Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/918 E. 2019/719 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/918 Esas
KARAR NO : 2019/719
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/08/2018
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında imzalanan ——- tarihli hizmet sözleşmesi kapsamında, müvekkili firmanın sözleşme süresi olan 3 yıl boyunca ———- ———– sahası içerisinde, davalı firmaya 2 adet polip ataşmanlı endüstriyel tip ekskavatör iş makinesi temin etmek ve bu makineleri kullanacak kalifiye personel hizmeti verme yükümlülüğü altına girdiğini, davalı tarafından sözleşmenin ağır şartlar içerecek şekilde tanzim edildiğini, müvekkilinin sözleşmeye konu yükümlülükleri ve hizmet edimlerini yerine getirdiğini, düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, davalı tarafından ——–.Noterliği’nin———- yevmiye numaralı, ————– tarihli ihtarnamesi hizmet alımı sürecinde uygunsuzluklar yaşandığı gerekçesi ile kira sözleşmesini feshettiğini, müvekkili firma ihtarnameye karşı ——–.Noterliği’nin ——- tarihli ihtarnamesi düzenlendiğini, ihtarnamenin 16/12/2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ihtarname ile sözleşmeye aykırılık ve uygunsuzluklarının bulunmadığını, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu beyanla hizmet süresine ait alacaklarının ödenmesini talep ettiğini, buna rağmen davalı tarafından ihtarnamede bahsedilen cezai ödemeler ve zararlar bulunmadığından, müvekkiline yapılacak ödemelerde hiçbir kesinti yapılmadan, sadece işçi servisi ücretleri kesilerek ödeme yapıldığını, — tarihine kadar bağıtlı sözleşmenin haksız olarak erken feshi nedeniyle, mahrum kalınan kar bedeli ile tüm müspet zararının tespiti ile temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faizi ile tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının talebini açık bir şekilde belirtmediğini, davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesini, esasa ilişkin, taraflar arasında ———-tarihli dava dışı İskenderun ———–sahası içerisinde davacının 3 yıl süreyle 2 adet polip atışmanlı endüstriyel tip eksvatör iş makinası ve bu makinaları kullanacak personel hizmetini müvekkili şirkete vermesine ilişkin hizmet sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının sözleşmeyi ihlalleri her ay yaptığını, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı olarak feshedildiğini ve hükümsüz kaldığını, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında imzalanan 22.12.2015 tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız fesih iddiasına dayanılarak oluşan mahrum kalınan kar bedeli ve müspet zararların tespit ve tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup dilekçeler teatisi tamamlanmış ve yöntemine uygun olarak ön inceleme duruşması yapılarak taraf iddia ve savunmaları kapsamında öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş ve yargılama sonuçlandırılmıştır.
HMK 138. maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin———- karar ile ——- esas ve ——– karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir .6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir .
6100 sayılı HMK’nın 4/I-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Bunun yanında görev hususu HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, HMK’nın 115. maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; dosya kapsamında bulunan ve davaya konu sözleşme hükümleri incelendiğinde , sözleşmeye konu ekipmanların davacı tarafından davalıya kiralanmasına ilişkin olduğu, davacının bu ekipmanlarının temini ile birlikte bu makineleri kullanacak kalifiye personel hizmeti verme yükümlülüğünün de altına girdiği, davanın sözleşmenin haksız fesih iddiasına dayandığı anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 299. Maddesinde yer alan tanıma göre kira sözleşmesi; kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını ve kullanmayla birlikte ondan yararlanmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Kanunun lafzı ve dava konusu sözleşmedeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde; davanın, kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı anlaşıldığından, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. bu durumda; davanın, kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Nitekim Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da davalarda yargılamanın temel ilişkiye göre yapılacağı, temel ilişkinin kiralama sözleşmesi olduğu ve kiralama sözleşmesinden kaynaklanan davalarda görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. ———-
Tüm bu nedenlerle taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu temel ilişkinin kiralama sözleşmesinden doğması, HMK.’nın 1. maddesi gereğince görevin kamu düzeninden olması ve HMK.’nın 115. Maddesi uyarınca davanın her aşamasında dikkate alınabileceği göz önünde bulundurularak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İSTANBUL ANADOLU SULH HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/05/2019