Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/124 E. 2020/340 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/124 Esas
KARAR NO : 2020/340

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, ———–adet hissesinin—– — sahibi olduğunu, davalı şirketin——— tarafından kurulduğunu, kurucu ortaklardan olan—– davalı şirket dışında——— tarafından kurulmuş olan sekiz adet şirket daha bulunduğunu, müvekkillerinin bu şirketlerin tamamında da %50’den fazla oranda hisseye sahip olduğunu, müvekkillerinin 2016 yılı içerisinde adı geç en şirketlerin yönetim kurulu üyeline üç yıl boyunca şirket ortaklarından—- yönetim kurulu üyelerinden———- şirketi temsil ve ilzam etmek üzere yetki verildiğini,——- ilzam yetkisinin bulunmadığını, davalı şirketin temsil ve ilzam yetkisi verilen iki yönetici ———- kendilerine tevdi edilen yönetim yetkilerini kötüye kullanmaya başladığını, ortakların şirketten bilgi alma haklarını engellediklerini, şirketleri kötü yöneterek zarara uğrattığını, şirketin faaliyet konusu olan alanlarda şirketler kurarak şirketle rekabet ettiğini, şirketlere ait gayrimenkulleri ve menkul malları muvazaalı olarak kendi kurdukları şirketlere devrettiğini, satışı yapılan gayrimenkullerin tapuda rayiç değerinin düşük göstererek haricen alınan paraları şirkete aktarmadıkları ve birçok nedenle şirketlere zarara uğrattıklarını bildirmiş, TTK’nun 412. maddesi uyarınca ————— olağanüstü genel kuruluna çağrılması ve kayyım atanması talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhinde; dava dilekçesinde belirtilen gündem maddeleri ile şirketin olağanüstü genel kurula çağırılmasına karar verilmesi ile kararın ifası için mahkemece kayyım atanması talepli olarak ikame edilen davanın, gerçek dışı beyan ve iddialara dayalı haksız, mesnetsiz, kötü niyetli, usul ve yasaya aykırı bir dava olduğunu, gerek haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, davacıların dilekçesinde ileri sürdüğü husus ve olayların, dilekçelerinde yer verildiği şekilde gerçekleşmediğini, dava dilekçesinde, olağanüstü toplantıyı gerektirecek ve haklı kılacak şirket yöneticilerinin eylemleri ile şirketi zarara uğrattığına yönelik hiçbir somut iddia ve belgelerin bulunmadığını, davacılar, sadece soyut iddialarda bulunarak, işbu davaya konu şirketi ilgilendirmeyen ve tarafların ortak olduğu başka şirketlerdeki karşılıklı yaratılan birtakım ihtilafları da çarpıtarak yasal sebep olarak göstermeye çalıştığını, nitekim grup şirket dahi olsa tarafların ortak oldukları şirketlerin tüzel kişiliklerinin farklı olduğunu, dolayısıyla iş bu davadaki şirket ile ilgili olarak davacıların, yöneticilerin hangi tarihte hangi eylemleri ile şirketin ve ortakların zararına eylemde bulunduğuna yönelik somut delil, bilgi ve belge sunmadığını, dava konusu şirket ile ilgili olağanüstü toplantı için aranan yasal şartların oluşmadığını, 2010 yılından davacılardan … ——, yönetim kurulunda yer almış ve en son 2016 yılında yapılan genel kurul toplantısında da yönetim kurulu üyeleri ibra edilmiş ve bu ibraların kesinleştiğini, davacıların iddialarının aksine, bir kısım davacıların kötü niyetli ve haksız işlem ve eylemleri ile müvekkil şirketi ve grup şirketleri zarara uğrattığını bildirmiş, davanın ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, davalı şirketin TTK.412.maddesi uyarınca olağanüstü genel kurula çağrılması ve yönetim kayyımı atanması isteğine ilişkindir.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlanmış olup bir kısım deliller toplanmış, davacı vekili beyanı dikkate alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
Davalı şirketin——– kayıtları celp edilerek incelenmiş; davacı vekili yargılamanın 24/06/2020 tarihli duruşmasında genel kurulun yapıldığını, davanın konusuz kaldığını belirttiği görülmekle davacının beyanı dikkate alınarak konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin beyanı dikkate alınarak konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 54,40-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 57,60 TL vekalet harcı ile 56,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 202,40 TL ‘nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 1.700,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı