Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/986 E. 2021/40 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/986 Esas
KARAR NO: 2021/40
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ: 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–adresinde mukim işyeri müvekkili şirket ——– kapsamında sigortalandığı, aynı zamanda müvekkil şirket sigortalısı ile davalı güvenlik şirketi arasında güvenliğin sağlanması yönünde anlaşılması sonucu sözleşme imzalanarak müvekkil şirket sigortalısı tarafından güvenliğin sağlanması edimi bedel karşılığı davalı şirkete yükletildiği, sigortalı iş yerinde —— saatleri arasında, iş yerinin kapalı olduğu esnada meçhul şahıslarca, iş yerinin giriş kapısının zorlanarak açılmak suretiyle, içeri girilip içinde —- bulunan —- kasası ve masa üzerinden—— model —— bilgisayarın çalınarak hırsızlık hasarı meydana geldiği, ——— durumda ‘hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün; kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek öldürme, yaralama, zor şiddet kullanma veya tehditle, araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde, tırmanma veya aşınma suretiyle girilerek, sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak yapılması halinde meydana gelecek hasarlar teminat altına alınmıştır…” hükmüne havi olduğu, bu nedenle iş yerinde oluşan hırsızlık sonrası hasar sigorta poliçesi kapsamında müvekkil şirket tarafından ödendiği, müvekkil şirket zarara uğrayanlara ödediği paranın rücuen tazmini amacıyla, güvenliğin sağlanamaması nedeniyle davalıya karşı huzurdaki davayı ikame ettiği, ekspertiz raporunda, hasar miktarının, —–olduğunun belirtildiği, hasar tazminatının müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiği, talebin,—— tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber sorumlulardan tahsilinden ibaret olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Sigortacının halefiyetini” düzenleyen 1472.nci maddesi gereğince, müvekkil şirketin dava dışı sigortalının tüm hak ve alacaklarına halef olduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, — alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek,——- uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin, dava dilekçesinde özetle; —– meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle oluşan toplam —– zararın, müvekkili şirketten rücuen tazminini talep ettiği, müvekkil şirketin, —– verdiği, dava konusu olayın meydana geldiği——–meydana geldiği, dolayısıyla siteye dışarıdan giriş yapan kişilerin sadece ——sakinlerinden oluşmadığı, ticari anlamda kamuya açık faaliyet yürüten bağımsız alanların mevcut olduğu, tüm sitenin,—— adet kamera ile takip ve kontrol edildiği, bu kameraların bir kısmında arızalar meydana gelebildiği ve bu durumun —–teknik yönetimine iletildiği, ancak bazen sorunun geç giderildiği, nizamiye içerisindeki kamera görüşünde problem olduğu, —– tarihinde teknik elemana bildirildiği, bu durumun tutanak altına da alındığı, projede hırsızlık vakasının gerçekleşmiş olduğu yerin, —–yönetiminin ofisinin olduğu, hırsızlığın meydana geldiği tarihin ——— olduğu ve olay sonrası güvenlik elemanları tarafından tutanak tutulduğu, tutanakta da yer aldığı üzere, güvenlik amirlerince Kamera görüntüleri izlendiğinde, şüphelilerin giriş yaptığı andan önce,—- aracın —– yaptığı, bariyerin kapandıktan sonra, şüphelilerinde arkalarından giriş yaptığının görüldüğü, özel güvenlik görevlisi ——– kartı gösterdiklerini ve bu yüzden bariyeri açtığını ve içeriye aldığını beyan ettiği, fakat giren araçların plakaları görülemediği için ve kamera saati ile güncel saat arasındaki fark olması sebebi ile nokta tespiti yapılamadığı, plakalar okunamadığı için ——- tespit edilemediği, kamera sisteminden kaynaklı bu okuma problemi müvekkil şirketin sorumluluğunda olmadığı, —–yönetim ofisinde sabit çalışan ve koruma yapan bir personel mevcut olmadığı, —–yönetimi ile müvekkil şirket arasındaki hizmet sözleşmesi gereğince böyle bir görevlendirme de bulunulmadığı, —-yönetim ofisi kapalı otopark içerisinde olduğundan, devamlı izlenebilir bir alanda olmadığı, bu nedenle kapı girişindeki personelin bu hırsızlık vakasını görmesinin mümkün olmadığı, müvekkil şirketin korumakla mükellef olduğu alanların, bağımsız bölümler olmadığı, ortak kullanım alanları olarak nitelendirilen yerler olduğu, ortak kullanım alanları ise, tanımlanmış iş planına göre saatte bir kez devriye personeli tarafından kontrol edildiği, nokta görevinin sadece kapılarda yerine getirildiği, kapı girişinden geçiş yapacak olan daire sakinleri için —– olarak tabir edilen sistem mevcut olmakla beraber, araçlarına bu sistemi almadan, —-yönetimi tarafından kendilerine verilmiş olan giriş kartı ile araç penceresinden göstererek giriş yapılabildiği, bu şekilde giriş yapanların personelce uyarıldığı ve —-yönetimine başvurmalarını talep edildiği, aracın giriş yaptığı saatte —–yönetim ofisinin çalışmadığı, ayrıca, —-yönetim ofisinin izinsiz girişlere dair herhangi bir ihbar/alarm sistemininde mevcut olmadığı, giriş yapan araç şoförünün, —-giriş kartını göstererek giriş yaptığı, havanın karanlık ve kar-tipi yağışlı olması sebebi ile seçicilik mümkün olamadığı, araç camları siyah filmli olduğundan, aracın arka kısmında birilerinin olup olmadığının tespit edilemediği, —–yönetim odasının bulunduğu alanda kameranın olmaması, burada daimi görevli bir personelin bulunmasının görev tanımı içerisinde de olmaması karşısında müvekkil şirket elemanlarının yapabilecekleri bir şey olmadığı, dolayısıyla bir ihmal söz konusu olmadığı, meydana gelen hırsızlık olayında müvekkil şirketin hiçbir kusur ve sorumluluğunun olmaması, olayın meydana geldiği gün de personellerin görev yerlerinde olması ve gerekli kontrolleri yapması karşısında davacı—– meydana gelen zararın tazmini yönündeki rücu talebini kabul etmenin mümkün olmadığı, bu nedenle davanın reddini talep ettikleri, açıklanan neden ve durumlar karşısında, davacının haksız ve yersiz davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı —– dava dışı sigortalısı arasında imzalanan ticari risk sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalı iş yerinde —- meydana gelen hırsızlık eyleminde meydana gelen hasarın sigorta genel şartları çerçevesinde —- olarak hasar tazminatını ödediği, halefiyet ilkesi gereğince ödenen bu tazminat bedelinin davalıdan rücuen tahsiline yönelik tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
—– suretleri celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller incelenmiştir.
