Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/836 E. 2021/182 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/827 Esas
KARAR NO: 2021/217 Karar
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın —– numaralı banka kartının kopyalandığı müvekkil bankanın ilgili birimlerince tespit edildiği —– müvekkil banka nezdinde bulunan hesabından, kimliği meçhul şahıslarca; kart kopyalama sonucu, ——- gönderildiği, müşteri tarafından bankaya başvurulması sonucu, gerçekleşen transfer işleminin müşteri tarafından yapılmadığı, müşterinin banka kartının kopyalandığı, bunun üzerine —– zararları da müvekkil banka tarafından karşılanmış, haklarına halef olunduğu gerçekleşen kart kopyalama olayından dolayı —– soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatılmış olup soruşturmanın devam ettiği davalı şahsın hesabına hiçbir sebep yokken kimliği meçhul şahsılarca toplamda ——- gönderilmesine rağmen davalı bu bedelleri iade etmemiş, iadesi için icra takibi başlatmış ise de kötüniyetli olarak itiraz ettiği ve takibi durduğu davalı, ödeme dekontlarıyla da sabit olunduğu üzere hiçbir sebep olmaksızın —— zenginleştiği, sebepsiz zenginleşme davasının konusu, bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi hak sahibine geri vermesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin hem davacı taraf ile yapmış olduğu görüşmelerde hem de- —- kapsamında vermiş olduğu ifadelerinde eşi —turizm işi yaptığını ve—- adlı şahsa yapmış olduğu organizasyon işinin karşılığı olarak eşinin hesabının blokeli olması nedeniyle kendi hesabına yine ——- yatırıldığını belirtmiş, sunmuş oldukları faturalardan da anlaşılacağı üzere, icra takibine konu edilen meblağın müvekkilinin eşi tarafından yapılan yemekli organizasyon hizmetinin karşılığı olarak müvekkilin hesabına gönderilen bir para olduğunu ve müvekkili tarafından bu borca istinaden alınan bir ödeme olduğu, müvekkili ve eşinin —— hakkında “başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama” suçlamasıyla —— soruşturma suçun işlendiğine dair kesin ve somut bir delil elde edilemediği için KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI kararıyla sonuçlandığını, dolayısıyla kredi kartı kopyalanması olayıyla müvekkilin herhangi bir ilgisinin olmadığı da ortaya çıktığını bu nedenle müvekkilin olayda iyiniyetli üçüncü kişi durumunda olup itiraz konusu havale ödemesini ——- adlı şahıstan olan alacağına istinaden kabul ettiği işbu gerekçelerle huzurda açılan davanın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı banka müşterisi olan/dava dışı —- hesabından izinsiz bir şekilde çekilen toplam —– ödenmesi sebebiyle halefiyete dayalı olarak davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 257 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, dava dışı/müşterisi olan — hesabından izinsiz bir şekilde —- davalının hesabına havale edildiğini, dava dışı/müşterisi olan —–zararının banka tarafından karşılandığını ve ödndiğini, davacı bankanın dava dışı/müşterisi olan —–haklarına halef olduğunu, davalının sebepsiz zenginleşmesi sebebiyle hakkında icra takibine geçildiğini, , davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——-dosyasının celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —- numaralı dosyasının uyap üzerinden celp edilmiş,——- müzekkereler tarafların esnaf sınırı içerisinde olup olmadığı sorularak cevap alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; halefiyete dayalı olarak açılan davalarda, halef olunan şahsın davalılara karşı hukuki durumu ne ise, halef olanın da aynı şekildedir. Başka bir deyişle somut dosya da halef olan davacı, dava dışı/müşterisi olan ——- hukuken yerine geçmekte ve ödemiş olduğu bedel kadar tazminat talep etme hakkı elde etmektedir. Bu sebeple eldeki dosya bakımından görevli mahkemenin dava dışı ——– arasındaki temel hukuki ilişkiye göre belirlenmesi gerektiğine mahkememizce kanaat getirmiştir.
Burada Ticaret mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir. Somut olayda davalının ve davacının haklarına halef olduğu dava dışı/müşterisi ——- kişi olduğu görülmektedir. Bu kapsamda davanın ticari dava olup olmadığının tespiti hususunda ilgili kurumlara müzekkere yazılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, ———- müzekkere cevapları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı —-davalının tacir olmadığının sabit olmadığı anlaşılmaktadır. Dava dışı —— davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığı anlaşıldığından eldeki dosya bakımından mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyşmazlığı incelemeye görevinin ——— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile ———– Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021