Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/858 E. 2018/1209 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/858 Esas
KARAR NO : 2018/1209

İSTEM : Ticaret Sicil Müdürlüğünün Kararına İtiraz (TTK’nun 34. Maddesi Nedenli)
İTİRAZ TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Mahkememizde görülen Ticaret Sicil Müdürlüğünün Kararına İtiraz (TTK’nun 34. Maddesi Nedenli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İSTEM:
İtiraz eden vekili itiraz dilekçesinde; müvekkilinin eşi ile küçük çocuklarının babası olan murislerinin vefatından sonra murisin %90 pay ile ortak olduğu, ————… Şirketindeki payın itiraz edenlere miras yoluyla kaldığını, hisselerin tescil aşamasında Ticaret Sicil Müdürlüğünce yasaya aykırı olarak küçükler için kayyım atanılmasının gerektiğinin bildirildiğini, bunun üzerine Kadıköy ———. Sulh Hukuk Mahkemesinin —–esas sayılı dosyasında küçüklere kayyım atandığını ve hisse tescilinin yapıldıktan sonra kayyım kararının kaldırılarak kayyımların görevine son verildiğini, 04/07/2018 tarihinde ortak kurulunun oy birliği ile müvekkili ————- müdür olarak atanmasına karar verilip kararın tescil ve ilamının talep edildiğini, ancak Ticaret Sicil Müdürlüğünün kayyım atanması gerektiği gerekçesi ile talebi reddettiğini, redde ilişkin kararın yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, çocukların velisinin sağ olması durumunda kayyım atanamayacağını, müvekkili annenin küçük çocukların menfaatini kayyımdan daha iyi düşüneceğinin açık olduğunu bildirmiş, Ticaret Sicil Müdürlüğünün redde ilişkin kararının iptali ile kaldırılmasına, 04/07/2018 tarihli ortak kurulu kararının tescil ve ilamına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Kararına itiraz edilen Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde: müvekkilinin TTK’nun 32. maddesi çerçevesinde işlem yaptığını, TMK’nun 345,426 ve 463. maddeleri gereğince anne ve küçüklerin şirket ortağı olmaları nedeniyle bu durumun menfaat çatışmasına neden olabileceği ve küçüklerin borç altına girmesi sonucunu doğurabileceğinin göz önünde tutularak küçüklerin menfaatini teminen kayyım atanmasının istendiğini, müdürlüğün mahkeme gibi hareket etmesinin mümkün olmaması karşısında kararın mevzuata uygun olduğunu bildirmiş, itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İstem, TTK’nun 34 (1) maddesi uyarınca tescil ve ilan talebinin reddine ilişkin sicil müdürlüğü kararının iptaline ilişkindir.
Her ne kadar TTK’nun 34(2) maddesinde itirazın dosya üzerinden incelenerek karara bağlanacağı düzenlenmiş ve aynı fıkranın ikinci maddesindeki istisnai halin somut olayda var olmadığı anlaşılmış ise de duruşma açılması üzerine inceleme duruşmalı olarak yapılmıştır.
İtiraza konu karar 04/07/2018 tarihli ortaklar kurulu kararı olup tüm dosya kapsamı ile itiraz edenin eşinin ölümünden sonra şirketin ortaklarının %10 payla ——–, kalan %90’nın eşit paylarla itiraz eden anne ve üç küçük çocuğu olduğu bellidir. 04/07/2018 tarihli ortak kurulu kararında itiraz eden annenin küçük çocuklar adına oy kullandığı mirasçı olmayan küçük paylı ortağında da aynı yönde oy kullanması nedeniyle oy birliği ile itiraz eden anne şirketi münferiden temsil etmek üzere yetkili kılınmıştır. Küçüklerin ortaklık paylarının tescili amaçlı sicil müdürlüğünün istemi ile kayyım atanmasına rağmen itiraz eden tarafın istemi ile kayyımın görevine son verildiği anlaşılmaktadır.
İtiraz konusu itiraz eden davacı anne ile küçüklerin şirket ortağı olmaları nedeniyle aralarındaki menfaat çatışması olgusu gereği küçükler için kayyım atanarak karar alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
HMK’nun 42(2) maddesi uyarınca vesayet makamının bir işte yasal temsilcisinin menfaati ile küçüğün menfaatinin çakışması halinde küçüğe ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı ataması gerektiği düzenlenmiştir.
Yargıtay ———–. Hukuk Dairesinin 10/05/2018 tarihli, 2016/11335 esas ve 2018/3458 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere yasal temsilci ile küçüğün aynı şirketin ortakları olmaları halinde aralarında menfaat çatışması bulunduğunun kabulü ile küçük için temsil kayyımı atanması zorunludur.
Yukarıda açıklanan ilam ve yasal düzenlemeler ışığında itiraz eden anne ile küçüklerin aynı şirketin ortakları olmaları karşısında anne ve küçükler arasında menfaat çatışması bulunmakla sicil müdürlüğünün tescil ve ilan istemine ilişkin talebin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun bulunmakla itirazın reddine ve mahkememiz dosyasında 27/07/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile itiraz eden annenin duruşma gününe kadar geçici müdür olarak atanmasına ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmaması ve itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle kaldırılmasına, dosya üzerinden karar verilmesi gerekmesine rağmen duruşma açılması ve Ticaret Sicil Müdürlüğünün duruşmaya çağrılmasının gerekli bulunmamasına rağmen duruşmaya çağrılmasında itiraz eden tarafın kusurunun bulunmadığı dikkate alınarak itiraz eden tarafın vekalet ücreti ile sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-İtiraz edenin ticaret sicil müdürlüğünün kararının kaldırılması isteminin REDDİNE,
2-Mahkememizin 27/07/2018 tarihli İhtiyati tedbir kararının duruşma gününe kadar geçici olarak verilmesi nedeniyle kaldırılmasına ve devamına yer ve gerek olmadığına,
3-İtiraz eden tarafça harç peşin yatırılmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-İtiraz eden tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere itiraz eden vekilinin yüzüne karşı kararına itiraz edilen Ticaret Sicil Müdürlüğü vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.