Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/998 E. 2021/926 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/998 Esas
KARAR NO : 2021/926
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine —– aracın yaya konumundaki müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru ile meydana gelen kazada oluşan maddi zararlardan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, dava öncesi yapılan başvuru ile sürekli maluliyet tazminatı ödendiğini ancak müvekkilinin zararının karşılanmadığını belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet tazminatı olarak — müvekkilinin sürekli bakıma muhtaç olduğunu belirterek, şimdilik —- maddi tazminat ile davalı işleten sürücü —-manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinde — plakalı aracın müvekkili sigorta şirketinde —- teminat altında olduğunu, davacının dava öncesi yapmış olduğu başvuru neticesinde—-maddi tazminat ödemesi yapılarak sorumluluklarını yerine getirdiklerini, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, bakıcı giderleri zarar taleplerini kabul etmediklerini, sağlık giderleri olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve ——–sorumluluğunda olduğunu, geçici iş göremezlik zararları talebinin ise —–da açıkça belirtildiği üzere sağlık giderleri kapsamında olduğunu ve çalışma gücünde kısmen veya tamamen kaybedilmesine bağlı giderlerin sağlık giderleri kapsamına alındığını ve sağlık giderlerinden —- sorumlu olması nedeni ile talep edilemeyeceğini, temerrütten söz edilemeyeceğini ve talep edilebilecek faiz türünün kabul anlamına gelmemek kaydıyla yasal faiz olabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; kendisinin evli olduğunu, eşinin çalışmadığını ve geçici balıkçılık işleri ile cüzi miktarda geliri olan, ailesi ile kirada oturan bir vatandaş olduğunu, davacı —– kendisine ait oturduğu evinin bulunduğunu, davacını ailecek zengin olduklarını, davacının —- yaşında olduğunu, bildiği kadarı ile—— görme özürlüsü olduğunu, kendisinin mevcut görme kaybıyla ulu orta dolaşmamasının gerektiğini, kendisinde kaza sırasında alkol olmadığını, maluliyet oranının tespitinde mevcut rahatsızlıklarının dikkate alınmasını, manevi tazminat talebinin de çok yüksek olduğunu, duyarlı davranarak davacıyı hemen kendisinin hastaneye götürdüğünü, hastaneden çıktıktan sonra kontrol amaçlı gideceklerini söylemeleri ile —- para verdiğini, manevi talep edilen miktarı ödeyecek gücünün olmadığını, davacının olay anında yaya olarak yolun solundan gitmesi gerekirken trafiğin akış yönünde sağdan gittiğini, kendisinin kaçtığını ancak davacının sağ şeritte yolun ortasına yakın bir kısımda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan—- plaka sayılı aracın — düzenleyen davalı sigorta şirketi ile aracın maliki ve kaza anındaki sürücüsünden maddi ve manevi tazminatının tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmıştır.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası, —- kazaya karışan araca ait trafik tescil kayıtları, — sayılı soruşturma dosyası,—- tarafından düzenlenen sosyal ekonomik araştırma raporu getirtilerek dosya içine alınmış, davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadığı —- gelen cevap ile anlaşılmıştır.
Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle —- plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce —– yapıldığı, ancak taraflar arasında imzalanan bir ibranamenin olmadığı, havale yolu ile ödemenin yapıldığı, sigortalısının diğer davalı — olduğu, aracın kullanım şeklinin hususi olduğu, kaza anındaki sürücünün de davalı — olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin —- ceza dosyasının incelenmesi neticesinde, soruşturma dosyasında —- alınan bilirkişi raporunun bulunduğu, raporda sürücü —-tek yönlü yolda ters yönde seyretmemesi,sağ tarafından yürüyen yaya nedeniyle etkili fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken gerekli tedbirleri almayıp yaya olan müştekiye çarptığı olayda asli kusurlu olduğu,yaya müştekinin ise kusursuz olduğunun belirtildiği, mahkemece soruşturma dosyasındaki rapor esas alınarak ve sanık sürücü — asli kusurlu olduğu ve müşteki —kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmasına sebebiyet vererek taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçunu işlediği gerekçesiyle —- tarihinde kesin olmak üzere hüküm verildiği görülmüştür.
