Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/957 E. 2020/673 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/957 Esas
KARAR NO: 2020/673
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında süregelen ticari ilişki sebebiyle taraflar arasında sözleşmenin mevcut olduğunu, ticari ilişki olduğunu, bu ilişkiye dayalı sözleşmenin de bulunduğunu, davalının—– tarihleri arasında bakiye borcunun —– olduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine —— dosyası ile ilamsız icra takibine başladıklarını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının faiz ve yetki yönündeki itirazında haksız olduğunu, takipten önce işlemiş faiz yönünden taleplerinin olmadığını iddia ederek; davanın kabulüne, davalının —— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile —— takip tarihinden itibaren işlemiş ticari temerrüt faiziyle devamına, alacak miktarının %20 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafayükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ekte sunmuş olduğu cari hesap ekstrelerine istinaden talepte bulunarak dava açtığını, ancak davalı tarafından yapılan ödemeleri ve —– seri nolu sevk irsaliyesi ile davalı tarafından davacıya gönderilen — adet ——– dikkate alınmadığını, —– seri nolu sevk irsaliyesi ile davalı tarafından —–adet ——- bakım yapılmak üzere davacı tarafa gönderildiğini, davacı tarafın alacağına mahsuben bu fırınları aldığını ve davalı şirkete iade etmediğini, bu fırınların değerinin——-olduğunu, bu sebeple davacı şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davacı tarafın faiz talebinin de haksız olduğunu savunarak; davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı şirketin kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında mal alım satım ilişkisinden kaynaklı ticari ilişki nedeniyle cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, ——sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- borçlusunun —— olduğu; takibin —- asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —– tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde ——-tarihli dilekçe ile yetkiye borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığından —- yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın —- tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, davalının şirket —– olduğundan ——–Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat doğrultusunda davalı defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak —— tarihli talimat raporu düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen talimat raporunda özetle, ”davalı şirket tarafından ibraz edilen ——— yıllarına ait ticari defterlerin; usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehlerine kesin delil vasfına haiz olduğu,—– hesap dönemi içinde —- borcu, —- hesap dönemi içinde —- borcu, —- hesap dönemi içinde —- borcu ve —- hesap dönemi içinde—- borcu olduğu, dava konusu olan —-tutarın, davalı borçlu hesabında —- olarak göründüğü, davacı firmanın kesmiş olduğu—- tarihli —- numaralı toplam tutarı —– tarihli —numaralı —-faturanın davalı resmi kayıtlarında olmadığı, yine davalı firmanın göndermiş olduğu —-tarihli ——havalenin de resmi kayıtlarında olmadığı, davalı firmanın muavin kayıtlarına işlenmeyen — adet davacı tarafça kesilen fatura ve — adet havalenin bulunduğu ve bunların işlendiğinde, davacı firmaya —- borcu bulunduğu ve takipteki tutar ile—- fark ile tuttuğu, sonuç olarak taraflar arasında —— yılları arası ticari ilişki bulunup davacı tarafından davalı tarafa satışı yapılan imalat makinelerinin ilişkinin konusunu oluşturduğu, takibe dayanak alacağın davalı cari hesabında yer aldığı, davalının dilekçesinde belirtmiş olduğu tamir ve bakımı yapılmak üzere gönderilen — adet —– ——- imalat makinelerinin —- tarihinde —-umaralı irsaliye ile sevkıyatının yapıldığı, irsaliyede teslim eden ve alan imzalarının bulunmadığı ancak davalının —– yüklediğine dair ——-firmasından yükleme hizmeti aldığı ve bununla ilgili —-numaralı —– tutarlı irsaliye fatura kesildiği ve ayrıca —- firmasından bu malzemelerin —– naklinin yapılması için — numaralı —– tutarlı nakliye ödemesinin davalı tarafından yapıldığının görüldüğü ” yönünde tespit yapılmıştır.
