Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/954 E. 2021/1181 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/954 Esas
KARAR NO : 2021/1181

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı —- tarihinde davalı şirket tarafından sigortalanan —–aracın içerisinde yolcu olarak seyahat etmekteyken —bu aracın — plaka sayılı araca çarpması ile meydana gelen trafik kazası sonucu felç geçirdiği ve ömür boyu yatalak duruma geldiği, meydana gelen kazada —- sayılı minibüs sürücüsü —- tam ve asli kusurlu bulunduğu, davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ancak davacı şirkete sadece bakıcı gideri tazminatı ödendiği , yerleşik uygulama ve emsal Yargıtay içtihatlarında da açıkça belirtildiği üzere bakıcı gideri tedavi giderleri kapsamında kalmakta olup , maluliyetten kaynaklanan tazminattan mahsul edilemeyeceği , davalı sigorta şirketi bakıcı gideri ödemesi yaptığını ileri sürerek davacı maluliyet tazminat talebini ret ettiğini ,bunun üzerine davalı ———aleyhine —- icra takibi başlattığı , davalı sigorta aynı gerekçelerle icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosya yetkisizlik kararıyla— kayıt altına alındığı , davalı sigorta şirketinin davacı maluliyetten kaynaklanan tazminat talebini ret etmesi ve açılan icra takibine itiraz etmesi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu , zira kazaya karışan —- plaka sayılı —- olmak üzere iki ayrı poliçesi olduğu , her bir poliçenin——-limiti olduğu ,davalı ——poliçesinden kısmen evde bakım parası ödemesi yapmış , ayrıca —- poliçesinden de kısmen maluliyet tazminatı ödemesi yapıldığı , dolayısıyla müvekkilin hesaplanan 389.000,00 -TL lik kısmının halen ödenmediği , bu sebeple davalı — vaki, itirazının iptali işbu davanın açılmasını, davalı sigorta şirketinin —- icra takibine vaki itirazının iptali ile icra takibinin devamına , davalı sigorta şirketinin % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine , yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı sigorta şirketine tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, kazaya karışan —- plaka sayılı araç davacı ———— sigortalı olduğu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının ise kaza tarihi itibariyle kişi başına 200.000,00 TL olduğu, trafik sigortası genel şartları A.1.maddesi uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, — göre temin ettiği, ayrıca manevi tazminat ve tedavi talepleri teminat dahilinde olmadığı, davacı şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğu , davacı şirketin davacıya ödeme emri ile davacının gerçek zararı tamamen karşılandığı , davacı, trafik kazası nedeniyle uğradığı kalıcı sakatlık dolayısıyla maddi tazminat ödenmesi için davacı sigorta şirketine başvurmuş, olayla ilgili olarak davacı şirket nezdinde ——– açıldığı , davacı şirketçe oluşturulan hasar dosyasını hesaplama için gerekli belgelerle birlikte konusunda uzman — gönderdiği, uzman aktüer raporunda davacı için 190.775,68-TL maluliyet tazminatı hesaplamış , bu tutarı davacıya 10.06.2014 tarihinde ödediği , ödemeye ilişkin tazminat makbuzu hasar dosyasında mevcut olduğu , davacı——- tutarını davacıya ödemekle poliçeden doğan mükellefiyetini tamamen yerine getirdiği, davacı şirket aleyhine açılan haksız ve konusuz davanın reddinin gerektiği ,—-uzman aktüer tarafından — formüller kullanılarak hesaplanan maluliyet tazminatı davacıya davalı şirketçe ödendiği, ödemenin yetersiz olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı , motorlu aracın neden olduğu —- nedeniyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü davalı —, poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp, saptayarak karşılaması gerektiği, zira işletene halef olarak sorumlu tutulan sigortacı da B.K.nun 42. maddesi uyarınca zarar görenin ancak gerçek zararını gidermekle yükümlü olduğu, dolayısıyla davacının gerçek zararı tamamen karşılandığı, davacı Şirket aleyhine açılan haksız ve konusuz davanın reddinin gerektiği, davacı şirket yaptığı ödeme sonucu ibra edildiği , —– söz konusu olmadığından ibranamenin iptalinin talep edilemeyeceği, ilgili kaza lehine hesaplanan tüm tazminatın davacıya ödenmiş olmakla davalı şirketin sorumluluğunun kalmadığı ,davalı şirketin sorumluluğu yerine getirdiği davacı yana ödeme yapıldığı , davaya konu talep bakımından ibra edildiği, davadan önce tarafın davalı şirkete başvurusu üzerine iş bu hasar dosyası kapsamında,——- alınan rapor doğrultusunda belirlenen, —–ödendiği, bu meyanda davaya konu talepler bakımından, davacı başvurusuna müteakip davacı tarafından kayıtsız ve şartsız ibra edilmiş olan müvekkil şirket açısından davanın reddinin gerektiği, yukarıda izah edilen sebeplerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, tüm zarar karşılanmış olduğundan davanın reddini, davacı şirket dava açılmasına sebep olmadığından tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle,—esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/09/2021 tarihli duruşmada 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının 08/12/2011 tarihinde davalı şirket tarafından sigortalanan —- plakalı aracın içinde yolcu olarak seyahat etmekte iken meydana gelen trafik kazasında felç geçirdiği, kazada — aracın tam ve asli kusurlu bulunduğu, davaıl —- sadece bakıcı gideri ödediği, maluliyetten kaynaklı tazminat ödemesi yapmadığı, bundan dolayı yapılan başvuruyu reddettiği belirtilerek aracın hem — hem de — — sigortasından kaynaklı sorumluluğunun bulunduğunun bahsederek meydana gelen ve ödeme sonrası kalan zarar miktarının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesine yönelik olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 09/11/2015 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- olduğu, takibin 192.186,21- TL asıl alacak ve işlemiş faiz tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 23/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından takibe 20/10/2017 tarihinde süresi içerisinde asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranına ve takibin tüm ferilerine karşı itiraz dilekçesi gönderdiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı davanın 15/08/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 190.775,00 TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu meydana kaza nedeniyle —- esas numarası ile dava açıldığı, mahkememiz davacısının mağdur sıfatında olduğu, yapılan yargılama sonucunda dava dışı —– 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair karar verildiği görülmüştür.
Hasar dosyası, poliçe ile—-celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan kaza tespit tutanağı ve diğer deliller incelenmiştir.
Davalı —– mahkememize gönderilen müzekkere cevabında; — sayılı aracın 08/12/2011 tarihinde meydana gelen kazayla ilgili — tarihinde mahkememiz davacısı —mahkememiz davacısına 01/10/2012 tarihinde — ödeme yapıldığının mahkememize bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 26/03/2019 tarihli duruşma ara kararı gereği davacının geçici ve kalıcı maluliyet oranının tespit edilmesi için dosyanın — karar verildiği, — düzenlenen 17/12/2020 tarihli raporda özetle; ——- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle — %100 E cetveline göre %100(yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 23/03/2021 tarihli duruşma ara kararı gereği dosyanın trafik kazalarında uzman kusur bilirkişisi ile aktüer bilirkişi niteliği bulunan bir uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilerek davacının tazminat talepleri hakkında ve olaydaki orantısal kusur tespiti hususunda rapor düzenlenmesine karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —-raporda özetle; tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti
ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla
mahkememize ait olmak üzere; dava konusu olayın karayolları trafik kanunu kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası
olduğu , meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı önlenebilir bir
kaza niteliğinde olduğu, davaya konu trafik kazası kapsamında; — plaka sayılı araç sürücüsü —% 100 kusur oranı ile asli ve tam kusurlu olduğu, söz konusu kazanın arkadan çarpma şeklinde meydana gelmiş olması —–sayılı araç sürücüsü —- kural ihlalinde bulunmamış olması nedeni ile ku sursuz olduğu, tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti
ve benzeri diğer—kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla sürekli maluliyet oranlarının tespiti; —- tarafından düzenlenen —- raporunda— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının, —– Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı
Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle——— cetveline göre % 100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, bir başkasının sürekli bakımına muhtaç olduğu kanaatine ulaşıldığı
, 15.10.2012 ödeme tarihi itibarı ile; sürekli İş Gücü Kaybı Zararı; % 100 maluliyet oranı ile sürekli efor kaybı zararının 391.369,85 TL olduğu, — yapılan ödemelerle toplam — tazminat ödemesi ile, zararının % 53,46’ lık kısmının karşılandığı, (15.10.2012 ödeme
tarihinde; —— toplam sürekli maluliyet limiti
—– Rapor tarihi itibarı ile; sürekli İş Gücü Kaybı Zararı; % 100 maluliyet oranı ile sürekli efor kaybı zararının 1.327.898,38 TL olduğu, davacıya toplam ödenen 209.224,32 TL ‘ nin rapor tarihindeki güncel değeri —– tenzili ile bakiye sürekli maluliyet zararının —- olduğu,
zorunlu — limitin —— tarihinde davacıya ödendiği,
——- poliçesinde bulunan 200.000,00 TL limitten de —- davacıya ödendiği görülmekle; ———– bulunan bakiye limit ——- davalı —- şirketinden talep edilebilecek Sürekli maluliyet zararının bulunduğu, (her ne kadar davalı vekili tarafından bu limitin bakıcı giderleri yönünden kullanıldığı belirtilmiş olsa da, sıralı sorumluluk dava davacının oluşan maddi zararı yönünden hesaplanan işbu bakiye sürekli maluliyet zararından sorumlu olduğu kanaatine —— tarihi itibarı ile; sürekli bakıcı giderleri zararı; % 100 maluliyet oranı ile 621.936,30 TL olduğu, % 50’sine mahkememiz tarafından hükmedilmesi durumunda 12.06.2014 ödeme tarihinde 310.968,15 TL olacağı, bakıcı giderleri zararı adı altında 12.06.2014 tarihinde ödenen —– dikkate alındığında zararının
%61,35’inin karşılandığı, zorunlu —-bulunan tedavi giderleri teminatı azami limit —- sigortalarında toplam tedavi giderleri limiti ——– dahilinde bulunduğu) 26.05.2021 rapor tarihi itibarı ile; sürekli bakıcı giderleri zararı; % 100 maluliyet oranı ile sürekli efor kaybı zararının 1.857.413,10 TL olduğu, 100 maluliyet oranı ile —— olduğu, % 50’sine mahkememiz tarafından hükmedilmesi durumunda 12.06.2014 ödeme tarihinde —- olacağı, davacıya toplam ödenen —— rapor tarihindeki güncel değeri—– ——– ile bakiye sürekli maluliyet zararının—— olduğu,
—— tarihinde davacıya yapılan —— bakiye —– kaldığı,—- poliçesinde tedavi giderleri teminatı olarak bulunan ———- birlikte
davalı ——- poliçe — dahilinde talep edilebilecek bakiye bakıcı giderleri zararının —– olacağı, davalı —— tedavi giderleri teminatı olarak verilen ——-teminatından, davacının sürekli bakıcı giderleri zararından sorumluluğundan söz edilebileceği,
dava dilekçesi incelendiğinde, davacının fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davasını açmadığı, sadece talebinin ———sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamının talep edildiği görülmektedir.
İcra dosyası incelendiğinde—— olarak 09.11.2015 tarihinde İlamsız Takipte ödeme emrinin düzenlendiği ve bakıcı giderleri zararı olarak talep edildiği görüldüğü, talebe bağlılık ilkesi gereği, davacının bakiye bakıcı giderleri zararı alacağının ——-olduğu ve 12.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceği talep
edilen 190.775,00 TL’nin işbu arar miktarının içinde bulunduğu hesaplanmış olup, hukuki tüm takdir ve münakaşasının mahkememize ait olduğu, mahkemeniz savunmalarının tümüne —– tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf, iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu——- sıralarında meydana gelen trafik kazasında dava dışı sürücü —– sevk ve idaresindeki —— sayılı minibüsün önünde aynı yönde seyreden dava dışı sürücü——- sevk ve idaresindeki ——— —- kısmına çarpması sonucu —kişinin hayatını kaybettiği ve —– yaralandığı, gerek ceza davası için—— tarafından düzenlenen —- raporda gerekse mahkememizde alınan kusur raporlarının birbirleri ile uyumlu olduğu,—- plakalı araç sürücüsü —- asli ve tam kusurlu olduğu,— plakalı —- sürücüsünün ise kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, mahkememizce de davalı — nezdinde sigortalanan —- kusurunun asli ve tam olduğunun kabul edildiği, davacının—–tarihli raporda belirtildiği gibi geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,— tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle ——oranında olduğu, davacının——- — olduğundan gelirinin bulunmadığı, kaza tarihi itibariyle asli ve tam kusurlu —- plakalı aracın —— poliçesi (Trafik Sigortası) bulunduğu taraflar—– yapılan ——– yazışmaları ve ödenen tazminatlardan anlaşılmakla ——- kapsamında —-davacıya ödendiği,— kaza tarihi dikkate alındığında;—— teminat limiti— Tedavi Giderleri teminatı—-Poliçesinin teminat limiti Ölüm – Sürekli Sakatlık için 200.000,00 TL- Tedavi Giderleri teminatı——- sıralı sorumluluk —teminat limiti, bu limitin üzerinde kalan tutarlar için —- Poliçesinden yine teminat limitleri dahilinde zarar gören 3. Şahısların zararı işleten ve sürücü ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği ödeneceği, davacı tarafça yapılan başvuru sonucunda alınan — raporunda sürekli maluliyet zararının —— hesaplandığı ve — teminat limiti Ölüm-Sürekli sakatlık teminatından 200.000,00 TL limit dahilinde —– ödendiği, kalan 9.224,32 TL’ lik sürekli maluliyet tazminatı alacağının da ——– Poliçesinden Ölüm- sürekli sakatlık teminatından 29.11.2013 tarihinde ödendiği, —— —–davacının bakıcı giderleri zararı olarak 12.06.2014 tarihinde ödendiği, taraflar arasında yapılan ibranamenin bakıcı giderine ilişkin olduğu, sürekli iş göremezlik zararını kapsamadığı, sürekli iş göremezlik zararı kapsamında yapılan ödemelerin ise zararın % 53,46’lık kısmını karşıladığı anlaşılmakla mahkememizce alınan aktüer bilirkişi raporunda davacının —- kararlar da gözönüne alınarak asgari ücret üzerinden aylık aldığı kabul edilerek ve hesaplamada—- bakımından —– Sayılı kararı —- alındığında, ——- kullanılarak ve—— olarak adlandırılan hesaplama yöntemine uygun olarak düzenlenen raporda davalının kusuruna karşılık gelen 190.775,68-TL sürekli iş göremezlik zararı, davalı sigorta —– kısmi ödeme tarihi olan —- takip tarihine kadar 1.693,45 TL işlemiş faiz talep edilebileceği ancak takip talebindeki taleple bağlı kalınarak 1.411,21 TL üzerinden işlemiş faiz olmak üzere davanın kabulüne karar verilmiş, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının ———- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali takibin aynen devamına,
-Alacak yargılamayı gerektirmekle yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 13.128,24 TL harçtan başlangıçta alınan 2.321,17 TL harcın mahsubu ile kalan 10.807,07-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2321,17 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 345,8-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2200,00-TL bilirkişi ücreti ——- ücreti olmak üzere toplam ——— yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——esaslara göre belirlenen ——- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..