Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/119 Esas
KARAR NO: 2021/1124
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/06/2018
KARŞI DAVA: Alacak
KARŞI DAVA TARİHİ: 20/07/2018
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu firmaya —- tutarında mal karşılığında fatura düzenlendiğini malların teslim alınmasına rağmen ödeme yapılmadığını, Davalı -Borçlu firmanın Malların kendi uhdesinde olduğunu kabul ettiğini, gönderilen malları alıp kullandığı, faturayı da defterine işleyerek —- vergilendirildiği halde ve yine haksız olarak itiraz ettiği ve ayıp itirazına karşıda süresi içinde dava açılmadığından bahisle, ———-dosyasından ödeme emri gönderildiği, ödeme emrine itiraz edildiği yapılan itirazın yersiz olduğunu beyan ederek, borçlu hakkında yapılan itirazın ipaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA -KARŞI DAVA:
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; TTK’nın 4/1 Md. Uyarınca her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunu iş bu davanın da görülmesinde Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu beyan ederek öncelikle görev itirazın da bulunmuş olup usul ve esastan reddini, davacı taraftan palet satın alındığını, iş bu paletler ile —-bulunan müşteriye ürün gönderdiklerini, — yapılan —esnasında, Davacı’dan satın alınan —-verilen haşereye rastlandığını ve ihracata konu mallar —- sokulmadığını ve— işlemlerinin yapıldığını, — yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek durumdan paletlerin satın alındığı Davacı —- haberdar edildiğini ve satıma konu paletlerdeki durum nedeniyle düzenlenen satım bedeline istinaden yapılacak ödemelerin durdurulduğu, öte yandan uğranılan —– tazmini için yasal yollara
müracaat edileceği husustan ihtaren bildirildiğini, Davacı tarafça da—- yevmiye sayılı ihtarname keşide edilmiş ve satına dayalı bedellerin ödenmesi gerektiği, aksi taktirde yasal yollara müracaat edileceği bildirildiğini, müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığı TBK’nun 97. Maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullan ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş olması gerektiğini, Davacı tarafın, Müvekkil ile arasında şifahen kurulmuş sözleşmedeki sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmediğinin sabit olduğunu, bu kapsamda herhangi bir bedele hak kazanabilmesi de mümkün olmadığını, açılan davanın reddi gerektiğini, karşı
davada ise; Davacı edimin kusurlu İfa ettiğini, iş bu sebepten dolayı —- geçişini sağlayamadığını ve iade işlemlerini yapmak zorunda kaldığını, Söz konusu iade işlemleri nedeniyle de;—- durdurulması üzerine —- geri nakliyesi için— bedeli olarak—-nakliye bedeli olarak— zararlarının olduğu, ürünlerin iade olması sebebiyle müşteri nezdinde de zararlarının olduğunu tazminat haklarının saklı tutulduğunu, Mevcut durumda Davacı – Karşı Davalı’nın satışa konu ettiği —- rastlanarak bu durumun —mercilerince düzenlenen belgelerle kayıt altına alınması paletlerin gereği gibi teslim edilmediğini, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla asıl davada Davacı lehine hüküm tesis edilmesi durumunda takas ve mahsup talebimiz bulunduğunu, fazlaya ilişkin her türlü hakkımız da saklı tutularak; Asıl davanın usul ve esastan Reddine, Karşı davanın kabulü ile Davacı / Karşı Davalı’nın kusuru sebebiyle doğan zararın —– sayılı ihtarnamesinin Davacı / Karşı Davalı tarafından tebellüğ tarihinden itibaren işleyecek —-kısa iadeli kredilere uyguladığı avans faizi ile beraber tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin Davacı/Karşı davalı üzerinde
bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava yönünden; dava konusu fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkin olup, karşı dava yönünden ise; asıl davaya konu —– ayıplı olması ve gümrükte yaşanan iade işlemeleri sebebiyle uğranılan zararın davalıdan tahsiline talebine ilişkindir.
