Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/129 E. 2022/525 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/292 Esas
KARAR NO : 2022/517
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- tarihinde—- sevk ve idaresindeki —– plaka sayılı aracı ile ———istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiğinde —–kavşağına dönmek için kontrolsüz bir şekilde sağ şeritten sol şeride manevra yapması neticesinde aynı istikamette sol şeritte seyir halinde olan sürücü—-sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı araca ile duramayarak—– plaka sayılı aracın sol ön kısmına çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, bu kaza kapsamında—– plaka sayılı araç sürücüsü müvekkili ile aynı araçta yolcu olarak bulunan —– yaralanmış olduklarını,— plaka sayılı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin tedavilerinin halen devam ettiğini, müvekkillerinin telafisi mümkün olmayan manevi zararlara da uğramış olduklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili—– maddi zararın davalılardan sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili, ayrıca müvekkilleri için her birine —–olmak üzere toplam —— manevi zararın davalı sigorta şirketi haricindeki davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı –vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olay nedeniyle—– müvekkili —— hakkında TCK md.89/4 uyarınca ceza kararı verildiğini, ancak henüz bu karar kesinleşmediğini, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, davacı—– en az %5 oranında sürekli beden gücü kaybı oluştuğunu belirtse de bu konuda tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınmış rapor bulunmadığını, ayrıca davaya konu olayda müvekkilinin kusurlu olduğu tespit edilerek kesinleşmiş bir mahkeme kararı mevcut olmadığını, kusur durumunun mahkemence tayin edilcek bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini beyanla açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava öncesi müvekkiline müracaat etmesi gerektiği, bu anlamda usul hatası yapılmış olduğunu, bu nedenle resmi bir başvurunun bulunmadığını, ayrıca müvekkili tarafından —- tarihinde —- ödeme yapılmış olduğunu, bu nedenle zararın tamamının tazmin edilmiş olduğunu, dava konusu olay kapsamında kusur tespiti yapılması gerektiğini, maluliyet oranının ——–tespit ettirilmesi gerektiğini, müvekkilinin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, tazminat hesabını——kayıtlı uzman aktuer tarafından yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, —– tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını, oluşan zarardan davalıların KTK, TBK ve poliçe hükümleri gereğince sorumlu olduğunu, dava konusu kaza sebebiyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— celp edilerek dosya arasına alınmış, —– davacıların gelir durumu bilgisi celp edilmiş, davalı sigorta şirketinden hasar dosyası, sigorta poliçesi ve ödeme belgeleri celp edilmiş,—- tarihli maluliyet raporu alınmış, —– tarihli bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
—- tarihli maluliyet raporunda özetle, “…Mahkemenizin ilgi yazısı ile gönderilen —- tarihinde trafik kazası geçirdiği bildirilen ——- hakkında düzenlenen belgelerin tetkikinde saptanan ————yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—- tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, “…A) Kusur Yönünden Değerlendirme Sonucu: Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı ve ölümlü TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında; —— plaka sayılı araç sürücüsü — % 75 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU olduğu, Dava konusu kaza kapsamında aracın işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk, hatır taşıması, müterafik kusur yönünden değerlendirilmesinin — takdirlerine maruz olduğu, — plaka sayılı araç sürücüsü——- % 25 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu görüş ve kanaatine varıldığına,
B) Tazminat Yönünden Değerlendirme Sonucu: —- tarihinde geçirdiği trafik kazasında yaralanan —– güç kaybı tazminatının,
a) Birinci seçenekte, davalı tarafın %75 kusuru üzerinden: Geçici tam iş göremezlik zararı :—- Sürekli kısmi iş göremezlik zararı: —-
Toplam : ——
b) İkinci seçenekte, tüm sorumluların %100 kusuru üzerinden:
Geçici tam iş göremezlik zararı : — hesaplandığına, 2) Dosyaya verilen——-raporunda, davacı —-başka birinin geçici ve sürekli bakımına muhtaç olmadığı mütalaa olunduğundan, davacı —-gideri hesaplanmasının mümkün olamadığına, 3) — kaza tarihi itibariyle — başına sakatlanma teminat limiti —- olduğuna, Sigorta şirketi yönünden, faiz başlangıç tarihinin KTK.99/1 madde uyarınca, gerekli tüm belgelerle sigorta şirketine başvuru tarihinden— iş günü sonrası olması gerekmektedir. Davacı tarafın —- tarihli dilekçesi ekindeki belgelerden, davalı sigorta şirketine — tarihli dilekçe ile başvurulduğu, —takip görüntülerinden başvuru dilekçesinin—- tarihinde teslim alındığı, ——talep edildiği görülmektedir. Buna göre, dosyadaki belgeler kapsamında, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin —– ait olduğuna ilişkin, C) Tedavi Giderleri Yönünden Değerlendirme Sonucu: 1)—- malzemeler için,—- ulaşım ve bu süreçteki
temel ihtiyaçları için olmak üzere dönemsel rayiç bedellerle—- gideri olduğu,
2)Kusur değerlendirmesine göre;
a)Davalı taraf %75 kusurları oranında sorumlu kabul edilirse, —tedavi giderinin —- kısmından sorumlu oldukları, b))Davalı taraf tedavi giderinin %100’ünden sorumlu kabul edilirse, —- tedavi giderinin tamamından sorumlu oldukları…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Maddi tazminat talebi yönünden;
2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.
