Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/167 E. 2021/556 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/167 Esas
KARAR NO : 2021/556

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —-; bu kapsamda, müvekkili tarafından — uzman raporlarının hazırlanması ve zeminden—– üstlendiğini; buna bağlı olarak, müvekkilinin çalışma için gereken ———– gerçekleştirilmesini üstlendiğini; davalının sözleşme kapsamında 260.000,00 TL ödeme yapmayı üstlendiğini; kararlaştırmanın 3. maddesi uyarınca, % 20’sinin sözleşme tarihi, % 50’sinin idare tarafından talimata göre çalışma yapılması izni verildikten sonra 5 gün içinde, — % 30’unu sonuç raporu hazırlanıp idareden onay yazısı —- tarafından borçlunun — kapsamındaki — söz konusu artışın sözleşme kapsamında müvekkili tarafından gerçekleştirilen —– —- sonunda, borçlu lehine sonuçlandırıldığını; sözleşme konusu işin —-sözleşme konusu edimlerini yerine getirdiğini; davalının sözleşme gereği sorumlu ve ödemesi gereken bedelin 15.271,99 TL’sini ödemediğini; söz konusu işin ikiden fazla tarafı bulunduğundan borçlu sözleşme aşamasında —- sorumlusu olarak belirlediğini ve sözleşme sonrasında işin yapım ve bitim aşamalarında etkileşimi sağlamak üzere borçlular tarafından —– —- borçlunun hangi firmanın para yatırdığı, hangi firmanın yatırmadığı bilgisinin kendilerine belirtilmediği iddiasının doğru olmadığını; sözleşmenin 3.c maddesinde ‘müşteri 2/a maddesinde açıklanan aynı etaptaki diğer müşterilerden haberdardır. Her müşteri, esas olarak sadece ek listedeki kendi görsellerine ilişkin borcundan sorumludur. Bunun yanında aynı etaptaki diğer müşterilerin herhangi bir nedenle işten vazgeçmesi veyo ödemeleri geciktirmesi halinde, eksik tutarlar, tüm müşteri sayısına eşit olarak bölünerek müşterilerden tahsil edileceği’ kararlaştırması bulunduğunu; söz konusu hesap —– içinde borçlu ve diğer borçluların müştereken düzenledikleri tabloda belirlendiğini; borçlunun takibindeki ödeme dekontlarına ilişkin iddiasının doğru olmadığını; müvekkili şirket kayıtlarında, hesap hareketlerinin gözüktüğünü;—–iletildiğini; hiçbir itiraza uğramadığını; borcun ödenmemesi— — ödenmesinin bildirildiği; olumlu bir sonuç çıkmaması üzerine –, sayıyla takip başlatıldığını; davalının haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle, iptaliyle % 20 inkâr ödencesine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesinin ve tensip tutanağının davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafın davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında imzalanan — iş sözleşmesi kapsamında ödenmediği iddia olunan bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu kapsamda taraf şirketlere ait —–davaya konu sözleşme kapsamında yapılan çalışmaların uzman raporların yer aldığı dosyanın bir örneği ile icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu —– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ——– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 02/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde 05/11/2018 tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve mahkememizde davanın 17/04/2019 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiş, davacı tarafın şirket— bulunması sebebi ile talimat yazılmış ve bilirkişi tarafından 25/06/2020 tarihli talimat raporu düzenlenmiştir.
