Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/953 E. 2019/1295 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/953 Esas
KARAR NO: 2019/1295
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/08/2018
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ——- düzenleme tarihli, ——— no.lu ———- TL tutarında fatura ile davalıdan alacaklı olduğunu, yapılan şifai görüşmelere rağmen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine borçlu hakkında ——-günü————– İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, itiraz dilekçesi ile özetle borç ödendiğinden bahisle borca itiraz edildiğini, borca itiraz üzerine takibin icra müdürlüğünce durdurulmuş olduğunu, borçlu şirket, fatura bedelini takip açıldıktan sonra ödemiş olup takibin açılmasına sebebiyet vermesine rağmen asıl alacağa işlemiş faizi ile ferileri ödememiş olduğunu, davalı-borçlu tarafından yapılan itiraz haksız ve kötü niyetlli olduğunu, —- ——— İcra Müdürlüğü’nün ————Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazının iptali ile asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte takibin devamına, borçlunun ——- tarihinde müvekkillerine haricen yaptığı ———-’nin dosya borcundan mahsubuna,—–TL tutarındaki asıl alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın borcuna yönelik ——- TL miktarlı ——— İcra Müdürlüğü ——- E. sayılı ilamsız takip dosyasından gönderilen tebligatın ———- tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edildiğini ve ilgili dosyaya ———— tarihinde süresinde itiraz sunularak takibin durdurulduğunu, davacı tarafın, dava dilekçesinde beyan etmiş olduğu hususların gerçeği yansıtmamakta olduğunu, öncelikle; Müvekkili firmanın borcu olduğu iddiası ile açılan ——–TL miktarlı ——— İcra Müdürlüğü ——- E. sayılı ilamsız takip dosyasından gönderilen tebligat, ———– tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edilmiş ve müvekkil şirket icra tebligatı ile ödemeye ilişkin dekontları taraflarına sunarak borcun bulunmadığı bilgisini taraflarına vermiş olduğunu, borcun ödenmiş olması itibariyle ilgili dosyaya ———– tarihinde itiraz sunularak takibin durdurulduğunu, davacının iddiasının, müvekkil şirketin borcunu——– üzerinden öğrenmiş olduğuna ilişkin olduğunu, müvekkil şirketin kötü niyetle icranın açıldığı gün asıl alacağı ödediği ve asıl alacağın ferilerini ve işlemiş faizini ödemediği yönünde olduğunu, oysa ki davacının iddiasının tamamen tesadüfi durumlar üzerine kurulu olmakla beraber ayrıca kötü niyet de barındırdığını, gerek Hukuk Muhakemeleri, gerek İcra Muhakemeleri yönünden tebligat; davaların ve icra takiplerinin davalı-borçlu olduğu iddia edilen taraflara bildirilmesi bakımından gereklilik arz eden usul hukuku uygulaması olduğunu, tebligat uygulaması davaların bildirilmesinin esas şartını oluşturması nedeniyle kanun hükümlerine bağlamış olduğunu, süreler yönünden de düzenlemeye tabi kılınmış olduğunu, bu yönüyle dava ve icra takiplerinde tebligatın karşı tarafa ulaştığı günden başlayarak ödeme ve itiraz süreleri düzenlenmekte olduğunu, tebligatın karşı tarafa ulaştığı an bildirim yapılmış olduğu hukuken kabul edilmekte olduğunu, somut olayda davalı müvekkile ilk kez gönderilen ödeme emri tebligatı ———- tarihinde yapılmış olduğunu, müvekkil firma kendisini ilgilendiren icra takibini ilk kez tebligat yolu ile öğrenmiş olduğunu, ödemenin icra takibinden önce yapılmış olması, ticari hayatın olağan akışı neticesinde şirketlerin ticari ilişkilerini sürdürmelerini sağlayan ve borç-alacak hesabını düzenleyen cari hesap sisteminden kaynaklanmakta olduğunu, müvekkili firmanın ödeme yaptığı ——— tarihinde davacı firmanın icra takibine başladığını bilebilecek durumu olmadığından davacı firma tarafından açılan davanın ayrıca dürüstlük kurallarını da ihlal etmekte olduğunu, ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle; davacı tarafça icra dosyasından yapılan tebligat müvekkili şirket tarafından ——tarihinde tebliğ alınmış ve ilgili icra takibi ilk defa ———- tarihinde öğrenilmiş olduğunu, tebligat öncesinde yapılan ödeme nedeniyle usulüne uygun ve süresinde itiraz edilerek takibin durdurulmuş olduğunu, somut olayda, davacı firmanın müvekkil firmanın tebligat öncesi icra takibini bildiğine dair dürüstlük kurallarını hiçe sayan, haksız ve hukuka uygun olmayan iddiaları ile asıl alacağın ödenmiş olmasına rağmen haksız olarak istediği———-TL kalan bakiye iddiasının reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptalidavasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu ———İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine —— TL asıl alacağın tahsili için ———-tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı borçlu tarafından davacı alacaklıya ——– tarihinde banka yoluyla asıl borç tutarı kadar harici ödemede bulunulduğu ihtilafsızdır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takip tarihi itibariyle davalının asıl alacağa ilişkin kısmın haricen davacıya ödemiş olması sebebiyle feriler yönünden takibin devam edip etmediği, davacının hangi feri alacak kalemlerini davalıdan talep edebileceği noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriğine göre, taraflar arasında taşıma işine ilişkin ticari ilişki kurulduğu, davacı tarafından düzenlenen nakliye işine ilişkin fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takip tarihi ile aynı tarihte davalının fatura bedelini davacının banka hesabına havale ile ödediği ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibe itiraz ettiği dolayısı ile davalı borçlunun takipte istenen tutar kadar davacıya cari hesaptan kaynaklı bakiye borcunun bulunduğunun kabulü gerektiği, yerleşik içtihatlar uyarınca (Yargıtay ——- HD, —– tarih, ——– E.K -Yargıtay –. Hukuk Dairesi —– tarih; ——— E.K. Sayılı ilamları) takip günü saat farkıyla yapılan ödemenin takipten önce yapılan ödeme olarak kabul edilemeyeceği ve alacaklının takipte haklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği dolayısı ile davacı alacaklının takip talebinde icra masrafları ve icra vekalet ücreti talep ettiği için davalının itirazının iptaline karar verilmesi gerektiği, bunların hesabının icra memurluğunca infaz aşamasında yapılacağından yalnızca alacak kalemleri ismen anılmak suretiyle itirazın iptali ve takibin devamı yönünde hüküm kurulması gerektiği, dava dilekçesinde her ne kadar tahsil harcı da talep edilmiş ise de tahsil harcının hazineye ödenen bir harç olması sebebiyle davalıdan talep edilemeyeceği, bununla birlikte dava alacağın ferilerine ilişkin olduğundan icra inkar/kötüniyet tazminatı şartlarının da bulunmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile; davalının————-İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı takip dosyasına; takip masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava alacağın ferilerine ilişkin olmakla davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının ———- İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı takip dosyasına; takip masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Dava alacağın ferilerine ilişkin olmakla davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına,
3-Reddedilen kısım yönünden ise kötüniyetli takip başlatıldığına ilişkin delil bulunmaması sebebiyle kötüniyet tazminatı istemin reddine,
4-Karar harcı 30,32 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 71,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 41,48 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL ilk masraf, 119,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, olmak üzere toplam 191,50 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 116,53 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 479,90 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 249,74 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2019