Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/840 E. 2022/138 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/840 Esas
KARAR NO: 2022/138
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/07/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı —– davalı —davalı — olduğu ve davalı — tarafından— teminat altında olan — plakalı araçta yolcu konumunda seyir halinde iken, davalı — sevk ve idaresindeki ve davalı — maliki olduğu —- plakalı araçla çarpışması suretiyle meydana gelen trafik kazasında ağır yaralandığını— oranında malul kaldığını, dava öncesinde — aracın — dava dışı — yazılı yapılan başvuru sonrasında — maddi tazminat ödemesi yapıldığını, — yapılan yargılamada —- plakalı araç sürücüsü —asli, —- plakalı araç sürücüsü —- tali kusurlu olduğunun belirlendiğini, dava öncesinde — plakalı aracın ——- yazılı başvuru yapılmış olmasına karşın herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını belirterek, —tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında yolcu konumunda bulunan davacı—- ağır yaralanması ve % 99 malul kalması nedeni ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik her
bir davacı için ayrı ayrı — olmak üzere toplam —maddi, davacı ——-davacılar —-anne ve babası için ayrı ayrı — olmak üzere toplam —manevi tazminatın — davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; —- teminat altında olduğunu, sigorta
şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kusur raporunun alınmasını, davacının sürekli maluliyetinin tespiti için —— ve aktüer bilirkişi aracılığı ile hesaplama yapılmasını, hesaplamalarda yapılan kaza tarihine hesaplanan güncel tutarın çekilerek haksız zenginleşmenin önüne geçilmesini, bilinen bir gelir tespiti yapılamaması durumunda asgari ücret üzerinden hesaplamanın yapılmasını, dava öncesi davalı sigorta şirketine herhangi bir tazminata talebi ile başvurunun bulunmadığını bu bağlamda temerrütten söz edilemeyeceğini, geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri zararlarının — sorumluluğunda olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı —— vekilinin cevap dilekçesinde özetle; trafik kazası tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığını, bu tutanağa istinaden yapılan bilirkişi incelemesinde kırmızı ışıkta geçen davacının içinde bulunduğu — yönetiminde bulunan aracın KIRMIZI IŞIKTA geçtiği kamera kayıtlarında sabit iken, müvekkilinin kırmızı ışık da geçtiğinin varsayılarak yapılan tespit ve rapora itiraz ettiklerini, bu nedenle dosyanın kusur bilirkişisine erilmesini veya —gönderilmesini talep ettiklerini, ayrıca davacı—–araç içinde alkollü olup olmadığının belirlenmesi ve emniyet kemeri mecburiyeti
olmasına karşın güvenlik önlemi almamış olması nedeni ile kusur sorumluluğunun değerlendirilmesinin gerektiğini, dava konusu olaydan—davalı —- yapılan testte kanında — tespit edildiğini, davacının içinde bulunduğu ve diğer araç sürücüsü davalı — kırmızı ışıkta yüksek hızla geçerek, müvekkilinin kullandığı araca hızla vurarak, benzin istasyonunun önündeki davara savrulduğunu, oraya çarparak aracın arkasında oturan davacı —–sağ arka pençeden fırlamak sureti ile yaralanmasına sebep olduğunu, — hem kırmızı ışıkta hem de süratle geçtiğinin —- mevcut görüntülerden
tespit edilebileceğini, ayrıca müvekkilinin kullandığı aracın —-ödeme yaptığını, kusur
durumu da dikkate alındığında müvekkilinden maddi tazminat talep edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —vekilinin cevap dilekçesinde özetle; — tarihinde meydana gelen
trafik kazasında kolluk kuvvetleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağında da açıkça görüleceği üzere — ışıkta geçerek kazaya neden olduğunun belirtildiğini, bu nedenle müvekkillerinden maddi ve manevi tazminat talep edilmeyeceğini, davacının maluliyet oranının — tarafından tespiti talep ettiklerini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ve bir zenginleşme aracı olarak kabul edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacılardan — tarihinde, davalılardan—- plakalı araçta yolcu konumunda iken diğer davalı — yönetiminde bulunan —- plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında %99 oranında ağır engelli kalması nedeniyle, davacılardan —-babası olarak, davacılardan — olarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Davalılardan —- kullandığı — poliçesi, diğer davalı— davalılardan — kullandığı —– aracın işleteni olarak davalı olarak gösterilmiştir.
Dosya içerisine davacıların — raporları alınmış, ——davacılara yapılan ödeme olup olmadığı sorulmuş, herhangi bir ödeme olmadığı tespit edilmiş, kazaya karışan her iki aracın ruhsat bilgileri dosya içerisine alınmış, her iki aracın poliçe sigortası dosya içerisine alınmıştır.
Kusur raporuna ilişkin; meydana gelen trafik kazası nedeniyle tarafların kusur durumunu tespit edebilmek açısından dosya — gönderilmiş, davalı sürücü — geçmesi nedeniyle %100 kusurlu olduğu, diğer sürücü — ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Ancak —– raporu uyarınca kanında ——olduğu tespit edilmiştir.
