Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/127 E. 2020/602 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/127 Esas
KARAR NO : 2020/602

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ———- firmasından satın alınan ve ————- sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile ithalatı gerçekleştirilmek üzere beyanı verilen —- makinası olan toplam—– göndericiden alıcıya teslimine kadar tüm işlemleri davalı firma üstlendiğini, ancak davalı firmaca, müvekkili firmaya teslimi gereken ithale—– olarak toplam —- tanımlı eşya yerine basiretli tacir olarak davranılmaması ve gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünüze aykırı davranılmış olması sebebiyle yanlış yüklemeden kaynaklı olarak müvekkili davacı firmaya teslim için ———————olarak tanımlanan başkaca bir eşyanın yüklemesinin yapıldığını——– muayenesini gerçekleştiren muayene memurunca tespit edilmiş olup işbu sebeple müvekkili firma, ———– gümrük vergileri ve para cezalarını ödemek durumunda kaldığını, işbu cezanın ödenmesi ve diğer zararlarımızın karşılanması gerektiği davalı firmaya Bakırköy—–. Noterliğince —— yevmiye numaralı ihtarname ile bildirilmiş ve sadece ceza ödemesi davalı şirketçe müvekkili firmaya ödendiğini, bu nedenlerle öncelikle faturaya bağlı olarak ithal edilen malı eline ulaşmayan davacı müvekkilin fatura alacağı olan 9.216,80-USD’nin ve bu bedele ticari temerrüt uygulanarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sonrasında ise ithal ettiği emtianın eline ulaşmaması nedeniyle ticari yaşantısını devam ettirmek için yapılan masrafların ve kaybedilen karın bilirkişice hesaplanmasına ve yapılacak hesaplama sonrasında arttırma ve eksiltme hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL ticari kar kaybının ticari temerrüt faizi uygulanarak tazminine, sonrasında da davalı firmanın sebep olduğu karışıklık nedeniyle ticari ismi lekelenen ve ticari yaşamda güveni sarsılan davacının bu kaybını engellemek amacıyla 30.000-TL manevi tazminata yasal faizi ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşımaya ilişkin ————-arka yüzü tercümesi incelendiğinde davacı Türk Mahkemelerinde dava açamayacağını, konşimento yoluyla kanıtlanan sözleşme ——– tabi olduğunu, her hangi bir talep veya uyuşmazlık halinde, münhasıran——— mahkemesi yetkili olduğunu, davanın öncelikle ———- açılması gerektiğini, yetki açısından davanın reddi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle reddi gerektiğini, müvekkili firma üzerine düşen tüm edimi yerine getirdiğini, taşımanın sonlanmasından ve hatanın fark edilmesinden sonra dahi bedelsiz edimlerine devam etmiş ve basiretli bir tacir gibi davacının zararını da ödediğinden taraflarca bir ibra protokolü imzalandığını, bu nedenlerle davanın usul açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, deniz yolu ile taşımaya konu ———olarak farklı nitelikte malın yüklemesinin yapılması sonucu , davacı şirketin, deniz yolu ile eşya taşımasından kaynaklı bu işlemden dolayı uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazmini ve fatura bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili tarafından, dava konusu ——— kanıtlanan sözleşme ———— yasaların tabi olduğu, herhangi bir talep veya uyuşmazlık halinde münhasıran ——mahkemelerinin yetkili olduğunun belirlendiğini ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, davanın usul ve esastan reddini istemiştir. Davalı vekili tarafından konşimentonun tercümesi dosyaya ibraz edilmiş olup, davacı vekili tarafından konşimento sunulmamış ise de yargılama süresince davalının ibraz ettiği ———- ilişkin bir itirazda bulunulmamış olup, konşimentonun incelenmesinde, uyuşmazlıklarda —— mahkemelerinin münhasır yetkili olduğunun belirlendiği görülmüştür.
Davalı vekilinin yetki itirazı kapsamında değerlendirme yapılmadan önce, öncelikli olarak mahkememizin görevi hususunda değerlendirme yapılmış olup, davanın niteliğinin deniz hukukundan kaynaklı maddi manevi zararın tahsili istemine ilişkin olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararının 18. maddesi ile İstanbulda kurulup faaliyete geçirilen ————- yargı alanı,—– belirlendiğinden, İstanbul ili mülki hudutları içerisinde bulunan —–mahkemeleri bakımından da—– kaynaklanan uyuşmazlıklarda HSK tarafından görevlendirilen Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak görevli olduğu anlaşılmakla, görev hususu re’sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardan olduğundan, davaya bakmaya mahkememiz değil HSK tarafından deniz hukukundan doğan davalara bakmak üzere görevlendirilen —– mahkemesi olarak ise İstanbul ——-Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiştir. ) görevli olmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin —– —- ATM ) olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli ——— Mahkemesi’ne (————— ATM) GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.