—– prim ödeyenin——– teminat altına aldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra dosya taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar rapor tanzimi için sigortacılık uzmanı bilirkişi ile —– bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilerek alınan raporda özetle; konu ile ilgili, davalıların müştereken ve müteselsilen olarak; —–meydana gelen olayda %75 oranında kusurlu olduğu, Çalındığı beyan edilen laptop, harici disk ve çelik kasanın, demirbaş olarak kayıt edildiği, çalındığı beyan edilen emtianın faturaların olduğunun anlaşıldığı hasar toplamının —- olduğu ve davacı— tarafından,——— ödendiği, Maddi hasarın tespitine yönelik uzmanlığımız bulunmadığından bu hususta görüş verilemediği, Sonuç itibarıyla, davacı ———- dolayısıyla, sigortalı işyerinde meydana gelen zararın, poliçe genel ve özel şartları gözetilerek toplam ——olan zararın, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödendiği, —– yapılan teknik tespitler kapsamında davacının ödediği bedelin ——— rücu hakkından bahsedilebileceği, ödeme tarihi itibarıyla davalıdan faiz talep edilebileceği kanaatine varılmış olduğuna ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları toplanan deliller ve alınan bilrikişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde —- arasında,——-kapalı olduğu sırada ——- olmayan araç ile —–içerisine giren şahısların ofis kapısını zorlayarak açmak suretiyle içeri girip dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği, polisler tarafından tanzim edilen ——–izleme tutanağında marka model ve plakası belli olmayan bir aracın sitenin güvenlik noktasından sorunsuz bir şekilde geçtiğinin, —–güvenlik kapısından geçen marka ve modeli belli olmayan araç sitenin garaj kapısının yakınına gelerek, şahısların —–yönetim binasının giriş kapısından giriş yaptığı, tam olarak belli olmayan fotoğrafın içinde ———– yönetim odasına yüzleri maskeli 3 şahsın giriş yaptığı, içeride bulunan kasa olduğu tahmin edilen malzemeyi sürükleyerek çıkardıkları 1 şahsında masa üzerinde duran ——– bilgisayarı aldığı, ———- sitenin yönetim odasına yüzleri maskeli 3 şahsın giriş yaptığı, içeride bulunan kasa olduğu tahmin edilen malzemeyi sürükleyerek çıkardıkları, Marka, modeli ve plakası belli olmayan aracın sitenin güvenlik noktasından çıkış yaptığının tespit edildiğinin belirtildiği, dosyada mübrez ekspertiz raporunda çalındığı beyan edilen demirbaşların tutanağa geçirilmiş olduğunun tespit edildiği, çalınan laptop, harici disk ve çelik kasanın alınış faturaların olduğunun belirtildiği, hasar toplamının —- olduğu ve davacı ———— ödendiği, her ne kadar bilirkişi raporunda dava dışı sigortalıya %25 oranında müteselsil kusur yüklenmiş ise de ——– izlenen bir sitede araç giriş ve çıkışlarında gereken özeni göstermediği, marka, modeli ve plakası belli olmayan bir aracı siteye alırken temkinli davranmadığı, aracın içinin kontrol edilmediği, monitörden sitenin iç kısımlarının takip edilmediği ve —–içerisinde devriye görevi yaparak oluşabilecek olumsuzluklara karşı yeterli tedbir alınmadığı, proaktif bir güvenlik hizmeti verilmediğini gösterdiği, ———özel güvenlik görevlilerinin gerekli dikkat ve özeni göstermediği değerlendirilerek davacı yana kusur yüklenmeksizin davalı güvenlik şirketinin, sözleşmeye uygun olarak güvenlik hizmeti verilmediğinden, meydana gelen hırsızlık olayında davalının tam kusurlu olduğu sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Devam eden duruşmaların olması ve iş yoğunluğu nedeniyle ayrıntısı bir aylık süre içerisinde yazılacak gerekçeli kararda gösterileceği üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
——- ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 359,63-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 89,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 269,72-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 89,91-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 169,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.610,5-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 19/01/2021