Düzenlenen 25/06/2020 tarihli talimat raporunda özetle,” Davacı şirketin defterlerinin usulüne—alacaklı olduğu, yine sipariş avansları hesabında davacının davalıdan 26/12/2018 tarihinde 5000 TL sipariş avansı aldığı bu duruma göre 31/12/208 tarihi itibariyle davacının davalıdan 14.882,50 TL asıl alacak ve 389,60 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.——-
Ticari davalarda uyuşmazlığın sağlıklı olarak çözümü içi taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi esas olduğundan, davalı şirket defterleri ile tüm dosya kapsamında inceleme yapılması için dosya mali müşavir ile sözleşme —- uzmanından oluşan bilirkişilere tevdi edilmiş, gerekli ihtarları ve inceleme gün ve saatini içerir davetiye usulüne uygun davalıya tebliğ edilmiş ancak inceleme gün ve saatinde davalı taraf hazır bulunmamış defterleri ibraz etmemiş geçerli bir mazeret de bildirmemiştir. Açıklanan nedenler ile mali müşavir tarafından defter incelemesi yapılamamakla birlikte tüm dosya kapsamı üzerinde sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi tarafından inceleme yapılmış ve 04/02/2021 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen 04/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle,” 19.01.2018 tarihli sözleşme kapsamında idarenin yazı cevaplarına nazaran, davacının üstlendiği işi tamamladığının anlaşıldığı; davalının da itirazında bu yöne karşı çıkmayıp ücretin miktarına karşı çıktığı davacının itiraz dilekçesi ekinde sunduğu tablo ile davalının sunduğu tablo imzasız olmakla beraber, her iki taraf tarafından ibraz edildiği, birim fiyatlarının metrekare bazında hesaplandığı; bir başka anlatımla diğer müşteriler ile birlikte paylaştırıldığı, davacının itirazın iptaline ilişkin takip dosyasındaki aiacak kalemleri bağlamında yapılan inceleme sonunda davacının 19,882,50-TL asıl alacak talep ettiği, talimat yoluyla alınan ticari defter kayıtlarına nazaran, takipten önce yapılan 5.000,00 TL ödeme de bulunmakla, isteyebileceği asıl alacak tutarının 14,882,50- TL olduğu; esasen davacının da 12.11.2019 tarihli dilekçesinde, ödenmesi gereken asıl alacak tutarını 14.883,00 TL olduğunu beyan ettiği; dolayısıyla talebini daralttığı ve harca esas tutarı buna göre belirlediği, davacının temerrüt ihtarnamesinin tebliğ tarihinin dosyaya kazandırılması halinde birikmiş faiz talebinde bulunabileceği, örnek ihtarnamenin tebliğ edilmemiş olması halinde temerrüt sonucu ve buna bağlı olarak birikmiş faiz talep koşulunun gerçekleşmeyeceği, davacının takip tarihinden itibaren asıl alacağına % 19,50 avans faizi yürütülmesini istediğinin görüldüğü; takip tarihindeki avans faiz oranına uygun olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu her iki tarafa da tebliğ edilmiş, yazılı olarak taraflarca bir beyan ve itiraz dilekçesi sunulmamakla birlikte, davacı vekili tarafından 01/06/2021 tarihli duruşmada sözlü beyanlarında bilirkişi raporunu kabul ettiklerini, işlemiş faize ilişkin kısma bir diyeceklerinin olmadığını, rapor doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporları, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle taraflar arasında 19/01/2018 tarihli ——imzalandığı ve bu kapsamda akdi ilişki kurulduğu ihtilafsız olup, nitekim davalı tarafın ödeme emrine itiraz dilekçesinde de bu husus kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf sözleşme kapsamında davacının ne kadar ücrete hak kazandığı noktasında toplanmakta olup, bu doğrultuda sözleşme maddeleri incelenmiş, yapılan incelemede davacı ile davalının ve başkaca müşterilerin de imzalarının yer aldığı sözleşmenin konusunun, sözleşme—— kapsamında davacı tarafından ———— yükseklikte—– yönünde ———-ve/veya idarelere teslimi olduğu, sözleşmenin 3. maddesinde, iş bedelinin KDV dahil 260.000 TL olarak kararlaştırıldığı, bu tutarın % 20’sinin sözleşmenin imza tarihinde % 50’sinin—- tarafından çalışma için ön izin verilmesi, kalan % 30 unun ise, idarenin onay yazısının ——göndermesinden sonra ödenmesinin kararlaştırıldığı, aynı maddenin c bendinde, müşterinin 2/a maddesinde açıklanan esaslar kapsamında, diğer müşterilerden haberdar olduğu, her müşterinin esas olarak sadece ek listedeki kendi ——-borcundan sorumlu olduğu, aynı etaptaki diğer müşterilerin herhangi bir nedenle işten vazgeçmesi halinde ve ödemelerin geciktirilmesi durumunda eksik tutarların tüm müşteri sayısına eşit olarak bölünerek müşterilerden tahsil edileceği, her ——göre, ——- sonucu çıkma olasılığı bulunduğu düzenlemesinin yer aldığı, sözleşmenin 4. maddesinde, teslim—— dilekçe ekinde, 9 kişinin yer aldığı listete davalı yönünden toplam tutarın 22,724,18 TL olarak belirlendiği ancak çizelge artında herhangi bir imza bulunmadığı anlaşılmıştır. ——- tarihli yazısı ve eklerinin incelenmesinde———- hissesinde, davalı şirketin ipotek alacaklısı olduğunun görüldüğü; yine adı geçen davalı şirket lehine de, kaydın beyanlar hanesinde kat karşılığı inşaat hakkı bulunduğunun gösterildiği anlaşılmıştır.