Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/153 E. 2020/696 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/153 Esas
KARAR NO : 2020/696
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından davalı lehine dilekçe ekinde sunulan—–poliçe nolu sigorta poliçe tanzim edilmiş olduğunu, davalının poliçe dolayısı ile oluşan sigorta prim borçlarını vadesinde ödememiş olduğunu, kendisine yine dilekçe ekinde de bulunan ——- tarihli ihtarı ile ödeme yapması konusunda uyarı yapıldığını, ancak davalının yine ödeme yapmaması üzerine alacağın tahsili için —— sayılı dosyası ile takibe geçilmiş ancak davalı kendisine gönderilen ödeme emrine dayanaksız şekilde itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, bu aşamadan sonra arabuluculuk yoluna başvurulmuş olduğunu, ancak bundan da sonuç alınamayarak anlaşmazlık tutanağı oluşturulduğunu, davalının borçlu olduğunun açık ve likit borcunu ödememek maksadı ile kötü niyetli olarak takibe itiraz etmiş olduğunu belirterek; davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu takipte borçlu olarak gösterilen müvekkili şirket hakkında—— Sayılı dosyasında konkordato talebinde bulunulmuş olduğunu, müvekkiline —- tarihinden başlamak üzere geçici mühlet, —- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere de 1 yıllık kesin mühlet verilmiş olduğunu, İcra ve İflas Kanunu gereği konkordato mühletleri içerisinde takip yapılamayacağını, evvelce yapılan takiplerin ise duracağını, davacının, davaya konu ve haksız olarak itirazın iptalini talep ettiği takibin ise—- tarihinde icra müdürünce onaylanarak açıldığının anlaşıldığını, müvekkiline —– tarihinde tebliğ olan işbu takibe taraflarınca yasal süresinde itiraz edilmiş olduğunu, geçici ve kesin mühlet kararları gereği müvekkili aleyhine hiç bir takip yapılmaması gerekirken davacı tarafça usul ve yasaya aykırı olarak söz konusu takip yapılmış olduğunu, icra ve iflas hukukunun temel ve açık kurallarına aykırı olarak, müvekkilin mühlet aldığı tarihten sonra başlatılan bu takibin hukuka aykırılığının alenen ortada olduğunu, bu nedenle takibe itirazlarının haklılığı ve konkordato mühletleri de göz önünde bulundurularak, usul ve yasaya aykırı ikame edilen davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış ve yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, —— Sayılı dosya sureti celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu—— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine — asıl alacağın tahsili için —-tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- Sayılı dosyasına konu evrakların incelenmesinde; davalı borçlu lehine—- tarihinden başlamak üzere geçici mühlet,—-tarihinden itibaren geçerli olmak üzere de 1 yıllık kesin mühlet verilmiş olduğu görülmüştür.
—————– ertelenmesi kararının verilmesinden sonra borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı, öncesinde başlamış bir takip varsa, başlayan takiplerin duracağı, iflasın ertelenmesi veya tedbir kararının verilmesinden önce başlatılan takip nedeniyle açılan itirazın kaldırılması, itirazın iptali ya da menfi tespit davalarına iflasın ertelenmesi (ya da tedbir) kararının etki etmeyeceği ancak, açılan bu davaların sonunda verilen ilamların infazını engelleyeceği belirtilmiş, ayrıca iflasın ertelenmesi ya da takip yapılmaması yönünde verilen tedbir kararından sonra yapılan takip nedeniyle itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması ile birlikte ya da ayrı olarak tahliye istenmesi durumunda ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yine —- sayılı ilamında da “davalı tarafın——– dosyasında iflas erteleme davası açtığı, söz konusu davada —- tarihli ara kararı ile İİK’nın 179/a ve b. maddesi kapsamında tedbirlere hükmedildiği, davalı borçlu hakkında tedbir kararından sonra ——-tarihinde davacı tarafından yapılan ilamsız takibe davalı borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığı, eldeki itirazın iptali davasının görülmesi için borçlu hakkında usul ve yasaya uygun olarak geçerli bir takip yapılması gerektiği, bu hususun dava şartı niteliğinde olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/2,115. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan reddine” karar verileceği belirtilmiş, yerel mahkemenin bu yönde verdiği karar onanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen işveren sorumluluk sigorta poliçesine ilişkin davalının davacıya ödenmemiş prim borcunun bulunup bulunmadığı varsa miktarı, davacının —— dosyasından verilen ———– tarihli kesin mühlet kararları kapsamında davalı aleyhine takip başlatıp başlatmadığı, geçerli bir takibin bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa; itirazın iptali ve tazminat hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası ve———— Sayılı dosya içeriğine göre, davalı şirket lehine davacı nezdinde tanzim edilen— poliçe nolu sigorta borcunun ödenmemesinden kaynaklı icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden önce — tarihinde ————-Sayılı dosyası ile açılan davada davalının konkordato talebi kapsamında 3 aylık geçici mühlet kararı ile davalı aleyhine hiçbir takip yapılmamasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verildiği, 7101 sayılı Kanunla değişik İİK’nın 288/1 maddesine göre geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını davalı lehine doğuracağından İİK’nın 294, 295, 296 ve 297. Maddelerinin uygulanması gerektiği, bu çerçevede mühlet içinde davalı şirket aleyhine icra takibi yapılamayacağı, sonrasında ise—– tarihinde geçici mühletin 2 ay süre ile uzatılmasına akabinde ise—– tarihinden itibaren ise 1 yıllık kesin mühlet verildiği, eldeki davadaki takip tarihinin ——lduğu ve söz konusu mühlet süresi içerisinde yapılmış olduğu, eldeki itirazın iptali davasının görülmesi için ise borçlu hakkında usul ve yasaya uygun olarak geçerli bir takip yapılması ve bu takibe borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davasının açılmış olması gerekmekte olup, emsal ——- kararı ile de benimsenen ve yukarıda açıklanan ilkeye göre iflasın ertelenmesinde olduğu gibi konkordato talepli davada verilen tedbir kararına rağmen yapılan usulsüz takip sebebiyle geçerli bir takibin varlığından söz edilemeyeceği ve bu takibe dayalı olarak itirazın iptali istenemeyeceğinden davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 131,90 TL harcın mahsubu ile artan 77,50-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalının icra takibine yapmış olduğu itirazında hakkında takip yapılamayacağına ilişkin olarak verilen ihtiyati tedbir kararından bahsedilmemiş olması da gözetilerek davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2020