Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/102 E. 2023/15 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/102 Esas
KARAR NO: 2023/15
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 26/03/2019
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin —– yol yapım, bakım ve onarım işleri ile iştigal ettiğini, söz konusu faaliyetler esnasında ise müvekkil şirket tarafından, gerekli iş güvenliği ve önlemlerinin alınabilmesi ve trafik güvenliğinin sağlanması amacıyla bir takım önlemler alındığını, söz konusu önlemlerden birisi de, yol bakım ve onarım işlerinde sürücüleri uyarmak için —– trafik emniyet ve ikaz römorkunun kullanılması olduğunu,— tarihinde, müvekkili şirkete ait bulunan —- akülü trafik emniyet ve ikaz—- plakalı araca, davalı şirketin —-kapsamında sigortacısı olduğu—– plakalı aracın sürücüsünün çarptığımı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucunda firar eden —– plakalı aracın sürücüsü ise hızının yüksek olması ve takip mesafesini korumamış olması sebebi ile tamamen kusurlu olduğunu, kazaya karışan —- plakalı araç içerisinde çok sayıda boş bira kutusu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu —-trafık emniyet ve ikaz — tarihinde 16.520,00 TL bedelle satın alınmış olup, davalı şirketin — poliçe numarası ile—— plakalı aracın çarpması neticesinde söz konusu —- kullanılamaz hale geldiğini, müvekkili şirketin—- trafik emniyet ve ikaz römorkunu aldığı tarih ile kaza tarihi arasında belli bir zaman geçmesinden dolayı söz konusu —- belirli bir ——- indirimi yapılması beklendiğini, hal böyle iken müvekkil şirketin gerçek zararının belirlenebilmesi uzmanlık gerektirdiğinden huzurdaki işbu dava fazlaya dair dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini beyan ile, fazlaya dair dava ve talep hakkı ile talep artırım hakkı saklı kalmak kaydı ile; müvekkili şirkete ait bulunan—— trafik emniyet ve ikaz römorkunun takılı bulunduğu —- plakalı araca, davalı şirketin —–kapsamında sigortacısı olduğu —– plakalı aracın çarpması sonucu kullanılamaz hale gelen —- ilişkin maddi zararın, haksız fiil tarihi olan 21.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı —— şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu hasara ilişkin ödeme, davacı yana yapılmış olup, müvekkiil şirketin dava konusu hasara ilişkin sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkili —–, hasara ilişkin değerlendirme yapılmış olup, hasar bedeli olarak 5.563,70.-TL belirlendiğini, belirlenen bu tutarın 5.564,00.-TL olarak 21/04/2017 tarihinde davacı yana ödendiğini, müvekkili şirket ödemesi gereken toplam tutarın davacı yana ödediğinden huzurdaki dava konusu hasar ile ilgili herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalı aracın kusuru oranında ve teminat limitiyle sınırlı olduğunu, öncelikle sigortalı aracın kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, davacı yanın faiz ve faiz başlangıç tarihine ilişkin talebinin de haksız ve dayanaksız olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için davacı yanın faiz talep edebileceği sonucuna varılsa dahi davacı yanın belirttiği faiz başlangıç tarihinin de yanlış olduğunu, faiz başlangıç tarihi davacı yanın talep ettiği gibi haksız fiil tarihi değil, ancak davalı şirketin temerrüde düştüğü tarih olabileceğini beyan ile, huzurdaki dava konusu kaza ile ilgili bütün yasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olan müvekkili şirketin ne sorumluluğu ne de temerrüdü söz konusu olmadığından, davacı yanın faiz talepleriyle beraber, huzurdaki bütünüyle haksız ve dayanaksız davanın reddi gerektiğini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, dava konusu trafik kazası sonucu davacı adına kayıtlı araçta oluşan maddi zararın tazmini yönünden açılan maddi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında 21/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının — sigortalandığı,—–aracın dava dışı şahsa ait aracın arkasında bulunan davacının ledli akülü trafik emniyet ve ikaz römorkuna çarpara zarar verip vermediği, kazada tarafların kusuru oranları ile cihazın kaza sebebi ile kullanılamayacak duruma geldiğinin belirtilmesi sebebi ile cihaz bedelinden yıpranma bedeli düşüldükten sonra bakiye bedeli davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı temerrüt tarihi ve faizin nevi hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
