Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/975 E. 2023/56 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/975 Esas
KARAR NO : 2023/56

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu——-şubesi 21.08.2018 keşide
tarihli 118.560,00 TL’lik çek ——-Şirketi müvekkili şirket ve——- arasındaki ticari ilişki
gereği——- ile müvekkili şirket arasında gerçekleştirilen tarım ürünü gübre alışverişi sebebiyle müvekkili şirket tarafından —–lehine keşide edilmiş hemen ardından ise ——tarafından —— lehine cirolanarak verildiğini, müvekkili şirket tarım için gerekli olan gübre ilaç tohum ve benzeri gibi ürünlerin satımı işi ile uğraşmakta ve bunun için birçok şirket ile ticari ilişkisi bulunduğunu, bu konuda ——- müvekkilin ticari
ilişki içerisinde olduğu şirketlerden biri olduğunu,——-söz konusu ticari
ilişkide yurt dışından gelecek ürünler ile ilgili ———-yapmakta ve şirkete ürün temin etmekte olduğunu, yurt dışından gelen ürünlerin müşterileri çiftçileri teslimi ise —–şirketin yani —— yetkilisi —— teknik satış elemanı) leri ve müvekkili şirketin yetkili elemanları tarafından birlikte yapıldığını, ürünlerin müşterilere teslimi ile ilgili —–şirket genel olarak ——- göndermekte dolayısıyla ürünlerin teslimi ile ilgili müvekkili şirketle sürekli olarak irtibat halinde olan ——olduğunu, ——-ve müvekkili şirketin yetkili elemanı tarafından müşteriye çiftçiye ürünlerin teslim edilmesinin ardından müşteri tarafından ürünlerin bedeline karşılık senet/ çek vs düzenlenerek —— aracılığı ile müvekkiline teslim edilmekte daha sonra müvekkili tarafından bu senet/çek bedellerinin müşterilerden tahsili sağlandığını, alacaklı konumundaki—— ile müvekkili şirket arasındaki bu düzen uzun zamandır bu şekilde işlemekte olduğunu, işbu itiraza konu olayda yine yukarıda anlatıldığı şekliyle tarım ürünü
alışverişi gerçekleşmiş ve bu alışveriş karşılığında alacaklı şirket lehine iş bu itirazımıza konu çek ve başka çeklerde ileri tarihli olacak şekilde keşide edilerek verildiğini, ancak —— Şirketi çalışanı olan——-tarafından müşterilere tarım ürünlerinin teslim edilmesi neticesinde müvekkiline vermiş olduğu senetlerin sahte olduğunun anlaşılması üzerine müvekkili tarafından ——Cumhuriyet başsavcılığı’na nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının işlenmiş olması sebebiyle —–şirketini temsilen genel müdür ——-hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, bunun üzerine baş savcılıkça ——-soruşturma nolu dosya ile soruşturma başlatılmış olup söz konusu soruşturma devam ettiğini, ayrıca belirtmek gerekir ki dava konusu olayımıza ilişkin başka şirketler tarafından da —— hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olup bu dosyalarda yukarıda belirtmiş olduğumuz soruşturma dosyası ile birleştirildiğini, öte yandan iş bu itiraza konu olay açısından müvekkili şirket ile aynı
konumda olan—— isimli tarım şirketi de Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmakla birlikte kendileri tarafından ——-şirketi lehine keşide edilen çeklerle ilgili takip öncesi tedbir talepli menfi tespit davası açılmış söz konusu davada tedbiren durdurma kararı verilmiş olup ilgili dava ——.Asliye Ticaret mahkemesi ——esas numarası ile görülmeye devam ettiğini, bu dava dosyasında mahkemenizce incelenmesi durumunda itiraz konusu olayında ——Şirketi ile tarım ürünü alışverişinde bulunan müvekkili şirket başta olmak üzere birçok şirketin hukuka aykırı bir şekilde mağdur edildikleri daha net bir şekilde anlaşılacağını, söz konusu mağduriyete——Şirketinin resmi olarak çalışanı olan——ve bu doğrultuda ——-Şirketinin bizzat kendisi tarafından sebebiyet verildiğini, ——- çalışanı yetkilisi ve temsilcisi konumunda olan ——– arasındaki ilişki TBK.madde 116 anlamında yardımcı kişinin sorumluluğu kapsamında olup bu ilişki sebebiyle ciddi boyutta mağduriyete uğrayan müvekkil şirketin zararının TBK madde 116 çerçevesinde —— tarafından giderilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından yukarıda