———- sayılı yazısı ve ekindeki ——-uyuşmazlık bağlamında incelenmesinde ise davacı şirketin —— verilen ——- çalışması kapsamında firma tarafından yürütülen çalışmaların tamamlandığından bahisle, —– hakkında menfi görüşü olmadığının bildirdiği ancak nihai görüşün genel müdürlükten sorulması gerektiğinin” mütalaa edildiği anlaşılmıştır. —- incelenmesinde ise davacı şirketin —– çalışması yapılabilmesi için ——- başvurduğu; söz konusu dilekçeler doğrultusunda——izin alınması hususunda yazının düzenlendiği;—— yazısıyla uygun bulunduğu örneğinin ekte gönderildiğinin bildirildiği, —– yazısı bulunduğu görülmekle incelenmesinde; deniz——şartıyla uygun bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davacının davalıdan ——ödemede bulunduğu netice itibariyle davacının davalıdan 14.882,5 TL alacağının bulunduğu raporlanmıştır. Davalı tarafından defterler inceleme gününde sunulmamakla birlikte ödeme emrine itiraz dilekçesi ekinde ödeme—–anlaşılmakla bu ödemelerin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu bu ödemelerin mahsubu ile davacının 14.882,50 TL bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere her iki tarafın da sunduğu listede (imzasız olmakla birlikte her iki tarafın da kabulündedir.) davalı yönünden sözleşmedeki—– aldığı görülmüştür. Davalı taraf ödeme emrine itiraz dilekçesinde işin yapıldığına yönelik bir itirazda bulunmamış, fazla miktar talep edildiği yönünde itirazda bulunmuştur. Gerek işin tamamlanmadığına yönelik taraflar arasında bir ihtilaf bulunmaması gerekse dosyaya celp edilen belgelerin incelenmesi sonucunda davacı tarafça sözleşme kapsamındaki işin tamamlandığı sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davalı tarafından —- kendilerinden fazla miktar talep edildiği yönünde itirazda bulunulmuş ise de listenin incelenmesinde, davalı ile ilişkili olduğu bildirilen alanın —-olduğu ve aradaki farkın küsurat dönüşümünden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Yine dava dışı —–yönünden de örnek birim fiyat yönünden 9,07 TL/m2 uygulandığı, 29.683,86 TL bedel tahakkuk ettirildiği dolayısıyla farklı bir uygulamanın olmadığı görülmüştür. Açıklanan gerekçeler ile davacının davalıdan sözleşme kapsamında davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu sonucunda 14.882,50 TL bakiye alacağının bulunduğu ancak davacının mahkememize 12/11/2019 tarihinde uyap üzerinden sunduğu dilekçesinde asıl alacak yönünden talep miktarını 14.879,18 TL olarak belirttiği görülmekle, taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kısmen kabulüne davalının —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali takibin ( taleple bağlı kalınarak) 14.879,18 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 19,50 oranını aşmamak kaydıyla avans faizi üzerinden devamına , işlemiş faiz yönünden takip öncesinde davacı tarafça davalı taraf ihtarname gönderilmiş olmakla birlikte ihtarnamenin tebliğ şerhi dosya kapsamında bulunmadığından temerrüt tarihinin ve işlemiş faiz hesabının yapılamadığı yine davacı tarafça son celsede işlemiş faiz taleplerinin bulunmadığı ve rapor doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği göz önüne alınarak işlemiş faiz talebinin reddine , alacak likit olmakla hükmedilen 14.879,18 TL asıl alacağın taktiren % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
-Davalının —–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali takibin ( taleple bağlı kalınarak) 14.879,18 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 19,50 oranını aşmamak kaydıyla avans faizi üzerinden devamına,
İşlemiş faiz isteminin reddine,
2-Hükmedilen 14.879,18 TL asıl alacağın taktiren % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.016,40-TL karar harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 158,80-TL harçtan mahsubu ile bakiye 857,6‬0-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 158,80-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 193,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.550-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.787,4-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.741,42-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi