Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/950 E. 2022/324 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/950 Esas
KARAR NO: 2022/324
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/08/2018
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —sularında; davalılardan sürücü —-
plakalı aracıyla kontrolsüz bir şekilde —-sevk ve idaresindeki —– plakalı aracına çarparak yolun sağ tarafındaki toprak alana savrulması sonucu müvekkil yaralandığını, müvekkilin öğretmen emeklisi olduğunu, meydana gelen bu olay nedeniyle maddi tazminat nedeniyle —- ——–kadar tazminat alınmışsa da bu maddi tazminat müvekkilinin zararını karşılamaya yetmediğini, sigortadan alınan tazminat hariç olmak üzere maddi tazminat talepleri bulunduğunu, arz ve izah edilen nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla —- manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan —- olmak üzere -tahsiline, şimdilik — maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiz ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı — cevap dilekçesinden özetle: dava konusu trafik kazası — tarihinde müvekkili şirket nezdinde —–bulunan — plakalı aracın, davacı tarafın sevk ve idaresinde bulunan —–plakalı araç ile çarpışması neticesinde meydana geldiğini, davacı tarafça dava konusu trafik kazası neticesinde malul kaldığından bahisle müvekkili şirket aleyhine ——sayılı dosya nezdinde başvuruda bulunulduğunu, işbu başvuru neticesinde kurulan hüküm kesinleşmiş olup işbu hükme binaen müvekkili şirketçe davacı tarafa gerekli tüm ödemelerin —- sayılı dosyası nezdinde yapıldığını, kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirket, karayolları——–, sigortalısının kusuru ile —-teminat limiti ile sınrlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, sayın mahkemece —- seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişi ve ayrıca —- kusur durumu tespitinin yapılmasının hukuki bir zorunluluk olduğunu, haksız eylem sonucu yaralanma ve maluliyet sebebiyle açılacak maddi tazminat davalarında, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi ile haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesi ve ona göre tazminata hükmedilmesini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, ——- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle yaralandığını ve maddi ve manevi zarara uğradığını, kazaya karışan —– araç sürücüsü olan davalı — kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, davalıların oluşan zarardan —- gereğince sorumlu olduğunu, her ne kadar —– ile tarafına tazminat ödenmiş ise de ödemenin yeterli olmadığı, gerçek zararın karşılanmadığını, dava konusu kaza sebebiyle uğramış olduğu maddi ve manevi gerçek zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —–sayılı dosyası örneği celp edilerek dosya arasına alınıp incelenmiş, —— tedavi evrakları celp edilmiş, dosya —- sevk edilmiş, —- maluliyet raporu alınmış, —- tarihli bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
—–raporunda özetle, ——cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az —- kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu —— bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; Mevcut belgelere göre; —— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle —– yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle ——- oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2. İyileşme ——– uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur….” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
——-tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğum inceleme sonucunda, yukarıda arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda tarafımca;
a) —–plakalı araç sürücüsü —–ilgili maddelerinde açıklanan tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara, ilk
geçiş hakkını vermek zorundadır kusurunu işlediği, trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, trafik ve kendi güvenliğini tehlikeye attığı, kavşağa kontrolsüz girerek anayolda seyreden aracın kendisine çarpmasında asli ve %75 oranında kusurlu olduğu,
b) —- sürücüsü —- kavşağa yaklaşırken ve kavşak kolları görüş alanı içinde olmadığından kavşağa girerken hızını yavaşlatması gerekirken hızını yavaşlatmayarak seyrine devam etmiş olup kazaya karışmış, —— ilgili
maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmiş olup, trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu nedenlerle sürücü —– meydana gelmesinde tali ve %25 oranında kusurlu olduğu, c) Müterafik kusur yönünden değerlendirme: — sürücüsü —-dosya kapsamında emniyet kemeri takıp takmadığı hususunda bir bilgiye rastlanmadığı, takdirin —- ait olduğu, d) Yapılan ödemenin yerindeliğinin tespiti açısından ödeme tarihi esas alınarak yapılacak hesaplamada
yapılan ödemenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan —- poliçenin başlangıç tarihinin — yani genel şartların yürürlüğü girdiği —–yani —–dikkate alınarak —– göre hesaplama yapıldığı,
e) —– değişiklik yapan, —- tarihinde —- yürütmesi ile ilgili —-tarihinde — yayınlanarak yürürlüğe giren —— tarihinden sonra düzenlenen — kapsayacağından, —-tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada —– kararlarından olan —-dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak — kullanılarak —
f) Davalı —- ödeme yapıldığı,
—kararında yapılan ödemenin —- istinaden
hükmedildiği, yapılan ödemenin yerindeliğinin tespiti açısından ödeme tarihine göre yapılan hesaplamada yapılan ödeme tutarının davacının hesaplanan toplam zararı ile karşılaştırıldığı, hesap tarihine göre yapılan hesaplamada da davacının hesaplanan —-ödeme tarihi ile hesap tarihi arasında geçen süre zarfında—- yasal faiz oranında güncellenerek tenzil edildiği,
g) Dava dışı— tarafından davacı—– yönünden ödeme yapıldığına dair herhangi bir bilgi tespit edilemediği, davacının hesaplaman—-
zararından bu yönde bir tenzil yapılmadığı,
h) —-Hesaplamada;
Davacı —- hesaplanan toplam —- zararının —olduğu, davalı —tarafından yapılan — ödeme ile davacının toplam — zararının —-oranında aşarak karşılandığı,
i) Hesap Tarihi Esas alınarak Yapılan Hesaplamada;
Davacı — hesaplanan —-olduğu,
Davacı— hesaplanan toplam — olduğu, davalı —-tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi ile hesap tarihi arasında geçen süre zarfında —-
yasal faiz oranında güncellenerek tenzili sonrası davacının bakiye—-yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Maddi tazminat talebi yönünden;
Eldeki dosya bakımından davacının, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğu iddiasına dayalı bakiye tazminat bedelini talep ettiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle; davacı taraf, —– yetersizlik iddiasında bulunmaktadır. Buna göre eldeki dosya bakımından —– gözetilmek suretiyle tazminat hesabının yapılması gerektiği, zarar sorumlusu davalı tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için de; öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması; daha sonra, hesaplamanın yapıldığı tarihteki verilere göre tazminat hesabının yapılması ile iki ayrı tarihe göre hesaplanan tutarlar arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması; fahiş fark tespitinin yapılması halinde ise, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalıların ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri hesaplanan güncel tazminattan düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerekmektedir.—–
Ne var ki, davacının —– Karar sayılı ilamı ile davalı sigorta şirketinden tazminat bedeli aldığı anlaşılmaktadır. —–maddesinin tahkim dosyaları yönünden de uygulanabilir olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.
Belirtmek gerekir ki, davacının daha önce aynı olay nedeniyle sigorta tahkim komisyonu hakem heyetine başvuruda bulunduğu,——-sonucunda verilen karar doğrultusunda ödeme yapıldığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile tahkim dosyası içeriği ile sabittir. Davacı tarafından dava konusu olay sebebiyle davalı sigorta şirketi yönünden tahkime başvurulduğu ve tahkim kararı doğrultusunda ödeme yapıldığı birlikte değerlendirildiğinde, tahkim kararı davalı sigorta şirketi yönünden HMK 114/1-i maddesi gereğince kesin hüküm teşkil etmekte olduğu, davacı tarafından aynı kaza sebebiyle davalı sigorta şirketi yönünden KTK 111/2 maddesine dayanılarak yeniden talepte bulunulması mümkün olmadığına mahkememizce kanaat getirilmiş, davalı sigorta şirketi yönünden davanın HMK 114/1-i, 115/2 maddesi gereğince dava şartı (kesin hüküm) yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. ——-
Diğer davalı —-yönünden değerlendirme yapıldığında; dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu dikkate alındığında ——- kavşağa yaklaşırken yavaşlamaması ve tali yoldan ana yola çıkarken ana yoldan gelen araçlara ilk geçiş hakkının vermemesi sebebiyle gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği nazara alındığında dava konusu kazanın oluşumunda asli ve % 75 oranında kusurlu olduğu, —— plakalı araç sürücüsü olan davacının kavşağa yaklaşırken hızını yavaşlatmaması sebebiyle gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği nazara alındığında dava konusu kazanın oluşumunda tali ve % 25 oranında kusurlu olduğu, —–göre davacının sürekli iş göremezlik oranın %20 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren —- aya kadar uzayabileceği, alınan aktüerya bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı tarafça yapılan ödeme ile davacının hak ettiği tazminat tutarı arasında fahiş farklılığın bulunmadığı, aksine davacının zararının aşılarak karşılandığı anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davalı—– yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden;
——- hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——- gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ——–
Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; —- manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı—– alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davalı sigorta şirketi yönünden davanın HMK 114/1-i, 115/2 maddesi gereğince dava şartı (kesin hüküm) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davalı ——– yönünden davanın ESASTAN REDDİNE,
Manevi tazminat talebi yönünden;
3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; — manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı——- alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Karar harcı 1.297,89-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 68,66-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 112,00-TL harç olmak üzere toplam 180,66-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.117,23-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 68,66-TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 112,00-TL harç olmak üzere toplam 180,66-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 473,35-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.314,45‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 832,40-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalı ——kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/4 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——– verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———verilmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/04/2022