Somut olayda, davacı —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan mululiyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, —- tarihinde meydana gelen kazada davacı —- yaralandığı ve—- oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren — uzayabileceği ve geçici ve sürekli bakıma muhtaç olmadığının belirtildiği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sürücü — sevk ve idaresindeki —-plaka sayılı aracın—- seyir halinde iken kaza mahalline geldiğinde—- dönmek için kontrolsüz bir şekilde sağ şeritten sol şeride manevra yapması neticesinde aynı istikamette sol şeritte seyir halinde olan araca çarpması sebebiyle oluşan kazada davalı — şerit değiştirirken gerekli dikkate ve özeni göstermediği, bu sebeple dava konusu kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, — plaka sayılı araç sürücüsü —– seyir halinde iken hızını, kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması gerekirken gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve bu sebeple kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporlarının kusur oranlarının tespiti yönünden denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç olan—- aracın kusuru olan %75 oranında dava konusu kaza sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davacı —- maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, -geçici iş göremezlik,—- sürekli iş göremezlik tazminatının davalılar —– tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden —– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar —–bilirkişi tarafından davacının tedavi giderine ilişkin bir hesaplama yapılmış ise de; yapılan hesaplamanın bilirkişi tarafından rayiç piyasa şartlarına göre değerlendirildiği, davacı tarafından —– karşılanmayan tedavi masrafına ilişkin sunulmuş herhangi bir delilin, faturanın makbuzun olmadığı, bilirkişi tarafından tedavi giderlerine ilişkin hesaplama yapılmış ise de, dosya kapsamı dikkate alındığında davacının bakiye talep edebileceği tedavi masraflarının olmadığı anlaşılmış, davacının tedavi gideri talebinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından davacı —- araçta yolcu olması sebebiyle kusursuz olarak değerlendirilip seçenekli olarak tazminat hesaplanmış ise de; davalıların sorumluluğunun KTK, TBK poliçe hükümleri gereğince zarara sebebiyet veren——–plakalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğunun bulunması sebebiyle davacı —–kusursuz olarak değerlendirilerek yapılan seçenekli hesaplamaya itibar edilmemiş, davacının ıslah dilekçesinde de bu yönden bir talebinin de olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca davalı sigorta şirketi tarafından her ne kadar davacının yolcu olarak emniyet kemerinin takılı olup olmadığının belirsiz olması sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de; dosya kapsamı, ceza dosyası içeriği, taraf beyanları, davacı/yolcu—–aracın kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olması ve tazminat hesabının bu duruma göre yapılması dikkate alındığında davalının müterafik kusur indirimi yapılması talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, bu yöndeki davalı talep ve itirazlarına itibar edilmemiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden;
—– maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——– gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.——–
Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, davacılar lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı —-, davacı —- manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar—– alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacı—- maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, —- geçici iş göremezlik, —sürekli iş göremezlik tazminatının davalılar — tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ——- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı —— fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
Manevi tazminat talebi yönünden;
3-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; Davacı —- manevi tazminatın kaza tarihi olan —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———- alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
5-Alınması gereken 13.253,40-TL harçtan peşin olarak yatırılan 342,10-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 581,30-TL olmak üzere toplam 923,4‬0-TL harçtan mahsubu ile bakiye 12.330,00-TL harcın; (maddi tazminat yönünden)10.741,23-TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, (manevi tazminat yönünden)1.588,77-TL’sinin davalılar ———- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 407,60-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.969,80-TL yargılama giderinin yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.132,53-TL sinin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 20.006,76-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —–verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalılar —— kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.175,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı —– alınarak davalılara verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10. maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar—— alınarak davacılara verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalılar —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10. maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar ———-verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asıl yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022