Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/107 E. 2019/765 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/107 Esas
KARAR NO : 2019/765
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 28/03/2019
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin ——kurulu ve otomobil, motosiklet, kamyon ve otobüs cinsi araçları aydınlatma aksanlarını üreten ve Dünyanın pek çok ülkesine bunları satan şirket olduğunu, yaptığı bu ürünlerden ——- yılından —– yılı Kasım ayına kadar değişik tarihlerde davalıya da sattığını, ——- tarih —nolu ——– USD tutarlı fatura ile satılan malların davalıya teslim edildiğini, davalının fatura bedelini ödemediğini, bu sebeple davalı aleyhine Tuzla İcra Müdürlüğü’nün ——– dosyası ile takip yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının müvekkili şirketin alacağının dayanağı olan satış akdini ve takibe konu faturayı kabul ettiğini, sadece mutabakat gereğince stoklarında bulunan——— USD tutarındaki ayıplı malların garantilerine mahsuben alacaklı olduğunu beyan ettiğini, taraflar arasında mutabakat bulunmadığını, satılan malların ayıplı olduğuna yönelik iddianın haksız olduğunu, ayıplı olduğunun kabulü halinde de ayıp ihbarının yapılmadığını, teslim tarihinden itibaren 6 aylık sürenin geçtiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının % 40 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 3 yıldan fazla sürdüğünü, müvekkilinin davacı tarafından üretilen ürünlerin ——-satıcısı olduğunu, müvekkilinin serbest bölgede faaliyet gösteren bir şirket olduğunu,—— ise —– firması tarafından getirtilen davacı ürünlerinin —– içerisinde dağıtım ve pazarlamasını yürüttüğünü, müvekkilinin tek yetkili satıcı konumunda olduğunu, müvekkilinin aldığı ürünlerin bedelini tamamen ödediğini, satılan ürünlerin teknik sorumluluğunun Karat firması tarafından yerine getirildiğini, hatalı ürünlerin —— iade edildiğini, daha sonra rapor tanzim edilerek durumunun davacıya ———–dekontları ile bildirildiğini, arızalı ürünlerin bedelinin cari hesaptan düşüldüğünü, müvekkilinin elinde yüksek miktarlı stok bulunduğu, bu ürünler içerisinde hatalı ve arızalı parçalar bulunduğunu, bu durum Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin ——-D.İŞ dosyası üzerinden tespit edildiğini belirterek davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği, aynı dilekçe ile davacı aleyhine ———-TL’lik karşı dava açtığı, yargılama sırasında karşı davanın tefrik edilerek mahkememizin başka bir esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen hüküm Yargıtay —-.Hukuk Dairesi’nin —- tarih, —— Esas, ——— Karar sayılı ilamı ile kötü niyet tazminatına ilişkin yapılan değerlendirmedeki hata nedeniyle karar davacı yararına bozulmuş, bozmaya uyularak yeniden yargılama yapılmıştır.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, dosya kapsamında yapılan incelemede, davacının reddedilen işlemiş faize ilişkin talebin kötü niyetle yapıldığına dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanılmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış olup bu talep yönünden davalının isteminin reddine karar verilmiş, her ne kadar bir önceki karar Yargıtay tarafından davacı yararına tamamen bozularak kaldırılmış ise de bozma kararının yan talep olan kötü niyet tazminatına ilişkin olduğu, karar metnin içeriğinden davacı vekilinin asıl alacak ve icra inkar tazminatına ilişkin talepleri yönünde karar veren mahkeme kararına davalı tarafın yaptığı itirazların tümünün Yargıtay tarafından reddedildiği , asıl alacak ve icra inkar tazminatına yönelik kurulan hükmün onandığı anlaşılmakla, mahkememizce verilen hükümde de bu hususlar aynen tekrar edilmiş olup , vekalet ücreti yönünden ise her ne kadar karar tarihinde geçerli kur üzerinden vekalet ücreti hesaplamak gerekli ise de , önceki kararın hükmedilen asıl alacak tutarına yapılan itirazların ve yine işlemiş faize yönelik yapılan itirazların reddedilmesiyle karar ve buna bağlı olarak davacı/davalı lehine önceki verilen vekalet ücreti korunarak aynısına hükmedilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü ile davalının Tuzla İcra Müdürlüğünün —– nolu dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak yönünden ———–USD üzerinden devamına, takip tarihinden önce davalının temerrüte düşürüldüğüne yönelik dosyada bir delil bulunmadığından faizin takip tarihinden itibaren yürütülmesine, davalı borçlu olduğunu bilmesine rağmen haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz ederek durmasına sebep olduğundan inkar tazminatına mahkum edilmesine, işlemiş faize ilişkin talebin kötü niyetle yapıldığına dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanılmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile,
Davalı borçlunun Tuzla İcra Müdürlüğünün ——– nolu dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak yönünden——-USD üzerinden devamına,
Faizin takip tarihinden itibaren yürütülmesine,
2-Davalının asıl alacağın %40’ı oranında inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Davalı vekilinin yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar ve ilam harcının 10.168,48 TL’ harcın başlangıçta peşin olarak yatırılan 1.517,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.650,93 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile )
5-Davacı tarafından başvuru esnasında peşin nispi harç olarak yatırılan 1.517,55 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile )
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
7-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13(1) mad. uyarınca takdir edilen 14.308,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile )
8-Davanın red edilen bölümü için davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 13(1) mad. uyarınca takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile )
9-Davacı tarafından yapılan 144,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.456,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.600,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.548,47 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine geri kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile )
10-Davalı tarafından yapılan 152,00 TL tebligat ve müzekkere gideri ile 44,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 196,00 TL davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 6,31 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile )
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/06/2019