Kusur durumunun tespiti yönünden mahkememizce dosyanın Makine Mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek kazada ki kusur oranlarını ve hasar tespiti istenilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/02/2020 tarihli raporda özetle; dava konusu —— takılı olduğu aracın sürücüsü (—– plaka sayılı aracın markaltip, —— araç sürücüsü) dava dışı —– kusursuz olduğu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü ——- firari sürücü’nün %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dosya muhteviyatında bulunan ve —- tarafından hazırlanan, —- plaka sayılı aracın hasarıyla ilgili ——-hasarı ile ilgili bir tespitin bulunmadığı, hasar gören —- olay ——- bulunmadığı, hasar yönünden değerlendirme yapabilmem için özellikle Olay Yerinde- Kaza Yerinde çekilmiş dava konusu —- hasarını gösteren böyük —- açılardan hasarın boyutunun anlaşılabileceği fotoğraflarının temin edilmesi gerektiğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunda belirtilen eksikliklerin giderilmesi sonrası dosyanın yeniden aynı bilirkişiye tevdi ile ek rapor düzenlenmesine dair karar verildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 25/01/2021 tarihli raporda özetle; lök raporda önce tarafımca dosya kapsamındaki faturada belirtilen dava dışı —– yolu kullanılarak yazışma yapılmış olup, firmanın cevabında, —- arası birim fiyatı —-civarı olduğu,—– olduğu bilgisi verildiği, hasar gören —- raporumdan sonra —- yüklenen (Dosyada —- fotokopileri bulunan)——–olay yeri fotoğraflarının ——görülmekte olup, söz konusu olay —— fotoğraflarındaki hasarlı —— ait fotoğraflar ile ——– alınan fotoğraflar karşılaştırıldığında ürünlerin led sayısı, konumu, ebadı, yerleşim düzeni bakımından farklı oldukları, faturadaki ——–hasarlı-dava konusu ——arasında ——-olduğu görülmüş olup, tespit edilen farkların-uyumsuz kısımların yukarıda mukayese fotoğraflar üzerinde gösterildiği, hasar gören ———polis memurlarınca düzenlendiği anlaşılan tutanakta “kriko kolunun kırık olduğu,—– hasarlı olduğu,—– içeriye göçük olduğu, sol çamurluğun hasarlı olduğu” belir yelirtilen —— teknik özellikleri içinde yer alan ve kasa kısmında —– ölçülerinde istenildiği zaman kilitlenebilen bir bölme bulunduğu ve bu bölmenin içerisinde bu ——— en önemli ve değerli parçalarından, —— yer aldığı, bu bölümle ilgili herhangi bir hasar tespitinin bulunmadığı belirtilmiş olup kök raporumdan sonra hasar gören römorkun hangi parçalarının hasarlı olduğuna, en önemli parça olan ———– dair sigorta eksperi tarafından veya bağımsız teknik kişiler tarafından düzenlenmiş tespit içeren bir belge dosyaya sunulmamış olduğu, hasar gören römorkun, davacı tarafından sunulan faturada belirtilen ——- olduğu ve tümden hasarlı olduğu kabul edilmesi halinde, serbest piyasa koşullarında kaza tarihi itibariye piyasa değerinin 12.000,00 TL olabileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilince sunulan faturadaki ———– olduğu, ancak faturadaki ——- hasarlı-dava konusu ——- arasında farklar bulunduğu ayrıca hasara dair tespitin de bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasını ispatlayamadığı değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40-TL nin mahsubu ile kalan 135,50-TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri kullanılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı taraf maddi tazminat talebi yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/01/2023