Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/862 E. 2022/852 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/862 Esas
KARAR NO : 2022/852

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin bağlı bulunduğu “—– şirketler grubu ana merkezinin —— olduğunu, —-dışında 20’den fazla satış temsilciliğinin bulunduğu, —— adresindeki —— firmasının —–bulunan şubesi olduğu, —– ——ürünlerinin olduğu ve bu ürünlerin tüm —–otomobil üreticilerinin araç üretimleri kapsamında kullanıldığını, usule ilişkin olarak,—– teminat yatırmaktan muaf tuttukları akit devlet olduğu, dolayısıyla davacı şirket adına teminat gösterme yükümlüğünün olmadığı, esasa ilişkin olarak, davacı şirketin davalı şirkete anlaşma konusu ürünlerin satımını, eksiksiz ve noksansız olarak teslim etmeyi üstlendiği ve söz konusu sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin tamamını eksiksiz yerine getirdiğini, teslim işinin——-olarak tanımlandığını, malın yükleneceği adres ve yer bilgisinin 24.01.2018 tarihinde——posta adresine bildirildiği, davacı şirketin iş yerinde teslimi davalının göstermiş olduğu taşımacıya yaptığı ve satım ilişkisinden doğan sorumluluğunun sona erdiğini, 29.03.2018 tarihinde malın teslim edildiğini gösterir şoför imzalı teslim belgesinin dilekçe ekinde sunulduğu, davacı şirketin söz konusu işleri ve yan borçlarını gereği gibi eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen, davalının bu satıma ilişkin olarak ifa etmesi gereken ödeme yükümlülüğünü olarak yerine getirmediği, davalı şirkete söz konusu borcun yazılı ve sözlü olarak defalarca hatırlatıldığı, davalı şirketin sürekli olarak ödeme yapacağını belirterek ödemeyi ertelediği ve gelinen gün itibariyle söz konusu bakiyeyi kapatmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğuna ve dava konusu bakiyeler hakkında yazışmaların dilekçe ekinde sunulduğu, davalı şirkete ——yevmiye nolu ihtarnamesi ile söz konusu bakiyenin davalıdan talep edildiği, ancak davalıdan menfi ya da müspet şekilde bir yanıt alınamayınca davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra ve dava konusu ticari faturalara hiçbir surette itiraz etmediği, bu faturaları kabul ettiğini, taraflar arasında mutabakat yazışmalarının mevcut olduğu, davalmın icra takibine itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğu, davalıya ait borç tutarının davalı adına tanzim edilip kendisine verilen ve şu ana kadar itiraza uğramayan faturalardan ödeme yapıları meblağ düşülmek suretiyle kolaylıkla belirlenebilir durumda olduğu, takip konusu alacağın likit alacak olduğu, davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiği, bu nedenlerle, borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmolunmasına, faiz, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— Esas sayılı İcra Dosyası üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—— iflas sayılı dosyadan davalının iflas bilgileri alınmış, ——Dairesinden davalının —– kayıtları celp edimiş, —— firmasından 22 Ocak 2018 – 22 Şubat 2018 tarihleri arasında gerçekleşmiş olması muhtemel —— ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş, 09/08/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve 08/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.—— Asliye Ticaret Mahkemesinin ——Esas sayılı dosyası ile davalı —— iflasına karar verildiği, davalı şirketin tasfiyesinin basit tasfiye usulüne göre yapıldığı ve iflas kararının tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dolayısı ile eldeki davada, davalı ——-yargılama aşamasında iflas etmesi sebebiyle davanın kayıt ve kabul davasına dönüştüğü görülmüştür.Bir iflas alacaklısının, sıra cetveline yazılmasını talep ettiği alacağı iflas idaresi tarafından tamamen ya da kısmen reddedilmesi durumumda iflas idaresi aleyhine kayıt kabul davası açılabilmektedir.
—— masasına iflas tarihi itibariyle mevcut olan alacaklıların kaydı yapılabilir. İflas tarihinden sonra doğan alacaklar için sıra cetveline itiraz davası açılamaz. ——–
Kayıt kabul davasında, taraflar iddia ve savunmalarını alacak davasında olduğu gibi ispat etmekle mükelleftirler.İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre ——-masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın ——masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. ——-
Somut olayda, ——İflas Müdürlüğünün 17/10/2022 tarihli müzekkere cevabı gereğince davacı tarafça talep edilen alacak talebinin tamamının kabul edilerek sıra cetveline kaydının yapıldığı anlaşılmakla eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmış, davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.——- Karar sayılı ilamı)
Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden ;
Kayıt kabul davaları alacağın—— masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın——masasına kaydına karar vermekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.
Yine kayıt kabul davaları, alacağın ——- masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda vekalet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir.——-Karar sayılı ilamında; “——-Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir.(HMK m. 326/1) Ancak, feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. (HMK 312/1)Mahkemece konusuz kalan davada yargılama gideri ve vekalet ücretine davanın açıldığı tarihteki davacı ve davalının haklılık durumları gözetilerek karar verilmesi gerekir.——Somut olayda; eski yönetici ——- ile davalı arasında 01.11.2011 başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamakta, kiralananın ise yargılama devam ederken boşaltıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, taşınmazı eski yönetici ile yapılan kira sözleşmesine dayanarak kullanan davalı hakkında elatmanın önlenmesi isteminde bulunamayacağından davaya devam edilmesi halinde açılan davanın ret edilmesinin gerektiği, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği, dolayısıyla vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı hususu dikkate alınmaksızın——-” şeklinde belirtilmiştir.Eldeki dava da, davacının dava açmakta haklı olduğu, dava konusu alacağının ——İflas Müdürlüğü tarafından sıra cetveline kaydedilmesi dikkate alındığında mahkememizce yargılamaya devam edilmesi halinde davanın kabul ile sonuçlanmasının gerektiği, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından yargılama gideri ve vekalet ücretinin (ön inceleme aşamasından sonra olduğundan tamamına) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.383,35-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.302,65‬-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 138,60-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.879,7‬0-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——-maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.