Dosya içerisine —- tarihli aktüerya ve trafik mühendisinden alınan rapor sunulmuştur. Yargılamanın devam ettiği sırada davacılardan — tarihinde vefat ettiği, dosya içerisine sunulan —-tarihli mirasçılık belgesi uyarınca tek pay sahibinin oğlu ——olduğu tespit edilmiş, dosya içerisine annesi —— tarafından küçüğe vekaleten vekaletname sunularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu — tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu — plakalı araç sürücüsü davalılardan— diğer davalı— plakalı araç sürücüsü — dosya içerisine alınan —–raporu uyarınca davalılardan —- kırmızı ışıkta geçerek trafik kuralını ihlal etmesi nedeniyle %100 kusurlu olduğu, diğer sürücü davalı —- kusursuz olduğu, ancak kanında—- bulunduğu, müteveffa ——- kullandığı araçta yolcu konumunda olduğu ve meydana gelen kaza sonucunda %99 oranında ağır engelli kaldığı, yargılama devam ederken —-tarihinde vefat ettiği, davacıların ve küçük —- maddi manevi tazminat talepleri incelenmiştir.
Dosya içerisine alınan —- tarihli bilirkişi heyet raporu ile inceleme sonucu %100 kusurlu olan — sevk ve idaresinde olan, işleteni davalı —-plakalı aracın dava dışı — tarafından —tarihinde davacı için poliçe limitinin tamamı olan sürekli sakatlık ve ölüm teminatı miktarı olarak — ödendiği tespit edilmiştir. Dava dilekçesinin incelenmesi sonucu, her bir davacı için ayrı ayrı —- maddi tazminat talep edilmiş olup trafik kazası nedeniyle dava açılmadan önce müteveffa — maddi zararının kaza tarihi olan — vefat tarihi olan — tarihleri arasında —olduğu, dava dışı— tarafından poliçe limitinin tamamı olarak —– ödendiği, davacıların bunun dışında başka bir maddi zararlarının olduğunun tespit edilemediği anlaşılmakla maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
——- göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı Kanun’un 88/1. maddesinde ise bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) madde 61 ve 62) ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan6098 sayılı TBK madde 162 ve 163 göre, borcun tamamından sorumludur. 6098 sayılı TBK madde 167 uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur —————–
TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”
TBK’nın 56/1. maddesi gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Müterafik kusur ise; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, —–menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. ——-
6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiştir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse —- benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
—– Borçlar Kanunu hükümlerine göre tazminatın saptanması için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Bu nedenle ilk olarak zararla ilgili indirim sebepleri uygulanarak gerçek zarar belirlenecek —- düzenlenen hatır taşıması indirimi ve —– müterafik kusur indirimi uygulanacaktır.
Somut uyuşmazlıkta; meydana gelen trafik kazasında müteveffa —- davalılardan———-plakalı araçta yolcu olduğu, meydana gelen trafik kazasında diğer davalı—– kullandığı yönetimindeki —- plakalı araç ile kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle %100 kusurlu olduğu, ancak ——– bulunduğu, müteveffa—– bilerek ve isteyerek alkol almış ve bir sürücünün aracına ——-rızası ile bindiği anlaşılmakla davalı sürücünün kanında çıkan alkol oranının miktarı göz önüne alınarak manevi tazminat miktarı belirlenirken——-gereği %20 oranında müterafik kusur uygulanmıştır.
TBK’nun 52 (1). Maddesi “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim tazminatı indirebilir veya tamamen ortadan kaldırabilir.”
Meydana gelen trafik kazasında manevi tazminat yönünden davalılardan —– kusursuz olması nedeniyle hem kendisi için hem de aracı işleteni —— yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan yargılama sonucu alınan kusur raporu, davalı — kanında bulunan alkol miktarı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak açılan manevi tazminatın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi Tazminat için davacıların taleplerinin ayrı ayrı davalılar yönünden REDDİNE,
3-Manevi Tazminat Yönünden müterafik kusur uygulanarak açılan davanın KISMEN KABULU İLE,
Davacı baba —-
Davacı anne —–
Davacı mirasçı çocuğu — davalılar — kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
4-Diğer davalılar —- açılan DAVANIN REDDİNE,
5-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye —- harçtan davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irat kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan —peşin harcın davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacı tarafından tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri, —- bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre — davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan —– tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Vekalet Ücretleri;
I)Maddi Tazminat davası yönünden; tamamı reddedilen maddi tazminat davası yönünden —— maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendilerini vekille temsil ettiren davalılar ——-denmesine,
II)Manevi Tazminat davası yönünden;
a)Davanın kabul edilen kısmı üzerinden, —- vekalet ücretinin, davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
b)Davanın reddedilen kısmı üzerinden —— davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kedisini vekille temsil ettiren davalılar —- ödenmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2022