Ticari davalarda taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi gerekmekte olup, davacı defter ve kayıtları üzerinde de alınan talimat raporu ile karşılaştırma yapılarak inceleme yapılması için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —– tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen —–tarihli raporda özetle,” Davacı tarafça sunulan —– yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226′ ve —— göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defterlerinin Kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, davacı şirketin davalı şirkete —- bedelli —– adet fatura düzenlediği, davalı şirketinde bu fatura bedellerine istinaden ——ödeme gerçekleştirdiği, faturaların ve tahsilat kayıtlarının davacı defterlerine işlendiği, davacı defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan——alacaklı olduğu, davacı şirketi tarafından davalı aleyhine kesilen faturaların davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında da işli olduğu, davalının iddia ettiği ve değerinin ——- olduğunu belirttiği makinelerin davacı şirket tarafından davalı şirkete satıldığı ve iade amacıyla davacıya yollandığına dair yani bu makinelerin iade kapsamında olup olmadığının davalı tarafından belirtilmediği, eğer makineler davacı şirket tarafından davalı şirkete satılan makineler ise davalı şirketin bu makine bedellerine ve——– numaralı irsaliyeye ilişkin İADE faturası düzenlemesi gerektiği, davalı defter ve kayıtlarında da herhangi bir iade faturasına rastlanılmadığı, diğer hususlara ilişkin taktirin mahkemede olduğu, davacı şirketçe düzenlenen faturalara davalı tarafça kısmi ödemeler yapılmış olup herhangi bir itiraz söz konusu olmadığı, davalı şirketin davacı şirkete —–imalat makinelerinin —— seri numaralı sevk irsaliyesi ile yolladığına ilişkin ve bu makinelere istinaden düzenlenmiş herhangi bir kaydın tarafların ticari defterlerinde yer almadığı , davalı şirketin davacı şirkete takip tarihi itibariyle ——— bulunduğu ” yönünde tespit yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında mal alım satım ilişkisine dayalı ticari ilişki bulunduğu hususu ihtilafsız olup, davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunup, itirazın iptali davalarında icra dairesine yetki itirazının dava şartlarından olup öncelikle incelenmesi gerekmekle davanın faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu ve davalı vekili tarafından da cevap dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiye yönelik beyanları ile davacı tarafça davanın başında sunulan belgelerden de taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu göz önünde bulundurularak mahkememizce öncelikle bu husus incelenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, aynı Kanun’un 10. maddesi gereğince, sözleşmenin ifa edileceği yer icra müdürlüğü veya mahkemesinde de icra takibi veya dava açılabilir. Burada özel yetkiye ilişkin bir düzenleme söz konusu olup, davacı davasını genel yetkili mahkemede açabileceği gibi, özel yetkili mahkemede de açabilir. Tarafların sözleşmenin ifa edileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde, sözleşmenin ifa edileceği yer, Borçlar Kanununun 73. maddesine ——- göre belirlenir. Bu maddeye göre sözleşmeden doğan para borcu, aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Bu nedenle de alacaklı, bu para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahında da takip veya dava açabilir. Somut uyuşmazlıkta da aradaki ticari ilişkinin varlığı göz önüne alındığında, takibin para borcuna dayalı olduğu ve davacının yerleşim yerinin —— mahkemeleri ve icra dairelerinin yetki sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından davalı vekilinin icra dairesi ve mahkememiz yetkisine ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Yine alınan bilirkişi raporları ile her iki taraf şirketin de usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarının birebir örtüştüğü, davalının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafa takip tarihi itibariyle takip tutarı kadar borçlu olduğu ve ticari defterlerin kesin delil niteliğinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda davalı vekilinin borcun bulunmadığına ilişkin itirazları yerinde görülmediği gibi, davalı tarafın davacıya — adet —–bakım ve onarım yapılmak üzere gönderdiğini, fırınların bedelinin—- olduğu, davacının alacağına mahsuben bu makineleri aldığı iddiasında bulunulmuş olup tarafların incelenen ticari defterlerinde fırınların davacı alacağından mahsup edileceği yahut edildiği bedelinin —— olduğu yönünde hiç bir kayıt yer almamaktadır. Kaldı ki davalı tarafça sunulan irsaliyede teslim alan ve eden kısımları imzasız olmakla birlikte esasen davacı taraf bu makinelerin gönderilmediği yönünde bir itirazda bulunmamış, makinelerin bakım onarım için gönderildiğini ancak davalı tarafça masrafın verilmediğini, makinelerin hurda durumunda olduğunu belirtmiştir. Yani bu makineler davacı tarafından davalı tarafa satılan ve iadeye konu makineler olmayıp——–davalı tarafından bakım ve onarım için davacı tarafa gönderilen makineler olduğu tarafların karşılıklı beyanlarından anlaşılmakla birlikte davalı bu makine bedellerinin alacağa karşılık alındığını iddia etmekle birlikte bu iddiasını ispatla mükellef olup dosya kapsamı itibariyle ispatlayamamıştır. Kendi ticari defterlerinde dahi davacıya borçlu gözüken davalının makineleri davacıya gönderdiğini belirttiği tarihten sonra dahi davacıya ödemelerde bulunması ve davacı tarafça kesilen faturalara da herhangi bir itirazda bulunmaması, defter ve kayıtların birebir örtüşmesi karşısında davalının savunmaları yerinde görülmemiştir. Açıklanan gerekçeler ile alacaktan mahsup edilmek üzere makinelerin davacıda kaldığı iddiasının temelini ispatlanamadığından makinelerin değerine ilişkin bir inceleme yapılmasına da mahkememizce gerek görülmemiştir. Açıklanan hukuki gerekçeler ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne davalının ——- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, alacağın likit olması sebebiyle hükmedilen asıl alacak tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
-Davalının —— dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın —- %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.982,59-TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 350,53-TL’nin mahsubu ile bakiye -1.632,06-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 350,53-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 231,10-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.450-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.072,73-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.353,51-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2020