967,50-TL yargılama giderinin davalılar ——müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Maddi tazminat davası yönünden davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca davacı ve davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
4-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca—– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak hazine adına gelir kaydına,
F-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/01/2022