Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/163 E. 2020/622 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/163 Esas
KARAR NO : 2020/622
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/04/2019
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteahhidi olduğu —– adresinde yapılan inşaat çalışmaları sırasında,—- tarihinde, davalıya ait —-plakalı —- pompasının hortumunun patlaması sonucu, aynı sokak üzerinde bulunan —– sayılı binalara beton sıçradığını ve binaların dış cephelerine zarar verildiğini, nitekim bu olay neticesinde —— zabıta ekiplerince de ekte yer alan tespit tutanakları tutularak gerekli fotoğraflama işlemlerinin de yapıldığını, davalı tarafça çevre komşulara verilen söz konusu zararın giderileceğine dair defalarca söz verilmesine rağmen, hiçbir işlem yapılmadığını, komşuların şikayeti üzerine —– de defalarca müvekkilini ikaz ettiğini, çevreye verilen zararın giderilmemesi halinde ciddi cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalacağı ihtarında bulunulduğunu, bu duruma daha fazla dayanamayan müvekkilinin hem cezai yaptırım riski hem de çevre komşularla yaşanan problemler nedeniyle, söz konusu zararı gidermek zorunda kaldığını, bu uğurda vinç kiralama işlemleri de dahil olmak üzere boya ustasıyla anlaşıldığını, malzemelerin alınarak binalardaki zararların giderildiğini, müvekkilinin toplamda —-harcama yapmak zorunda kaldığını, zararı gideren müvekkilinin tekrar davalıya başvurduğunda yine sonuç alamadığını, bunun üzerine zorunlu arabuluculuk kapsamında —– başvurarak zararının tazminini talep ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinde davalı tarafın bu kez sigorta şirketinin zararı karşılayacağını söylediğini ve 2. oturumun yapılması konusunda mutabık kalındığını, ancak tüm evraklar sunulmasına rağmen 2. oturuma katılan —–de tazmin talebini reddettiğini, bu nedenle işbu davayı ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, davalı tarafından verilen zarar nedeniyle müvekkilince yapılan —- masrafın arabuluculuğa başvuru tarihi olan —–tarihinden itibaren reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın hazır beton üretimi yapmakla birlikte müşterilerinin göstermiş olduğu yerlere, beton mikserleri aracılığı ile betonların dökümünü gerçekleştirdiğini, yapılan iş ve davaya konu edilen olayın müteahhit —–iş sahasında gerçekleştiğini, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuat gereğince haksız fiilden bahsetmek için kusur gerektiğini, sayın mahkemenizde açılmış bulunan bu davada ise taraflarınca kabul edilebilir bir kusur bulunmadığını, söz konusu haksız fiilin gerçekleştiği yerdeki tüm çevre güvenlik ve diğer önlemleri almakla yükümlü olanın davacı —– olduğunu, müvekkilinin —— gibi başka müteahhitler ve inşaat firmalarıyla da sipariş üzerine çalışıp onların gösterdikleri yerlere beton döktüğünü, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında beton dökülmesi istenen çalışma/inşaat alanındaki tüm güvenlik önlemlerini düzenlemek ve almakla görevli tarafın beton siparişi veren taraf olduğunu, buna göre kendi çalışma alanının güvenlik önlemlerini almakla sorumlu bulunan —– söz konusu olayda kusuru bulunduğunu, açıkladıkları bu sebeplerle davaya konu haksız fiilin müvekkili firmaya yöııeltilemeyeceğini ve bununla birlikte müvekkili firma aleyhine tazminat sebeplerinin de doğmadığını, bu sebepler göz önüne alınınca davanın tarafı olmalarının haksız ve yasal mesnetten yoksun olduğunu, müvekkili firma aleyhine davacı tarafın iddia ettiği hususları kabul etmemekle birlikte—- tarihinde işbu davadaki olaya konu edilen aracın müvekkili firma ——- olduğunu, müvekkili firmanın söz konusu —plakalı aracının ———— sigortalanmış olduğunu, bu üçüncü kişilere karşı güvence sağlayan mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında beton dökümü sırasında üçüncü şahısların zararına karşı ödenen bedeller değerlendirildiğinde; “işbu tazminat, aşağıdaki haller sonucunda sigortalıya terettüp edecek kanuni sorumluluklarda ilgili olarak meydana gelebilecek tazminat taleplerini, ilgili kısımlardaki parasal limitler ve diğer şartlar çerçevesinde temin eder. Sigortalının yukarıda işin tarifi kısmında kayıtlı iştigal konusu faaliyetlerini görmesi esnasında ve sigorta müddeti içinde vuku bulabilecek kazalar sonucu üçüncü şahısların; ölmeleri, bedenen yaralanmaları ve/veya hastalığa yakalanmaları ile, mallarının fıziken zarara uğraması” denilmekte olduğunu, davaya konu olan alacakların poliçe maddelerinde de görüleceği üzere sigorta şirketinin sorumluluk alanına girdiğini, sigortanın amacının sigorta yaptıranın rizikosunu sigortacıya devretmesi olduğunu, 3. kişilerin