bahsedilen ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine ——-
tarafından çalışanı——-iş akdi 07.05.2018 tarihinde sonlandırıldığını, iş bu davaya konu çekle ilgili müvekkili aleyhine icra takibinin başlatılması durumunda söz konusu takibin öncelikli olarak teminatsız aksi halde mahkemenizce belirlenecek teminat karşılığında tedbiren durdurulması, davalı tarafa elden teslim edilen çekin bedelsiz kaldığının ve davalı tarafa borçlu olmadığımızın tespitine, iş bu davaya konu——-şubesi 21.08.2018 keşide tarihli 118.560,00 TL’lik çek ile ilgili tensiple birlikte öncelikle teminatsız ve mahkemenizce belirlenecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilerek konu ile alakalı ——-müzekkere yazılmasına,
devamla yapılacak olan yargılama neticesinde davalı tarafa elden teslim edilmiş
olan çekin bedelsiz kaldığını ve müvekkilin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar
verilmesini vekâleten talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davalı müvekkili şirket ——şirketi merkezi
——-bulunan zirai gübre ve tarım ürünleri alanında faaliyette olan ülkemizin çeşitli
bölgelerinde bayilik veren uluslararası saygın bir firma olduğunu, davacı yan ise müvekkili ile zirai ürün alışverişi yapan——- bölgesinde faaliyette olan ancak
menfi tespit davası konusu çekin sadece keşidesi sıfatı ile huzurdaki davayı açan ürün sattığı yüzlerce bayiden bir tanesidir davacının dava dilekçesinde bahsi geçen 118.560 TL bedelle çek diğer ticari ilişkide olduğu bayi —— isimli şirketten taraflarına ciro olarak teslim edilen çek olduğunu, dava konusu çekin davacı yan——ile olan alışveriş için verilmediğini, davalı müvekkil şirket ile dava dışı bayi——- firması arasında ürün satışı için anlaşılmış olup kendilerine 30.11.2017 tarih —— seri numaralı sevk irsaliyesi düzenlenerek aynı gün ürün teslimi gerçekleştirilmiştir. Ürünü —— şirketi kaşesi ve imzası ile şirketin resmi adresinde sevk irsaliyesi ile birlikte firma yetkilisi teslim alındığına, buna karşılık olarak da dava konusu ——- şubesi 21.08.2018 tarihli 118.560,00 TL bedelli çek müvekkiline teslim edildiğini, dolayısı ile davacı yanın iddia ettiği olaylar silsilesi bu alışveriş bittikten sonra bayinin basiretsiz davranışları nedeni ile yaşandığını, müvekkilinin ürünleri sorunsuz ve eksiksiz bir şekilde teslim ettiği ve karşılığında çeki teslim aldığı sunacağımız deliller ile son derece açık olduğunu, satıştan sonra bayinin ürünü kime sattığı nasıl bir ilişki içine girdiği ya da sonrasında kim tarafından zarara uğratıldığı sayın mahkemenin de takdir edeceği üzere hukuken müvekkilin ile alakası olmayan konular olduğunu, ticari hayatın olağan akışına göre her mal alışverişinden sonra alan kişinin malı ne yaptığı ya da ne şekilde kime sattığı ilk satıcının hukuki sorumluluk alanından çıkar kaldı ki dava konusu çekin hangi alışverişi için kimden alındığı ve malın sevk irsaliyesi ile eksiksiz teslim edildiğini gösteren evraklardaki imzaları da
davacı tarafın hiçbir itirazı olmadığını, yine davacı yanın dava dilekçesinde iddia ettiğinin aksine, —–şirketteki görevinin ziraat mühendisi olup, şirketin bölgelerde çalıştığı bayilerin bağlantılı olduğu çiftçilere müvekkili şirketin ürünlerinin tanıtımını yaparak teknik detaylarını irdeleyip ürünlerden nasıl daha fazla fayda sağlayacakları
konusunda bilgi vermediğini, ürün teslimi ile ilgili bir yetkisi bulunmadığını, bununla birlikte müvekkili şirketin çalışma prosedürü içinde bayiler adına müvekkili şirketin bilgisi olmadan tasarruf edebilme yetkisi ve talimatı verilemeyeceğini, davacının iddia ettiği bayilerle yaşanan olaylar tamamı ile—— ile kişisel güven ilişkisinden kaynaklı ve şirketin satışından sonra bayinin çiftçilere satışı ile ilgili olay
—–o tarihte şirketin elemanı olup bölgeye hâkimiyeti ve güvenilirliğini kullanarak bir
