Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/877 E. 2021/418 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/877 Esas
KARAR NO : 2021/418

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili———– ışık yandığı sırada kavşağı geçmekte iken, davalı sigorta şirketine — poliçesi ile teminat altında olan dava dışı —— plakalı araç sürücüsünün kırmızı ışıkta durmayıp çok hızlı bir şekilde kavşağı geçmeye kalkışması sonucu meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, müteveffanın kaza tarihindeki gelirinin 1.750,00 TL olduğunu ve davacı eşi ile —– yoksun kaldıklarını, kaza nedeni ile destekten yoksun kalma tazminat talepleri ile davalı sigorta şirketine—— sayı ile başvuruda bulunduklarını ancak tatminkar bir cevap alınamayınca —— sayı ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 30.000,00 TL, oğlu için 30.000,00 TL olmak üzere maddi tazminat talebinde bulunduklarını,— Bilirkişi hesaplamasında müvekkilinin alabileceği tazminatın 71.319,00 TL olarak hesaplandığını, müvekkiline yapılan ödemelerin peşin sermaye —– gelmesinin gecikmesi ve tahkim süresinin dolmuş olması sebebiyle kendilerinin talebi ıslah edemeden —–talebe bağlı kalarak müvekkili müteveffanın eşi için 30.000,00 TL tazminatı karara bağladığını ve 41.391,00 TL’nin karar dışı kaldığını, müvekkilinin bilirkişi hesaplaması ile belirlenen ve karar dışı kalan 41.319,00 TL tazminat alacağının tahsili amacı ile —-. Sayılı dosyası ile takibe başlandığını ancak davalının hem yetki itirazı hem de borç ve ferilerine itirazı — alındığını ancak davalının işbu dosyaya da itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek, fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydı ile davalı sigorta şirketinin—— dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20 ‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle—–işlemle —– destekten yoksun kalanlara tazminat ödemesi yapılarak sorumluluğun yerine getirildiğini, yerleşik Yargıtay İçtihatlarında ibranamelerin geçersiz sayılabilmesi için açık şekilde eksik ödeme olması gerektiğini, — ibranamenin iptali davasında; zarar görenin yetersizlik, zarar verenin de fahişlik iddialarının araştırılır. —-olan unsurlar dışında;—- aranmaması gerektiğinden, ibranamede ödendiği belirtilen tazminat ile, bilirkişi raporu arasında bir misline yakın bir fark varsa yetersiz olgusu gerçekleşmiş demektir.“ denildiğini, davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla, müvekkili sigorta şirketinin sigortalı araç işleteni ile beraber ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, destekten yoksun kalan kişilerin bu durumu ispatlamakla mükellef olduklarını, —-edilecek tazminat tutarından tenzilinin gerektiğini belirterek, davanın reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı,— sebebiyle destekten yoksun kaldığını, destekten yoksun kalma tazminatı için — yapıldığını, — bilirkişi raporu ile tazminatın 71.319,00 TL olarak tespit edildiği, ——tarafından peşin sermaye değerinin gecikmesi ve — sebebiyle —talebinde bulunmadan dava dilekçesindeki talebi üzerinden 30.000,00 TL tazminatın kabulüne karar verildiği, bakiye 41.319,00 TL tazminat için davalı aleyhine icra takibine geçildiği, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle—- müzekkere yazılarak kazanç durumu tespit edilmiş, dosya hesaplama yapılması için akteürya bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
14/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…————- metresindeki kavşağa kırmızı ışıkta girdiği sırada aracının yan sağ kısımlarına, sağından yeşil ışıkta kavşağa giren sürücü ——- plakalı kamyonun ön kısımlarıyla çarpması sonucu kamyonda yolcu olarak bulunan ——-ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiği, Davalı—— KTK’nun 47/b, 84/a maddelerini ihlali nedeniyle meydana gelen olayda %100 (TAM) kusurlu olduğu, davacıların murisi—-olayda kusursuz olduğu, 26.12.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu aynı gün hayatını kaybeden—– desteğinden yoksun kalan; Davacı maktulün—– zararının, icraya konu hesap tarihi 2017 olduğu dikkate alındığında; 215,540,97 TL olduğu, davacının % 35 oranında yeniden evlenme olasılığının bulunduğu, hesaplanan tazminattan % 35 tenzil edilmesi halinde; Davacı eş—- Destekten Yoksun Kalma zararının işbu rapor tarihi 2019 yılı bilinen ücretler dikkate alındığında ise 294.620,69 TL olduğu, hesaplanan tazminattan % 35 tenzil edilmesi halinde; Davacı eş—-Destekten Yoksun Kalma- Maddi zararının 191.503,45 TL olduğu, 01.01.2017 tarihinden itibaren geçerli ——tarafından yapılan ödemenin ilk peşin sermaye defterinin —–209.805,60 TL olduğu, davacının maddi zararının (eşini kaybetmesi sonucu oluşan destek zararının) — tarafından karşılandığı, başka bir deyişle davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının bulunmadığı, davaya konu icra takibine davalı sigorta şirketi tarafından yapılan itirazın verinde olduğunun takdirinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu, ancak Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne— tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiş, Mahkememizin 08/12/2020 tarihli duruşmasında davacı vekilinin raporu karşı itirazları ve —iptal kararı kapsamında değerlendirilme yapılması için ek rapor alınmasına karar verilmiş, ek rapor alınmıştır.
09/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…————-olduğu, % 50 ‘lik kısmının 104.902,80 TL‘nin tenzili ile bakiye maddi zarar alacağının (176.221,90 TL – 104.902,80 TL) 71.319,10 TL olacağı, – Davacı maktulün ——-; 48.014,20 TL hesaplanmış ve —— değerinin 58.235,23 TL olduğu, % 50 ‘lik kısmının 29.117,62 TL ‘ nin tenzili ile bakiye maddi zarar alacağının (48.014,20 TL – 29.117,62 TL) TL olacağı, 18.896,59 TL bakiye maddi zarar alacağının bulunduğu hesaplanmıştır. Toplam; 71.319,00 TL + 18.897,00 TL = 90.216,00 TL bakiye maddi zararın bulunduğu hesaplanmıştır. —peşin değer tutarının bildirilmesi konusunda kendilerince başvuru yapılmış olmasına karşın,— cevabın kendilerine verilmediği ve daha az tazminat almak durumunda kaldıkları;—– (talep ile bağlı olarak), müteveffanın öğlu için hesaplanan bakiye maddi zarar alacağı 18.897,00 TL‘nin ödenmesine 01.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte karar verildiği, görülmektedir. 90.216,00 TL toplam zarardan – 48.897,00 TL ödenen zararın tenzili ile 41.319,00 TL davacı——- Kararı gereği) Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne — tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Dosya kapsamı incelendiğinde davacının sigorta tahkim komisyonunun—— Karar sayılı ilamı ile tespit edilen bakiye destekten yoksun kalma tazminat bedelinin tahsil talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; 14/10/2019 tarihli bilirkişi raporu ve 09/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dikkate alındığında davacı tarafça icra takibine konu edilen miktarın bakiye destekten yoksun kalma tazminat talebinden az olduğu, taleple bağlılık gereğince davacının 41.319,00 TL tazminat talebinin yerinde olduğu, davalı sigorta —- kapsamında oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmış, anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalının ——- işlemiş faiz yönünden takibin (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) aynen devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır—- açıklanan gerekçelerle dosyaya konu alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının —– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 41.319,00 TL asıl alacak ve 4.635,65 TL işlemiş faiz yönünden takibin (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) aynen DEVAMINA,
2-Davacı tarafça talep edilen tazminat şartlarının oluşmaması (alacağın yargılamayı gerektirmesi) sebebiyle REDDİNE,
3-Karar harcı 3.139,16-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 555,03-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.584,13-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 555,03-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 184,05-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.875,15-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden— sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli —–. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.774,10-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.