Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/101 E. 2020/489 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/101 Esas
KARAR NO : 2020/489

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilİ sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı plaka sayılı aracın çalınması sonucu davacı alacaklı müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalılarına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ile davalı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içerisinde borçlu olmadığı iddiası ile borca itiraz ederek takibi durduğunu, davalının itirazının hasız ve mesnetsiz olması sebebi ile iptali gerektiğini beyan ile, itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından ikame edilen işbu davada davacı tarafın aktif husemet ehliyeti bulunmadığını, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, açılan davanın belirsiz alacak davası olup davacı vekilinin bu konuda hukuki yararının söz konusu olmadığını bu durumun hukuka aykırı bulunduğunu, davacı vekili tarafından tek yanlı olarak alınan delil tespit raporunun ve fahiş olarak tespit edilen zarar kalemlerinin taraflarınca kabul edilmediğini, kabul manasına gelmemek kaydıyla davalı müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğuna hükmedilecek ise ancak, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklı olduğunu, uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu beyan ile davanın öncelikle usulden, yapılacak olan inceleme ile esastan reddine, yargılama ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, İİK 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyasının mahkememize tevzisinden önce geçirdiği safahat incelenmiş, davanın ilk olarak İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı, anılan mahkemece yapılan yargılama neticesinde somut uyuşmazlığın çözümü için sigorta poliçesinin tartışılmasının zorunlu olduğu, poliçenin münhasıran T.T.K.’da düzenlendiği, bu sebeple eldeki davaya bakma görevinin Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu belirtilerek —– Karar sayılı ilam ile görevsizlik kararı verildiği, mahkememizce —Karar sayılı ilamıyla karşı görevsizlik kararı verildiği, akabinde merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —– Hukuk Dairesine gönderildiği anılan dairece—– karar sayılı ilamıyla mahkememizce verilen karşı görevsizlik kararın kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın mahkememize gönderildiği ve —-Esas sayılı numarasını aldığı ve yargılama bu esas numarası üzerinden sonuçlandırılmıştır.
Her ne kadar yargılamaya davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne uygun olarak oluşturulan tensibe istinaden anılan usul gereğince başlanılmış ve ön incelemede yazılı yargılama usulüne göre yapılmış ise de; 7251 sayılı yasanın 58. Maddesi ile TTK.’nın 4/2. Maddesinde yapılan değişiklik gereğince yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, güvenlik hizmet sözleşmesi, hasar dosyası, davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin belgeler celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 165,000,00 TL asıl alacak, 4.319,00 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 169.319 TL alacağın tahsili için 08/12/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu poliçe incelendiğinde; dava dışı ——— adına kayıtlı —– plakalı aracın davacı tarafından —————— poliçe numarasıyla ——- tarihleri arasında —- poliçesi ile sigortalandığı, hasar dosyasının incelenmesinde ise; dava dışı sigortalı tarafından aracın çalındığı gün olan 31/05/2016 tarihinde davacı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya 165,000,00 TL ödeminin 08/09/2019 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
—— Mahkemesi’nin karşı görevsizlik kararını kaldırması sonrasında yapılan ön inceleme duruşmasında alınan ara karar uyarınca celp edilen 08/02/2016 tarihli —incelendiğinde; tarafların dava dışı —– olduğu, site yönetiminin iş veren, güvenlik firmasının ise hizmet verecek şirket olduğu, sözleşmenin süresinin başlangıcının ——tarihi olduğu ve konusunun ——— adresinde bulunan siteye güvenlik firması tarafından özel güvenlik hizmeti verilmesi olduğu görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında 31/05/2016 tarihinde dava dışı——- sitesinde gerçekleşen hırsızlık olayında davacıya sigortalı —– plaka sayılı aracın anahtarlarının ve akabinde aracın çalınması sebebi ile davacının sigortalısının zararını ödemesine istinaden, sigortalıya yapılan ödemeye sebebi ile haklarına halef olarak açtığı davada davalının anılan sitenin güvenlik işini üstlenip üstlenmediği, üstleniyor ise söz konusu zararın oluşumunda kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile anılan zararın gerçek zarar ile uygun olup olmadığı bu kapsamda davalının öncelikle pasif husumet ehliyetinin olup olmadığı ve itirazın iptali ve kötü niyet tazminat hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınan dava dışı şirkete ait ——– tarihinde dava dışı site içerisinde bulunduğu sırada çalınması neticesinde alınan eksper raporu sonrasında davacı tarafından sigortalısına araç bedelinin ödendiği, söz konusu hırsızlık olayında davalının güvenlik hizmetini ——– unvanı ile verdiği ve zarardan sorumlu olduğu iddiasıyla huzurdaki dava açılmış ise de; dava dışı siteye yazılan yazıya verilen cevap ekinde celp edilen güvenlik hizmet sözleşmesinde hırsızlık olayının yaşandığı tarih itibariyle siteye —— tarafından verildiği, davalının güvenlik hizmeti verilmesine ilişkin herhangi bir iş görme edim yükümlülüğünün olmadığı, dolayısıyla hırsızlığa bağlı oluşan zarardan sorumlu olmadığı kanaatine varılarak; davanın reddine, ayrıca davacının kötü niyetli takip başlattığına dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması sebebiyle kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının kötü niyetli takip başlattığına dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması sebebiyle kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.044,95 TL harcın mahsubu ile artan 1.991,55 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.