Asıl dava da, davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalı-karşı davacıya faturanın gönderildiğini, davalı-karşı davacının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalı-karşı davacının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalı-karşı davacının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı-karşı davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Karşı dava da ise; davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalıdan satın alınan ahşap paletlerde haşereye rastlandığını ve bu sebeple ayıplı olduğunu, davacı-karşı davalının satış sözleşmesine konu —- ayıplı olması sebebiyle fatura alacağı talebinin yerinde olmadığını, dava konusu—-ayıplı olması sebebiyle —– geçiş işlemlerinin yapılamaması ve iade işlemleri sebebiyle zarara uğradığını, uğranılan zararın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı, asıl davanın, davacı-karşı davalı ise karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığı —– sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, usulüne uygun gönderme talebine istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydının yapıldığı görülmüştür. Hemen belirtmek gerekir ki, ——–müzekkere cevabı dikkate alındığında eldeki dava da mahkememizin görevli olduğu hususunda şüphe bulunmamaktadır. Aksi yöndeki davalı-karşı davacı beyanlarına itibar edilmemiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– İcra Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —-davacının — sınırında olup olmadığı bilgisi celp edimiş, —- davacının — bilgileri celp edilmiş, —–davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bilgileri celp edilmiş, —- tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle, —–Davanın taraflarının ibraz ettiği —- yıllarına ilişkin ticari
defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davanın tarafları lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, Tarafların ticari defterlerine göre; —-alacaklı olduğu, —- fatura düzenlediği,— ödeme yaptığı neticesinde takip tarihi itibari ile —-alacaklı olduğu, gözlemlenen —- sorununun doğru koruma koşulları sağlanmamasından kaynaklanmış olma ihtimalinin yüksek olduğu, Dava dışı —- gün sonra ürünleri davacı/karşı davalıya teslim ettiği, fatura işlem tarihleri —-ve kesilmiş olan fatura tarihleri —- dikkate alındığında, dava dışı — saklama koşulları ile ilgili bir sorun yaşanamayacağı, Davacı —-işaretlemesi hizmetini,— tarihlerinde –teslim aldığı, müşterisi olan davalı —- tarihlerinde faturalamış olduğu, fatura tarihlerine göre ürünlerin— alınmaz zarar görecek bir bekleme süresi ve koşulları oluşmadan—- ürünlerin zarar görmesine sebebiyet verecek uygunsuz ortam koşullarına sebebiyet vermesinin mümkün olmadığı, ürünler teslim alındığı tarihlerden itibaren yurtdışı sevkiyatı yapılana kadar geçen sürede—-tarafından müşterisine teslim edilene kadar nakliye ve lojistik firmaları tarafından taşımalar yapıldığı, lojistik/taşıma firmaları tarafından ——- ve havaalanı kusurlu ürün tespit tutanağı tarihi dikkate alındığında, ürünlerin teslim tarihine kadar bu aşamada en fazla süreç geçirdiği, bu süreçte hava koşullarına uygun olarak korumayapılmamış olması durumunda ürünlerin tekrar ıslanması nemlenmesi ihtimalinin bulunduğu, Bu teknik tespitler karşısında, davacı/karşı davalının, satım konusu ürünleri ayıptan ari olarak davalı/karşı davacıya teslim ettiği sonucuna varılması gerektiği ve dolayısıyla dava konusu ihtilafta davacı/karşı davalının ayıptan kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Taraflar arasında dava konusu ahşap paletlerin satın alınması ve teslimine yönelik herhangi bir itiraz ve uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu —– ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise ayıp sebebiyle davacı-karşı davalının alacak talebinde bulunmasının mümkün olup olmadığı, yine ayıp sebebiyle davalı-karşı davacının uğramış olduğu zararlardan davacı-karşı davalının sorumlu olup olmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır. O halde asıl davada davacı-karşı davalı, dava konusu paletlerin davalı-karşı davacıya ayıpsız bir şekilde teslim edildiğini ve alacağa hak kazandığını ispat etmesi gerektiği, karşı davada ise, davalı-karşı davacının dava konusu ahşap paletlerin ayıplı bir şekilde tarafına teslim edildiğini ve bu sebeple zarara uğradığını ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu ahşap paletlerin dava dışı —- işlem tarihinden –gün sonra