mallarının zarara uğramasından yukarı adı geçen sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, yukarıda zikredilen sigorta olduğundan dolayı ve bu sigorta kapsamında dava sonuçlandığında kendilerinin haksız görülmesi halinde dahi ödeme yükümlülüğünün sigorta şirketinde olduğunu, bu sebeple sigorta şirketlerinin ihbarı ve kendilerinin adına davanın reddinin gerektiğini, aynı zarar, zarar gören bina sahipleri veya 3. şahıslar tarafından tazmin edilmiş olabileceğinden ve müvekkilinin tazmininin davacı yan lehine sebepsiz zenginleşme teşkil edebileceğinden ayrıca rücu sebeplerinin tespiti halinde tazminat tutarı kendisinden tahsil edileceğinden işbu davanın, ——ihbar etme zorunluluğu doğduğunu, 6100 Sayılı HMK md.61 gereğince ihbar edilenin davaya müdahale etmesini istediklerini belirterek, davadan doğan sorumlulukları bulunmamakla birlikte davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak açılan maddi tazminat davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, davacı tarafa ait ticari sicil kayıtları, davalıya ait vergi dairesi kayıtları dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Davalı vekilinin talebi üzerine dava, ——- usulüne göre ihbar edilmiştir.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya alanında uzman bilirkişiler ——–tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalıdan —–alacaklı olduğu bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında kurulan yazılı olmayan sözleşme kapsamında davalıya ait ——- hortumunun patlaması sonucunda çevre binalarda oluşan zararın davacı tarafından giderilmesi sebebiyle davacı uhdesinde oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, davacının iş güvenliği önlemlerini almaması sebebiyle kusurunun söz konusu olup olmadığı, ödenen zarar bedellerinin kadri maruf olup olmadığı, temerrütün hangi tarihte oluştuğu hususlarında noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, davacının yükleniciliğini üstlendiği inşaat alanında beton dökme işine ilişkin olarak taraflar arasında satış ve iş görme edimlerini içeren karma tipli yazılı olmayan sözleşme kurulduğu, davacının iş sahibi davalının sağlayıcı olduğu, davalı tarafından iş görme ediminin yerine getirildiği sırada beton mikserinin hortumunun patlaması neticesinde çevredeki binaların zarar gördüğü, alınan bilirkişi raporunda söz konusu zararın oluşumunda tam ve asli kusurun davalıya ait olduğunun belirtildiği, bilirkişi tarafından bildirilen bu kanaatin dosya kapsamına uygun olduğu, zira söz konusu cihazın ve hortumun muayene, bakım ve eskiyen-hasarlanan parçaların değişiminde davalının sorumlu olduğu, davacıya yüklenecek bir kusurun bulunmadığı zira beton pompasının inşaat alanı dışında sokak içerisinde kurulması ve çalışma metodu nedeniyle uzatma kılları ile hortum vasıtasıyla yüksekten çalışması gereği davacının başkaca bir önlem alamayacağı, davacı tarafından çevre binalara verilen zararlar kapsamında ticari defterlerine de işlenen 5 adet faturada toplam —- zararın dava dışı şirketlere ödendiği ve yine dava dışı — isimli şahsa da———- banka havalesi le ödeme yapıldığı, bu ödeme davacı ticari defterlerine elden alınan ve tekrar hesaba aktarılan şeklinde işlenmiş ise de yapılan banka havalesi sabit olduğundan bu ödemeyi de davacının davalıdan talep edebileceği, taraflar arasında her ne kadar yazılı olmayan sözleşme kapsamında ticari ilişki kurulmuş ve davacı hem sözleşmeye aykırılık sebebiyle zarar tazmini isteyebilir ise de davalının bu eyleminin aynı zamanda haksız fiil niteliğinde olduğu ve TBK 60 maddesi kapsamında aksi açıkça istenmemiş ise davacı için en iyi giderim imkanının sağlanması gerektiği bu husus temerrüt tarihi kapsamında değerlendirilmiş olup davacının olumlu zaarın giderimi için ihtar ile davalıyı temerrüte düşürmesi beklenmeksizin ödeme tarihlerinden itibaren faiz talep edebileceği, her ne kadar ödeme tarihleri önceki bir tarihe dayanıyor olsa da davacının dilekçesinde arabuluculuğa başvuru tarihi olan —tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş olduğundan bu tarihten itibaren davalının temerrüt faizi isteminden sorumlu olduğu kanaatine varılarak; davanın kabulü ile —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tazmini ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; ———– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 950,00-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 237,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 712,00-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 281,84-TL ilk masraf, 85,55-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.867,39 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2020