takım iddia edilen sahte senetlerle hayali satışlar gerçekleştirmiş olup şirketin saygınlığını ve şirket çalışanı olmasından dolayı bu tarz çirkin olaylar da şirket adının anılmasından dolayı kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, dava konusu olmamakla birlikte Davacı yan tarafından emsal gösterilen —— esas sayılı dosyasında tedbir talebi reddedilmiş ve——- ile ilgili ticari ilişkiler gereği menfi tespit davasının açılmasının ardından borçları şirketimiz tarafından yeniden
revize edilerek yeni çek alınmış ve borçlarını da ödemeye devam etmekte olduğunu beyanla izah edilen nedenleri ile fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı
ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile davacıya aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar
verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ——Şubesine ait keşidecisinin davacı ——olan, lehtarının——-seri numaralı, 21/08/2018 keşide tarihli, 118.560,00 TL bedelli çekin bedelsiz kalması sebebiyle borçlu bulunmadığının tespiti talebine ilişkindir.Davacı, dava konusu çekin bedelsiz kalması sebebiyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar
verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——Esas sayılı dosyası ve—– Cumhuriyet Başsavcılığının——-Soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,——ve —— Ticaret Sicili Müdürlüğünden taraf şirketlerin sicil kayıt bilgileri celp edilmiş,—–Bankasından dava konusu çeke ilişkin bilgiler celp edilmiş, ——Ağır Ceza Mahkemesinin ——- Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, 22.02.2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen 22.02.2022 tarihli raporunda özetle, “.Davalı şirket tarafından ibraz edilen 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerin;T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226’ ve —— Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu,
Davacı şirketin ——-Şubesi 21.08.2018 keşide tarihli 118.560,00-TL’lik çek ile ilgili BEDELSİZ KALDIĞININ ve davacının davalı tarafa BORÇLU OLMADIĞI yönündeki talebinde haklı olmadığı,Davacı tarafından——Esas sayılı dosyasına konu 3 adet 124,800,00 TL, 195.000,00 TL bedelli, 62.400,00 TL bedelli senetler ile bedelsizlik iddiasına ilişkin taraf ticari defterlerinde herhangi bir kaydın bulunup bulunmadığı” hususunda taraf ticari defter kayıtlarında herhangi bir bulguya rastlanmadığı” yönünde görüşlerini bildirmiştir.HMK150/1 maddesinde; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” düzenlenmiştir. Aynı kanunun 320/4 fıkrasında ise ; ” Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır” denilmektedir.
Somut olayda, mahkememizin 17.11.2020 tarihli duruşma tutanağı ile basit yargılama usulüne geçildiği, bu hususun taraflara tebliğ edildiği, dosyanın 11.03.2021 tarihinde takipsiz bırakılması sebebiyle dosyanın HMK 150 md gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin süresi içerisinde yenileme talebi ile dosyanın ele alındığı ve yeni duruşma günün verildiği, yenileme tensip zaptı ve duruşma gün ve saatinin taraflara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen davacının 26.01.2023 tarihli duruşmasına da katılmadığı anlaşılmıştır. HMK 320/4 maddesi dikkate alındığında eldeki davanın basit yargılama usulüne tabi olması sebebiyle birden fazla takipsiz bırakılamayacağından HMK 150, HMK 320/4 maddeleri gereğince usulüne uygun bir şekilde takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 150, HMK 320/4 maddeleri gereğince usulüne uygun bir şekilde takip edilmeyen DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar harcı 179,90-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.024,71-TL harcın mahsubu ile artan 1.844,81‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 44,05-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 7/1 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—— Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.