ürünleri davacı-karşı davalıya teslim ettiği, fatura işlem tarihleri — kesilmiş olan fatura tarihleri— de dikkate alındığında dava dışı — gerekli saklama koşulları ile ilgili bir sorun yaşamasının mümkün olmadığı, davacı-karşı davalı —- dava konusu —- işaretlemesi hizmetini, dava dışı —— fatura tarihlerinde —- olarak teslim aldığı, müşterisi olan davalı-karşı davacı —- tarihlerinde faturalamış olduğu, fatura tarihlerine göre dava konusu ahşap paletlerin davacı-karşı davalı tarafından dava dışı —- alınır alınmaz zarar görecek bir bekleme süresi ve koşulları oluşmadan davalı-karşı davacı — edildiği, bu sebeple davacı-karşı davalı —- ürünlerin zarar görmesine neden olacak uygunsuz ortam koşullarına sebebiyet vermesinin olayın oluş şekli ve dosya kapsamı dikkate alındığında mümkün olmadığı, ürünlerin teslim alındığı tarihlerden itibaren yurtdışı sevkiyatı yapılana kadar geçen sürede davalı-karşı davacı— kontrolü altında olduğu, davalı-karşı davacı — müşterisine teslim edilene kadar nakliye ve lojistik firmaları tarafından taşımalar yapıldığı, lojistik taşıma firmaları tarafından davalı-karşı davacı —– kesilen faturalar ve havaalanı kusurlu ürün tespit tutanağı tarihi dikkate alındığında ürünlerin teslim tarihine kadar bu aşamada en fazla süreç geçirdiği, bu süreçte hava koşullarına uygun olarak koruma yapılmamış olması durumunda ürünlerin tekrar ıslanması nemlenmesi ihtimalinin bulunduğu, bu teknik tespitler ve alınan bilirkişi heyet raporu karşısında, davacı-karşı davalının, satım konusu ürünleri ayıptan ari olarak davalı-karşı davacıya teslim ettiği sonucuna ve dava konusu ihtilafta davacı-karşı davalının ayıptan kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunmadığına mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Her ne kadar davalı-karşı davacı vekili dava konusu ——- uygulamasının doğru yapılıp yapılmadığının tespit için yeniden bilirkişi incelemesi yapılmış ise de; dava konusu ——önce davacı tarafından teslim alınarak davalıya satıldığı, — öncesi —- dava dışı —– yaptığı anlaşılmakla, dava tarihi ve aradan geçen zaman dikkate alındığında davalı-karşı davacının itirazları doğrultusunda tespit ve inceleme yapmanın mümkün olmadığı, dava konusu —- uygunsuz yapıldığına ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davacı-karşı davalı tarafından dava konusu—— dava dışı firmadan alınarak hemen davalı-karşı davacıya teslim edildiği dikkate alındığında bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış, davalı-karşı davacı vekilinin aksi yöndeki beyan ve itirazlarına itibar edilememiştir. Yapılan yargılama ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında davacı-karşı davalı tarafından dava konusu ahşap —— davalı-karşı davacıya ayıpsız bir şekilde teslim edildiği ve davacı-karşı davalının satım konusu alacağa hak kazandığı ve asıl davadaki taleplerinin yerinde olduğu anlaşılmış, asıl dava yönünden davanın kabulüne, davalının—–sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, —asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
Asıl dava yönünden; itirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ——-Dosyaya konu alacağın faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —— üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı-karşı davacının dava konusu ——ayıptan davacı-karşı davalının sorumlu olduğu hususunun alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında ispat edilemediği anlaşılmakla sübut bulmayan karşı davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava yönünden;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, — asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 482,75-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 120,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 362,06-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 120,69-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 168,95-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.175,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.385,05-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı-karşı davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
Karşı dava yönünden;
3-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 420,00-TL(ıslah harcı) harcın mahsubu ile artan 360,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı-karşı davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı-karşı davalı vekilinin ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/11/2021