Mahkememizce hastane evraklarının toplanmasından sonra davacının maluliyetinin değerlendirilmesi bakımından—-rapor alınmış, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan —-davacının sürekli maluliyet oranının— olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği ve bu süre içinde — bakıcı yardımına ihtiyaç duyacağı belirlenmiştir.
—- tarihli maluliyet raporu uyarınca dosya orantısal kusur oranlarının tespiti ve hesaplama yapılması için bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından —- tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen ———– açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etkenlik arz ettiği için mevcut olan yaralamalı trafik kazasında % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı yayanın —–Yönetmelikte belirtilen yayaların uyması zorunlu kurallara riayet ettiği, kendisinin yaralanmasıyla neticelenen trafik kazasında alabileceği herhangi bir tedbir ve önlem bulunmadığından kendisine kusur izafe edilmesinin uygun görülmediği, hesap yönünden yapılan incelemede davacının geçirmiş olduğu kaza sonucu; — tarihi itibariyle talep edebileceği —- olduğu, daimi/sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise —- olduğu, toplam zararın —olacağı, davalı sigorta şirketi tarafından — ödeme yapıldığından talep edeceği bakiye maddi zararının bulunmadığı, — aylık talep edebileceği bakıcı gideri zararının— olduğu ve bunun kabul edilmesi durumunda toplam zararın — olduğu, ödenen —– talep edebileceği” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekilleri ile davalı —tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından —– talep arttırım talebinde bulundukları beyan edilmiş, talep arttırım dilekçesi davalı taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin—- tarihli celsesinde, —-göz önüne alınarak, tazminata konu hesaplamada ——- bilinmeyen devredeki gelirlerin her yıl için —- suretiyle ek rapor tanzim edilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —-tarihli ek rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen ek raporda özetle —- tarafından oluşan yeni içtihatlar doğrultusunda —
tabloları dikkate alındığında, işbu ek rapor tarihinde bilinen en son —- ücretleri dikkate
alınarak hesaplama yapıldığında, davacının kaza sonucu —— tarafından davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik
ödemesi yapılmadığı,
Sürekli iş göremezlik- efor kaybının — maluliyet oranı dahilinde, —- olduğu toplam maddi zararın — olabileceği,
— tarihinde ödenen —— bakiye maddi zarar
alacağının bulunduğu, iyileşme süresi içinde—- bir başkasının bakımına gereksinim
duyabileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği dosyada mübrez —- raporun da görülmekle; davacının talep
edebileceği bakıcı giderleri zararının — olabileceği” yönünde tespit ve değerlendirme bulunulmuştur.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından —- bakıcı gideri zararının davalı sigorta şirketinden —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talep edilmiş, yine manevi tazminat taleplerinin olduğu beyan edilmiş, ıslah harcı yatırılmış, davalılara ıslah dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı sigorta vekili tarafından davanın esasına ilişkin beyan dilekçesi sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, ceza dosyası, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davaya konu kazanın —- sevk ve idaresindeki—plaka sayılı araç ile —– içinden çıkış yaptığı ve —- istikametine doğru ters yönde seyir halinde olduğu esnada yolun sağ tarafında yürüyen katılan —— çarpması sonucu meydana geldiği, gerek soruşturma ve ceza dosyasında toplanan deliller alınan bilirkişi raporu, gerek mahkememizce aldırılan kusur durumuna ilişkin rapor göz önüne alındığında kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tamamen % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı yayanın kazanın meydana gelmesinde yahut zararın artmasına etki edebilecek nitelikte müterafik bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalı sürücü ve aracın trafik sigortacısı konumunda olan davalı sigorta şirketinin meydana gelen maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu açıktır. Tazminat yönünden yapılan incelemede ise kazanın meydana geldiği tarih ile poliçenin düzenleme tarihi dikkate alındığında uygulanması gereken yönetmelik —–de bu yönetmelik doğrultusunda rapor aldırılmıştır. Yargılama sırasında —- iptal kararı ve sonrasında bir kısım —-tarafından verilen kararlar göz önüne alınarak davacı tarafa —– esas alınarak rapor tanzim edilmesi için yeniden bir talebi olup olmadığı sorulmuş ve neticede davacı tarafça talebi olmadığı beyan edilmiş ise de esasen —- iptal kararı sonrasında hukuk birliğinin sağlanmasına yönelik verilen güncel kararlarında —–haksız fiile dayalı tazminat taleplerinde uygulanması gereken yönetmeliğin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik olması gerektiği ve kararlarında raporun kaza tarihi —- tarihleri arasında ise —– uygun olarak düzenlenmesi belirtildiğinden anılan yönetmelik hükme esas alınmış ve —- uygun olarak düzenlenen raporda davacının daimi maluliyetinin — olduğu , iyileşme süresinin— kadar uzayabileceği, —- yardımına ihtiyaç duyabileceği belirlenmiştir. Anılan — tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından da ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi göz önüne alınarak bakiye ömrün belirlenmesinde ——— suretiyle tazminat miktarının hesaplanmasının belirtildiği görüldüğünden mahkememizce de hesaplama tekniği yönünden bilirkişiden — tarihli ek rapor aldırılmış ve davacının rapor tarihi itibariyle geçici iş göremezlik zararının —- sürekli iş göremezlik zararının — olduğu, — tarihinde ödenen —— bakiye maddi zarar
alacağının bulunduğu yine—- bakıcı gideri zararının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketinin yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının incelenmediği yönünde yapılan itirazlara ilişkin olarak ise öncelikle somut olayda taraflar arasında imzalanan bir ibraname bulunmamaktadır. Davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafça yapılan başvuruya istinaden havale yolu ile dava öncesinde ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere —- maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren —-içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren —- hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Taraflar arasında ibraname olması durumunda —-içinde dava açılmadığı taktirde hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesi, süresinde dava açıldığı taktirde ise ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi, bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarı karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi şayet, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanarak zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı sigorta şirketince yapılan ödemeye hesaplamanın yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz de uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmesi gerekecektir. Ancak tüm bu hususlar için öncelikle ibraname bulunması gerekmektedir. Oysa ki somut olayda, ibraname bulunmadığından davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme bir nevi makbuz hükmünde olup, ödeme tarihi itibariyle ödemenin yeterli olup olmadığının incelenmesi somut olay için mümkün değildir. Dolasıyla karar tarihine en yakın veriler ile hesaplama yaptırılmış ve ödenen bedel güncellenerek mahsup edilmiştir. Açıklanan gerekçeler ile davacının ıslah dilekçesi de göz önünde bulundurularak maddi tazminat davası yönünden davanın kabulü ile, — kaza tarihinden, davalı —- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, kaza tarihi ve olayın oluş şekli, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusur durumu ve yaralanmanın niteliği ve iyileşme süresi ile birlikte tarafların sosyo ekonomik durumları da göz önüne alınmış, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması, olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi göz önüne alınarak taktiren — manevi tazminatın davalı —– itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN
1-Davanın kabulü ile,
a)—- sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile —- kaza tarihinden, davalı —– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
B-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
-Taktiren, — manevi tazminatın davalı—- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
C-1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken toplam —– karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan —— davalılardan müştereken ve müteselsilen, bakiye —-yalnızca davalı —– hazine adına irat kaydına,
2-Davacı tarafça maddi ve manevi tazminat davası yönünden peşin, tamamlama ve ıslah olarak yatırılan toplam —- harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
D-1-Davacının açmış olduğu maddi tazminat davası yönünden kabul edilen kısım için karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
2-Davacının açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden kabul edilen kısım için karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı —-alınarak davacıya verilmesine
E-1-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından tarafından yapılan ——— davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Maddi tazminat davası yönünden davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından tarafından yapılan — yargılama giderinin haklılık oranına göre — davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Manevi tazminat davası yönünden davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
F-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalıların yokluklarında, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2021