Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/147 E. 2021/302 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/146 Esas
KARAR NO: 2021/295 Karar
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2015
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine ——– tarihinde meydana gelen kazada hasar oluştuğunu ve aracın pert olduğunu, müvekkilinin zararının tazmini için yaptığı başvuruya davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamı dışında olması nedeniyle tazminat talebinin değerlendirilmediğinin beyan edildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ——– zararın ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;öncelikle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın davacının alkollü olması nedeniyle meydana geldiği bu durumunda poliçe kapsamı dışında olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, —— kaynaklanan hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Davacı; dava dışı harfiyat kamyonu sürücüsünün asli kusuruyla kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkil davacının arasında meydana gelen zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını, araç hasar bedelinin ticari temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının dava dışı rehinli alacaklı——–davaya muvafakat veya icazetleri olduğunu belgelendirmesi gerektiğini aksi halde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, dava konusu kazanın—– teminat kapsamı dışında olması nedeniyle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin ——— sayılı ilamı; “HMK’nun 2/1, 114/c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliğine….” karar verilmiş, dosya—–tarafından yapılan yargılama sonucunda ——–sayılı ilamı ile; “Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine… ” karar verilmiş, mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı çıkması sebebiyle dosya istinaf incelemesi için —- gönderilmiştir.
—- tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda —– karar sayılı ilamı ile; ” 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22 maddeleri gereğince—-YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE —- gününde oy birliğiyle karar verildi” şeklinde karar verilmiştir.———- sonrasında dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin ——-esasına kaydı yapılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyası dosya arasına alınmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi heyet incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan—– tarihli raporda özetle; ———–yönünden sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmasının öneminin olmadığı; ancak somut olayda kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana gelmediğini açıkça ifade edebilmek için kusur yönünden değerlendirme yapıldığı; Bilinmeyen sürücünün yönetimindeki plakası bilinmeyen kamyonu ile hafriyat taşırken yola taş düşürerek——— kaza yapmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 65/h maddesinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğu; Sürücü—–olduğu halde —- — kullandığı; yönetimindeki——– seyrederken hızını aracının teknik özelliklerine ve yol şartlarına göre ayarlamadığı ve hafriyat —– yola düşen taşa çarparak kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 48 – 52/b ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97 – 101/b maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu; kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana gelmesinin söz konusu olmadığı; Tazminata konu—– tarihinde trafiğe çıkmış, —– adına tescilli —ticari yönden pert durumunda ve kaza öncesindeki rayiç değerinin — hasarlı haldeki sovtaj değerinin —- kaza öncesindeki —–rayiç değerini talep edebileceği; sigorta şirketinin de hasarlı aracı alabileceği; Somut olayda sigorta tazminatı ödemenin bütün şartları gerçekleşmiş olduğundan davalı sigorta şirketinin davacı sigortalısına —- tazminatı ödemekle yükümlü olduğu;Temerrüt tarihi olan ——- itibariyle avans faizi işletilmesinin doğru ve yerinde olacağı sonuç ve kanaatine varmış bulunmaktadır… ” yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi dosyaya konu kazanın alkollü araç kullanılmasından kaynaklanması sebebiyle hasarın teminat kapsamı dışında oluğunu beyan etmiş ise de; —– mevzuat gereğince hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt —– altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK hükümleri gereğince sigortacıya düşmektedir———
Eldeki dosya bakımından değerlendirme yapıldığında, her ne kadar davalı dosyaya konu kazanın alkollü araç kullanılmasından kaynaklanması sebebiyle hasarın teminat kapsamı dışında oluğunu beyan etmiş ise de; dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, taraf iddia ve savunmaları,—— tarihli bilirkişi heyet raporu dikkate alındığında dava konusu kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmesinin söz konusu olmadığı, davalının dava konusu hasarın teminat dışı kaldığını yöntemince ispat edememesi sebebiyle davacının hasar bedeline yönelik talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacı tarafından araç sovtaj bedelinin kendi uhdesinde bırakılması sebebiyle oluşan hasar bedelinden sovtaj bedelinin mahsup edilmesi gerekmektedir. Davacı her ne kadar dava konusu aracın sovtaj bedelinin —- tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu aracın rayiç sovtaj bedelinin —– olduğu tespit edildiğinden davacının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir. Başka bir deyişle, dava konusu aracın sovtaj bedeli davacı tarafından belirlenen/satılan bedel olmayıp, rayiç piyasa şartlarına göre belirlenen bedelin sovtaj bedeli olarak kabul edilmesi gerektiğinden, bu yöndeki davacı itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalı vekili, dava konusu araçta dain mürtehin kaydı bulunması sebebiyle davacının eldeki dava da aktif husumetinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de;—-müzekkere cevabı dikkate alındığında ——– rehinli alacak yönünden davacıya açıkça muvafakat vermesi sebebiyle davacının eldeki dava da aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmakla davalının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Anılan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, —- araç hasar bedelinin — temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden —– tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
—— araç hasar bedelinin —- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden —- tahsili ile davacıya verilmesine,
–Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı 5.259,87 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.656,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.603,35 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.656,52-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 27,70 -TL başvuru harcı, 125,5 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.953,2 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.550,48 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.810,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/03/2021